Ferzan Özpetek

8,9/10 (179 oy)
268 kullanıcının favorisi
Ferzan Özpetek Biyografisi
Ferzan Özpetek, yönetmen ve senarist. Çalışmalarını İtalya'da sürdürmektedir.
1959 yılında İstanbul'da doğdu. 1976 yılında, Roma'daki La Sapienza Üniversitesi'nde Sinema Tarihi öğrenimi yapmak üzere İtalya'ya gitti. Accademia Navona'da ve Accademia dArte Drammatica'da Silvio D'Amico yönetimindeki sanat tarihi ve kostüm derslerine devam etti. 1982 yılında Julian Beck birlikte ile Yaşayan Tiyatro'da çalıştıktan sonra ' Scusate il ritardo 'da Massimo Troisi'nin ve ' Son Contento' da Maurizio Ponzi'nin asistanlığını üstlendi.
Yapımcılığını Marco Risi ve Maurizio Tedesco'nun birlikte üstlendiği ilk filmi ' Hamam ', 1997 Cannes Film Festivali'nde, ' Yönetmenlerin Onbeş Günü ' tarafından keşfedildi ve hem İtalya, hem de diğer ülkelerde eleştirmenlerin olduğu kadar seyircilerin de beğenisini kazandı. Uluslararası alanda başarı sağlayan film, İtalya'nın yanı sıra, İngiltere, Fransa, İskandinavya, Almanya, Hollanda, Japonya ve hatta' nüfuz edilmesi çok güç ' olarak tarif edilen ABD'de gösterim imkanı buldu.
Yönetmenin ikinci filmi ' Harem Suare'nin çekimlerine 1998 yılında başlandı. Türk-İtalyan-Fransız ortak yapımı olarak gerçekleştirilen film, 1999 yılında Cannes Film Festival'nin ' Selection Officielle ' kategorisine seçildi ve gösterildiği tüm Avrupa ülkelerinde önemli gişe başarıları elde etti. ' Harem Suare ' aycıca Toronto, Palm Springs ve Londra festivallerinden de resmi davet aldı.
Özpetek'in' Cahil Periler' i , İtalya'da gösterimde bulunduğu haftalar boyunca en fazla izlenen İtalyan filmi oldu. İtalyan Sineması'nın tanınmış yönetmenlerinden Nanni Moretti'nin ' La Stanza del Figlio ' ve Giuseppe Tornatore'nin ' Malena'sını geride bırakan Özpetek'e övgüler yağdı.
Hata Bildir
Yorumlar (36)
ilişkileri işleyen o kadar çok film gördük ki…
Ferzan Özpetek-: Bu konu açılmadan, bu ifade kullanılmadan
on beş dakika konuşabildik. Yok yok, iyi. Hemen girmedik en
azından.
ATİLLA DORSAY-Bir an protesto ediyorsun sandım. Ama olayların adını koymak lazım.
Ferzan Özpetek-: Tabii, tabii. Doğru
ATİLLA DORSAY-Şimdi, filmin bir yerinde iki erkek öpüştüler. Ben hayatımda
bir filmde iki erkeğin öpüşme sahnesinin bu kadar rahatsız
edici olmadığı, bu kadar doğal biçimde geldiği, hemen hemen herkesin –eşcinsel olsun ya da olmasın- bu kadar rahatlıkla kabul edeceği bir sahne olduğuna hiç rastlamadım..
FERZAN ÖZPETEK-Filmin sana doğal göründüğünü söylüyorsun
ama Türkiye’de de İtalya’da da olay oldu. Benim çok hoşuma
giden, hâlâ içimde hoş bir duygu yaratan bir olayı anlatayım.
Antalya Film Festivali’nin jüri başkanı Memduh Ün. Memduh
Ün’den herkes çok korkuyor ve sinemacı dostlarım bana “Senin
filminde eşcinsellik konusu var. Yandın sen, Memduh Ün senin
filmini asla geçirtmez,” diyorlar. Festival boyunca orada kaldım
ve çok keyif aldım. Bir yönetmen vardı, hep bana sataşıyordu.
Yanımızda oturuyor, yüksek sesle “Herkes filmin yarısında çık-46 Mithat Alam Film Merkezi Söyleşi, Panel ve Sunum Yıllığı 2009
mış. Aile ahlakına aykırı bir film,” falan diyor birilerine, kavga
çıkartmamı bekliyorlar. Ardından, bir oyuncu geliyor bana, “Ferzan, kardeşim, sen çok güzel film yapmışsın ama bir yerde bir
hatan var.” “Nedir?” diyorum. Heyecanlıyım tabii, sonuç bekliyorum. “Türk,” diyor “altta kalıyor, olmaz böyle şey.” Durumumuz
bu yani. Neyse, ödül akşamı geliyor. Çok az filme kısmet olan
bir şey oluyor; en iyi yönetmen ve en iyi film ödülünü alıyor Hamam. Ben, tabii, çok heyecanlandım, çok hoşuma gitti. Sonradan Memduh Ün’ün ne dediğini öğrendim. Filmi seyrediyorlar.
Önce bir sessizlik oluyor jüride. Herkes Memduh Ün’e bakıyor.
Memduh Ün, “Müthiş bir yönetmenin müthiş bir filmi bu,” diyor.
Onun üzerine herkes rahatlıyor ve oyunu veriyor.