Audrey Kathleen Ruston, bilinen adıyla Audrey Hepburn (1929-1993) Hollanda kökenli İngiliz aktristir. Kazandığı birçok ödülün yanı sıra insani yardım konularındaki duyarlılığı ve zarafetiyle de iz bırakmıştır. Hepburn Belçika'nın başkenti Brüksel'de dünyaya geldi. Annesi Hollandalı bir barones olan Ella van Heemstra, babası zengin bir İngiliz bankacı olan Joseph Victor Anthony Ruston'dı. Anne ve babası, Audrey henüz bir yaşındayken boşandı ve Audrey annesinin yanında kaldığından babasını bir daha göremedi. 10 yaşındayken annesi başka bir adamla evlendi ve Hepburn yeni babası ile birlikte Nazi işgali altındaki Hollanda'ya göç etmek zorunda kaldı. Burada oldukça zor bir çocukluk geçiren Hepburn'un sinemaya büyük ilgisi vardı ve oyuncu olmanın düşlerini kuruyordu. Savaşın bitmesinden sonra Londra'ya gidip bir bale okuluna yazıldı ve bir süre sonra modellik yapmaya başladı. Oyuncu olabilmek için İngiltere'ye giden Hepburn, ilk filmi "Young Wives Tale"da (1951) rol aldığında 22 yaşındaydı. Bu ilk filminde güzelliği ve zerafeti ile izleyen herkesin dikkatini çeken Hepburn hızlı bir yükselişe geçti. "Monte Carlo Baby", "Lavender Hill Mob" ve "Secret People" gibi filmlerde oynadıktan sonra Hepburn, 1952'de rol aldığı "Roman Holiday" ile büyük başarı kazandı. Bir prensesi canlandırdığı "Roman Holiday" Hepburn'un ilk başrolüydü ve Gregory Peck ile birlikte rol aldığı film sayesinde En İyi Kadın Oyuncu Akademi Ödülü'nü kazandı. Bu ödül onu Hollywood'un en önemli aktrisleri arasına. 1954'de usta yönetmen Billy Wilder'ın "Sabrina"sında ünlü oyuncu Humphrey Bogart ile rol alan güzel yıldız bu filminden bir Oscar adaylığı kazandı. Daha sonra Hepburn "War And Peace", "Funny Face", "Love in the Afternoon", "Green Mansions" ve "The Unforgiven" gibi filmlerde rol aldı. Güzel yıldız daha sonra "My Fair Lady", "Breakfast at Tiffany's" ve "Wait Until Dark" gibi filmlerle büyük başarı kazandı. Özellikle 1962'de Blake Edwards'ın çektiği ve başrolünü George Peppard'la paylaştığı Tiffany'de Kahvaltı filminde yıllarca unutulmayacak bir oyunculuk gösterdi. Audrey Hepburn bu başarılı oyunculuk kariyerinin yanında birçok yıldız oyuncu gibi özel hayatıyla da sürekli gündemde kaldı. Gerek William Holden ile yaşadığı fırtınalı aşk gerek Mel Ferrer ile yaptığı sorunlu evlilik tüm dünya tarafından yakından takip edildi. Hepburn'un Mel Ferrer'den Sean adında ve Dr. Andrea Dotti'den Luca adında iki çocuğu vardı. 1980 yılından ölümüne kadar ise Hollandalı oyuncu Robert Wolders ile birlikte yaşadı. Çocukluğunda birçok farklı ülkede yaşaması ve ailesinin kökenlerinden ötürü İngilizce, Flemenkçe, Fransızca, İspanyolca ve İtalyanca konuşabiliyordu. Audrey Hepburn, hayatının son 25 yılında sinema dünyasından uzaklaştı ve yalnızca çok özel projelerde yer aldı. Özellikle ömrünün son yıllarında UNICEF'in gönüllü elçisi oldu ve birçok insani etkinlikte aktif olarak görev yaptı. 20 Ocak 1993'te, İsviçre'nin Tolochenaz kasabasında bağırsak kanserinden öldüğünde 64 yaşındaydı. 4 gün sonra düzenlenen törenin ardından aynı kasabanın mezarlığına gömüldü. 1980'den ölümüne dek Hollandalı aktör Robert Wolders (1936-2018) ile hayatını paylaşmıştır.