1869'da Paris’te doğdu. Babası Protestan ve köylü kökenli, annesi Katolik’ti. 8 yaşında Paris'te Alsace Okulu'na gönderildi. Sık sık hastalandığı için öğrenimi kesintiye uğradı. Babasını 1880'de kaybetti. Annesinin katı otoritesi altında yetişti. 1889'da okuldan mezun oldu. Yaşamını yazarak geçirmeye karar verdi. Yazı hayatına 1891’de yayınladığı André Walter’in Defterleri ve Narsis Üstüne İnceleme ile başladı. Ama ikisi de başarısız bulundu. 1893'te Kuzey Afrika gezisine çıktı. Arap dünyasının tümüyle farklı değerleriyle tanıştı. Fransa'ya döndüğünde oradaki katı Victorya dönemi yaşantısının olumsuzluklarından rahatsız oldu. 1894'te tekrar Kuzey Afrika'ya gitti. Burada Oscar Wilde ve Lord Alfred Douglas'la tanıştı. Onların yüreklendirmesiyle baskı altında tuttuğu eşcinselliğini kabul etti. Annesi hastalanınca Fransa'ya döndü. 1895'te kuzeniyle evlendi. Genç Marc Allegret ile homoseksüel ilişkisi ailesinde huzursuzluk yarattı. Eşi Gide'nin kendisine yazdığı mektupları yok etti. 1'inci Dünya Savaşı yıllarında Kızılhaç ile gönüllü insani kuruluşlarda çalıştı. 1923'te ilk feministlerden ünlü Elizabeth van Byyselberghe'den olan tek çocuğu kızı Catherine doğdu. 1925'te Fransız Ekvator Afrikası'na gitti. Burada gördüklerinden de etkilendi. Dönüşünde sömürgeciliği eleştiren yazılar yazdı. Komünizme ilgi duydu. 1836'da büyük umutlarla gittiği Sovyetler Birliği'nden hayal kırıklığı ile döndü. 1938'de eşini kaybetti. 2'nci Dünya Savaşı'nın başlamasından sonra 1942'de tekrar Kuzey Afrika'ya gitti. Savaşın sonuna kadar burada yaşadı. 1947'de Oxford Üniversitesi'nden "Edebiyat Doktoru" unvanı aldı. Aynı yıl Kasım ayında da Nobel Edebiyat Ödülü'nün sahibi oldu. 1951'de yaşamını yitirdi. Yaşamı boyunca toplumsal ve bireysel ahlakın en önemli ölçütünün, bireyin içtenliği ve kendisini tanıması olduğunu savundu. Edebi, siyasal ve toplumsal sorunlara karşı hoşgörülü bir tutum benimsedi. Genel ahlak anlayışının karşısında bireysel özgürlüklerin savunucusu oldu. Ama aynı zamanda 17'inci Yüzyıl Fransız edebiyatının en önemli hümanist ve ahlakçı yazarı olarak tanındı. Düşüncelerindeki bütünlük ve soyluluk, üslubundaki arılık ve uyumla Fransız edebiyatının saygın isimleri arasında yer alır.
Devamını Oku