En İyi 10 Hüzünlü Aşk Filmi
En hüzünlü 10 aşk filmini sizler için derledik!
Aşık olduğunuz kişinin yanındayken mideniz uçuşan kelebekler, ilk öpücüğün verdiği gergin heyecan, ilişkinizi nasıl tanımlayacağınızı bilmemenin stresi, ilk aşkınızı kaybetmenin verdiği kalp kırıklığı... Mutlaka izlenmesi gereken bu filmlerle tüm bu duyguları koltuğunuzun rahatlığında yaşayabilirsiniz. Belki de 14 Şubat'ta sevdiğiniz kişiyle paylaşmak için güzel bir deneyim olabilir.
İşte sizin için seçtiğimiz en hüzünlü aşk filmleri…
İyi seyirler!
1. Beni Unutma
Tyler, kaderin bir oyunu sonucu Ally ile tanıştığı güne kadar kendisini kimsenin anlayamadığını düşünmektedir. Aşk aklına gelen en son şey olmasına rağmen, Ally’nin beklenmedik şekilde kendine çok iyi gelmesi ve ondan ilham alıyor olmasıyla ona yavaş yavaş aşık olmaya başlar. Bu aşkla beraber mutluluğu ve hayatındaki anlamı da keşfeder.
2. İhtiras Rüzgarları
Orijinal İsmi: Legends Of The Fall
1900'lerin Amerikasında orduda görevli albay William Ludlow görevinden ayrılarak,Montana'da kaya dağlarında bir evde 3 oğlu ile yaşamaya başlar.Bu arada 1. dünya savaşı başlar.Albayın tüm karşı çıkmalarına rağmen 3 kardeş savaşa katılır.En küçük oğlan Samuel'in öldüğü savaşın ardından diğer oğlu Tristan Samuel'in nişanlısı Susannah'la yakınlaşmaya başlar ve aralarında bir aşk başlar.En büyük kardeş Alfred'inde Susannah2tan hoşlanmaya başlamasıyla olaylar değişir ve gelişir.Bu arada kardeşinin ölümünden kendini sorumlu tutan Tristan bir çıkmazın içine girmiş bulunmaktadır.
3. Beni Adınla Çağır
Beni Adınla Çağır'ın öyküsü 1983'ün yaz aylarında geçiyor. Kuzey İtalya'da ailesiyle kırsal bir bölgede tatilde olan Elio (Timothée Chalamet) günlerini kitap okuyarak, kız arkadaşı Marzia'ya (Esther Garrel) zaman ayırarak geçirmektedir. Arkeoloji profesörü babasına çalışmalarında yardımcı olmak üzere oraya gelen Amerikalı doktora öğrencisi Oliver (Armie Hammer), Elio'nun hayata bakışını tamamen değiştirir. 1983 yazı, Elio'nun hiçbir zaman unutmayacağı bir yaz olacaktır.
4. Ölümsüz Aşk
Orijinal İsmi: The Age Of Adaline
Adaline (Blake Lively) gerçidiği bir kazanın ardından ölümsüz olur, sonsuza dek 29 yaşında kalacaktır. Bu şekilde 80 yıl yaşamış, ancak sırrını kimseye açıklamamış ve kimseyle yakın bir ilişki kurmamıştır. Ancak hayırsever Ellis Jones (Michiel Huisman) ile tanışması hayata ve aşka bakışını kökünden değiştirir. Jones'un ailesiyle gerçidiği bir haftasonu esnasında Adaline, çok önemli bir karara varacaktır.
5. Aynı Yıldızın Altında
Orijinal İsmi: The Fault in Our Stars
Hazel ve Gus, kanserle ilgili bir destek grubunda tanışırlar. Hazel oksijen makinesine bağlı yaşayan bir kız, Gus ise protez bacağıyla dalga geçen bir erkektir, bu tanışma sonrası mucizevi bir aşk başlar.
6. The Bodyguard
Geçmişin gizli servis ajanı Frank Farmer 'ın(Kevin Costner), tehlikeli bir hayranı tarafından tehdit edilen ünlü pop yıldızı Rachell (Whitney Houston)nı koruma göreviyle yolları kesişir.. Önceleri, gözü güvenliği sağlamak dışında birşey görmeyen koruma ve özgürlüğüne düşkün pop yıldızı hiç anlaşamaz. Fakat daha sonra aralarındaki gerilim, aşka dönüşür. Kalbinin kapılarını aşka kapamış olan adam, aşkı ve sorumluluğu arasında sıkışıp kalmıştır. Sonuda elbette aşk galip gelir.
7. Bir Gün
Dexter ve Emma’nın ilk tanıştıkları yer 1988 yılındaki mezuniyet balosudur. O tarihten sonra, birbirlerini yalnızca yılda bir kez düzenlenen okul etkinliklerinde görmeye başlarlar ve bu 20 yıl boyunca devam eder.
8. Not: Seni Seviyorum
Orijinal İsmi: P.S. I Love You
Holly Kennedy (Hilary Swank) güzel, zeki bir kadındır ve hayatının aşkıyla evlidir; tutkulu, esprili ve tez canlı İrlandalı Gerry (Gerard Butler). Gerry amansız bir hastalık yüzünden öldüğünde, Holly’nin de hayatı kararır. Ona yardım edebilecek tek kişi, artık yanında değildir. Kimse Holly’yi Gerry kadar iyi tanımamaktadır. Neyse ki Gerry her şeyi önceden planlamıştır. Gerry ölmeden once, Holly’ye sadece çektiği acıda değil, kendini yeniden keşfetmesinde de rehberlik edecek bir dizi mektup yazmıştır. İlk mesaj Holly’nin 30. yaş gününde, bir pasta ve Holly’nin şaşırıp kalmasına neden olan bir bant kaydı şeklinde gelir. Kayıtta Gerry eşine dışarı çıkıp “kendisinin kutlamasını” istemektedir. Bunu izleyen haftalar ve aylarda, Gerry’nin yazdığı başka mektuplar, şaşırtıcı yöntemlerle gelir. Holly’yi yeni maceralara yollayan mektupların her biri aynı imzayla bitmektedir: Not: Seni Seviyorum/P.S. I Love You Holly’nin annesi (Kathy Bates) ve en iyi arkadaşları Denise (Lisa Kudrow) ve Sharon (Gina Gershon), Gerry’nin mektuplarının Holly’yi geçmişe mahkum ettiğini düşünüp endişelenmeye başlarlar ama aslında, her mektup onu yeni bir geleceğe adım adım yaklaştırmaktadır. Gerry’nin sözlerini rehber edinen Holly evliliğe, dostluğa ve güçlü bir aşkın, ölümün nihailiğini yeni bir hayatın başlangıcına nasıl dönüştürebildiğine dair bu öyküde dokunaklı, heyecanlı ve zaman zaman komik bir yeniden keşfetme yolculuğuna çıkar.
9. Five Feet Apart
Hayati risk içeren hastalıkları olan iki genç, hastanede tanışır ve aşık olurlar.
10. Carol
1950'li yıllarda New York'ta geçen hikaye, evli, çocuklu ve zengin, ancak eşiyle sorunlar yaşayan, orta yaşa yaklaşmakta olan bir kadın olan Carol ile genç bir tezgahtar olan Therese arasında tesadüfen tanışmalarıyla başlayan, ancak günden güne tutkulu bir yakınlığa dönen ilişki anlatılıyor. Carol eşinden boşanıp kızının velayetini almak istese de kocası Harge, onun Therese ile olan ilişkisinin sınırlarından gitgide kuşkulanmaya başlayacak ve kızını bırakmak istemeyecektir.