Yurt Dışında Severek İzlenen 10 Türk Dizisi

Adnan, on bir yıl önce eşini kaybedince, sosyal hayattan uzaklaşıp köşküne çekilmiş, bütün ilgisini kızı Nihal ve oğlu Bülent’e vermiştir. Aile yadigâri emektarları, çocukların yarı Fransız dadısı ve hamiliğini yaptığı uzak akraba çocuğu Behlül ile İstanbul’un en önemli yalılarından birinde yaşayan Adnan Bey, yine İstanbul’un tanınmış ailelerinden Melih Bey takımından Firdevs Hanım’ın kızı Bihter’le yıllar sonra tekrar karşılaştıktan sonra, unuttuğu duyguları yeniden hatırlamaya, kış ortasında baharı filizlendirmeye başlar.

Dizi, Osmanlı İmparatorluğu padişahı Kanuni Sultan Süleyman'ı ve nikâhlı eşi Hürrem Sultan'ın hayatını konu almaktadır. Hürrem Sultan'ın çocukları için giriştiği taht mücadelesine ve saray hayatına da odaklanmaktadır.

Ellerinden kayıp giden hayatlarını, başkalarının çizdiği yolda sürüklemek zorunda kalan iki gencin hikayesi.

Mezopotamya'nın bereketli toprakları. Hiçbir penceresi birbirine bakmayan, yüksek avlulu evleri, daracık sokakları olan topraklarda kanun tanımaz töreler, töreye karşı gelen aşk. Kalbinde hep hasret büyütmek zorunda kalan bir kızla, töreleri ve kalbi arasında kalan Boran'ın tutkulu aşk hikayesi.

İçerde'de Polis Akademisi'nde okuyan Sarp ve Mert kardeş olduklarından habersiz birbirlerine rakip olurlar. Sarp, Kaçakçılık ve Organize Suçlar Şube Müdürü Yusuf tarafından Polis Akademisi'nden mezun olmasına bir hafta kala polislikten atılır. Mezuniyet günü Yusuf'a silah çeken Sarp böylece daha önce hiç bilmediği yepyeni bir hayata adım atar. Bu yeni ve karanlık dünyada Sarp'ın en yakın düşmanı ise Akademi'nin diğer göz bebeği Mert olacaktır.

Dizi 1967 yılında, İstanbul’un eski semtlerinden birinde başlayan ve günümüze kadar sürecek olan bir zamanı dilimini içerir. Hikayenin odağında Akarsu ailesi vardır. Anılan zaman içinde bu ailenin dağılması, aile bireylerinin bu dağılmadan aldıkları etkiler ve her birinin bu etkiler altında şekillenen hayat hikayeleri sergilenir.

Gümüş'ün hayatı, o sabah amcasından telefonla aldığı bir haberle değişir. Köklü bir aile olan Şadoğulları, oğulları Mehmet'e Gümüş'ü eş olarak seçmiştir. Gümüş, hiç beklemediği bir anda, yıllarca hayalini kurduğu, deliler gibi sevdiği çocukluktan beri aşık olduğu Mehmet'ine kavuşacak, üstelik de onun karısı olacaktır. Her şeyin bu kadar hızlı ve kolay gerçekleşmesine inanamayan Gümüş, gelin olmak için hiç görmediği İstanbul'un yollarına düşer.

Bütün hayatını beş çocuğuna iyi fikirler ve temiz ahlak vermeye adayan Ali Rıza Bey, bir haksızlığa göz yumması istenince kaymakamlık görevinden istifa eder. Kızı Necla da İstanbul’da üniversiteyi kazanınca, ailece İstanbul’a yerleşmeye karar verirler. Aileden kalma eski evin tadilatı, Leyla’nın üniversiteye hazırlık kursu, Necla ve Ayşe’nin okul masrafları derken Ali Rıza Bey’in emekli ikramiyesi erimeye başlar. Ali Rıza Bey yeniden çalışmaya başlar.

Garsonluk yapan Defne kendisine yapılan aşk oyununu kabul ederek karmaşık bir işin içine girer. Zengin bir iş adamını kendisine aşık etmeye çalışacaktır.

Herkes birini sever ama her ihanet, sevgiyle başlar. Önce Ömer vardı. Ömer’in ailesiyle birlikte küçük, basit bir hayatı vardı. Mutluydu. Ama Ömer birden cinayetten hapiste buldu kendini. Bildiği hayat, güvendiği insanlar bir anda yok oldu. Ona korkunç bir oyun oynanmıştı.