Hasan Kaçan

Küçük yaşta ailesiyle Kayseri'den İstanbul'a gelen Kaçan'ın hayatı ortaokul yıllarında Oğuz Aral'la karşılaşmasıyla değişmiş. Mizah anlayışını tam 15 yıl boyunca Gırgır dergisinde sergileyen Kaçan, gelişiminde Aral'ın rolünü her fırsatta vurguluyor. Bir de ailesi var ki, Hasan Kaçan'ın mizahında ki rolü yadsınamaz.Özellikle annesi. Anadolu insanını kıvrak zekasının ürünü ince esprileriyle, erkek berberi olan babasıysa, dükkana traş olma bahanesiyle gelen müşterilere anlattığı Heredot Cevdetvari hikayeleriyle Hasan Kaçan'ın, mizah anlayışında büyük rol oynamış. Gırgır'dan sonra yine dergi ve gazetelerde karikatürler çizen Kaçan, son iki seneden beri, televizyon izlemeyenleri bile ekran başına mıhlıyor. Kahveden içeri girip de 'Selamünaleyküm kahve milletinin insanları!' dediğinde evlerinde ekrana kitlenmiş seyirciler koltuklarına daha bir sıkı yerleşiyor. Ardından kahveci çırağına bağırarak, 'Ne duruyorsun taarruz keçisi, çayları tazelesene!' Bu, öykünün birazdan başlayacağı sinyalini veriyor. Kahvede kendine ayrılan yere oturup herkese, Ferhat ile Şirin'den, Evliya Çelebi'ye kadar birçok hikayeyi gözlerini kırpmadan dinleten nam-ı diğer HEREDOT CEVDET tiplemesiyle bizlere pazartesi sendromunu biraz olsun atlatmamızı sağlayan Ekmek Teknesi dizisinde bizleri tarihin gülen yüzüyle tanıştırıyor.