J.R.R Tolkien

Fantastik edebiyatın babası olarak sayılan Tolkien ‘in ilk olarak Yüzüklerin Efendisi kitabını arkadaşımın tavsiyesi üzerine kitapçıdan satın aldım ve okudum. Hatta anlaması biraz güç olduğu için 3 kez okumuşumdur ya da kitaptaki özel ayrıntıları yakalamak için. Elime kitabımı aldım her zamanki gibi o kitap okuma koltuğuna yığıldım ve önsözünü okudum. Önsöz o kadar detaylıydı ki ilk başta Tolkien ‘in hayal gücüne hayran kalmamak mümkün değil. Hobbitler, Shire düzeni, Orta Dünya hakkında bilgiler daha hatırlayamadığım bir sürü şeyi açıklamış. Sonra kitabın içine dalıyorsunuz. Tolkien’in kullandığı zengin ve bir o kadar detaylı tasvir ve betimlere hayran kalarak kitabı okuyorsunuz. Bir karakteri anlatmak bu kadar mı detaylı ve açıklayıcı biçimde olur. Aynı şekilde yer tasvirleri de çok detaylı ve ayrıntılı. İşte burada yine Tolkien’in hayal gücüne dönüyoruz. Olmayan bir yeri betimlemek muazzam bir hayal gücü ister herhalde. Kitabın olay örgüsü, işlenişi de tasvir ve betimlemeler gibi iyi duruyor. İnsanda merak duygusu uyandırarak olayın içine insanı çekiyor. Bazen işlenişte kahramanlarımızın söylediği o kadar türkü, şarkı, ağıt gibi kısımlar bazılarını sıkabilir. Fakat bunlar da kitaba ahenk katan unsurlardan biri. Örneğin Aragorn’un söylediği Beren ile Luthien’ in hikâyesinin yüzüklerin Efendisiyle uzaktan yakından alakası yok ama benim gibi bir Orta Dünya tutkunuysanız hiç sıkılmadan okursunuz. Şimdi gelgelelim Tolkien’in dilbilimci olmasıyla birlikte kitaplarının her birine aktardığı kendisinin oluşturduğu dillere. İnsanın hayran kalmasını sağlayan başka bir özellik daha; Elfçe, Kahazud Lisanı, İnsan Dilleri vs. Kısacası Tolkien kitaplarını oluştururken büyük emek vermiştir. Her zaman olduğu gibi ortada bir emek varsa karşılığını fazlasıyla alır!
Yaşayanlardan bazıları ölmeyi hak eder. Ölenlerden bazılarıda yaşamayı. Onlara bunları verebilir misin? Ölüm hakkında karar vermekte aceleci olma. En bilgeler bile sonu göremez.