Zelda Sayre Fitzgerald Biyografi

Zelda Fitzgerald (24 Ekim 1900 - Mart 10, 1948), Amerikalı romancıydı . 24 Temmuz 1900’de Alabama’da doğan Zelda annesinden aşırı sev­gi görmesine karşın yargıç olan babasından hemen hemen hiç ilgi görmedi. Çocukluğu bu iki uç duygu durumu arasında geçti. Birinci Dünya Savaşı’nın sonlarına doğru tanıştığı yazar Scott Fitzgerald ile tutkulu bir aşk yaşadılar. Sanata ve edebiyata düşkün, zeki ve cazibeli bir kadın olan Zelda Sayre’ı etkileyen, Fitzgerald’ın karizmasından çok yazma yeteneğiydi. 1920’de evlendiler ama evlilikleri boyunca kavga eksik olmadı. Fitzgerald onun başkalarıyla flört etmeye açık ol­masından rahatsızlık duyarak kıskançlık krizlerine girdi. Birbirlerini hem çok sevdiler hem de ta başın­dan beri rakip gibi gördüler. Kendi­lerini de, yaşadıkları ilişkiyi de öldürmek istercesine alkol, sigara ve çılgın partilere bağımlı hale geldiler. Hem ünlü, hem de böylesine yıkıcı bir ilişki yaşadıkları için haliyle basının gözdesiydiler. Çoğu zaman yalan yanlış haberlerle basına bulunmaz malzeme oldular. İlerleyen senelerde Scott Fitzgerald çok başarılı kitaplara imza atarak ününe ün kattı. “Benjamin Button’ın Tuhaf Hikâyesi”, “Güzel ve Lanetlenmiş”, “Muhteşem Gatsby”, “Son Düş” gibi başlıca romanları filmlere de uyarlandı. Bu başarılı romanlarda elbette yarattığı karakterlerde Zelda’dan ilham alması dikkat çekiyordu. Bazı karakterlerin sözleri Zelda’nın gerçek hayatta söylediği sözlerin aynısıydı. Zelda kocasını yarı sitem yarı alay dolu sözlerle doğrudan fikir çalmayla suçluyordu. Buna rağmen senelerce Scott Fitzgerald karı­sından kopya çekmeye, Zelda da buna izin vermeye devam etti. Scott Fitzgerald peş peşe yayınladığı kitaplarla muhteşem bir başarı elde etmesine ve özellikle kadın hayranlarının çoğalmasına rağmen bir türlü mutlu olamıyordu. İçindeki eksiklik duygusu giderek büyüdü. Zamanla alkole daha bağımlı hale geldi. En az onun kadar mutsuz olan karısı Zelda ile ne birbirlerine yaranabiliyor ne de birbirlerinden vazgeçebiliyorlardı. Bu dönemlerde Ernerst Hemingway de, her fırsatta Scott Fitzgerald’ın büyük bir yazar olduğunu söylüyordu. Bir müddet Hemingway ve Fitzgerald’ın aralarından su sızma­dı. Beraber içip beraber sızan iki büyük yazar basında da çok konuşuldu. Ancak Zelda şişkin bir egosu olduğunu düşündüğü Hemingway’den hiç hoşlanmadı. Hemingway’i hep kadınlara karşı çok önyargılı ve fazla maço buluyordu. Nitekim karısından vazgeçemeyen Fitzgerald, Hemingway’le dostluklarını bitirmek zorunda kaldı. fotoğraf 2 (1)İlerleyen yıllarda çiftin bir kızları olduğunda hayatlarına bir süre yeni bir heyecan geldi ama bu bebek her ikisi tara­fından çok sevilse de, ilişkilerini yumuşatmaya yetmedi. Zelda Fitzgerald hep kocasından bağımsız bir uğraş aradı kendine. Baleye olan merakının ardında biraz da böyle bir arayış vardı. Ancak kocası onun baleye olan ilgisini vakit kaybı olarak görüp her fırsatta aşağılıyordu. O da giderek kocasının yazıya ayırdığı zamanı kıskanmaya başladı. Kocası yazarken türlü çılgınlıklarla dik­katini dağıtmaya çalışıyordu. 1930’da, uzun ruhsal bunalımlardan sonra Zelda Fitzge­rald şizofreni teşhisiyle hastaneye kaldırıldı. Tam on sekiz yıl sürekli psikolojik tedavi görerek geçirdi hayatını. Klinikte kaldığı sürede üretkenliği kamçılandı, sürekli günlükler, hikâye­ler ve mektuplar yazıyordu. Burada yazdığı “Save Me the Waltz” adlı romanı edebiyat çevrelerince çok başarılı bulundu. Bu dönemde resme de ilgi duyarak birbirinden iyi soyut resimler yaptı. Scott Fitzgerald ile sadece ziyaret günlerinde bulu­şabiliyorlardı. İlaçlar, doktorlar ve zor tedavilerle geçen yıllar bile onları koparamıyordu. Birbirinden değerli romanlara imza atan Scott Fitzgerald, 1940 senesinde aniden geçirdiği kalp krizinden dolayı öldü. Zelda Fitzgerald ise sekiz yıl sonra Kuzey Carolina’daki bir akıl hastanesinde çıkan yangında hayatını kaybetti. Ancak zaman içinde Zelda Fitzgerald’ın zekâsı, sanata olan ilgisi, yazma yeteneği ve Scott’a olan derin bağlılığı onu her dönemde konuşulur biri yaptı.
Devamını Oku

Zelda Sayre Fitzgerald Filmografi

Tümünü Gör

Foto Galeri

Tümünü Gör