Mutlaka İzlemeniz Gereken 5 James Cameron Filmi!
Çok beklenen "Avatar: Suyun Yolu" (Avatar: The Way of Water) ile geri dönen James Cameron'ın en iyi 5 filmini listeledik!
Usta yönetmen James Cameron, sinemada sınırlarını zormasıyla tanınyor. Günün teknolojileri hayallerini gerçekleştirmeye yetmiyorsa o o yeni teknolojiler yaratıyor. Bu yönüyle neredeyse bir bilim insanı gibi çalıştığını söyleyebiliriz. "Avatar" filminde kullandığı üst seviye CGI (Computer-Generated Imagery), performans yakalama ve 3 Boyut teknolojisi yalnızca yönetmenin vizyonuna değil, sonrasındaki pek çok proje için de değerli bir kaynak oldu. Bunun karşılığını da fazlasıyla aldı ve "Avatar" hala gelmiş geçmiş en yüksek gişe hasılatına sahip film.
"Avatar: Suyun Yolu" da ilk filmdeki gibi pek çok yenilik gerektirdi ve bu sebeple ortaya çıkış süreci 13 yıla yayıldı. Her ne kadar tatinkar bir açılış yapsa da, filmin gişe başarısının da benzer olup olmayacağını zaman gösterecek.
Tabii James Cameron'ın "Avatar" öncesinde zaten oldukça başarılı bir filmografisi vardı. Sinema tarihine iz bırakan pek çok film imzasını taşıyor. Biz de bu yenilikçi ve yaratıcı yönetmenin en sevdiğimiz 5 filmini bir araya getirdik.
Keyifli okumalar!
1. Yaratık 2
Nostromo'dan kurtulan tek kişi olan Teğmen Ellen Ripley, yarım yüzyıllık derin uykusundan uyandırılarak dünyaya getirilir. Bu sırada yaratıkları buldukları gezegenin sonradan kolonileştirildiği ve insanların yaşadığını öğrenir. Söz konusu koloniden bir süredir haber alınamamaktadır ve Ripley, uzman bir komando ekibi ile yaratıkları yoketmeye ve sağ kalanları kurtarmaya gider.
2. Terminatör
2029 yılının kıyamet sonrası Los Angeles'ında Skynet adlı yapay zeka ürünü bilgisayar sistemi 1990'larda büyük bölümünü yok ettiği insan ırkının kurtulmayı başaran direnişçilerine karşı savaşmaktadır. Direnişçiler Skynet'e karşı başarıya ulaşmadan hemen önce Skynet savaşçı Terminatör'lerinden birine zamanda yolculuk yaptırarak onu geçmişe göndermeyi başarır. Terminatör'ün görevi direnişçilerin başı olan John Connor'ın annesi Sarah Connor'ı öldürmektir...
3. Terminatör 2: Mahşer Günü
Orijinal İsmi: Terminator 2: Judgment Day
İlk olarak 1 Temmuz 1991'de gösterime giren Terminatör 2 filmi, 25 Ağustos 2017'de 3 boyutlu olarak tekrar gösterime girdi. 1997 Ağustos'unda yaşanan ve 3 milyarı aşkın insanın ölümüne neden olan olayın üstünden yıllar geçmiş ve 2029 yılına gelinmiştir. John Connor makinelere karşı insan direnişinin lideri konumundadır. Onu 2029 yılında yok edemeyen makineler şimdi yok edemedikleri düşmanlarını geçmişte yok etmeyi denemeye karar verirler ve John'un 10 yaşında olduğu döneme bir yok edici makine yollarlar. Buna karşılık john da o dönemde kendisini korumak için daha önce annesini öldürmek göreviyle geçmişe yollanan yok edici makinenin daha üst bir modelini geçmişe yollar. İki yok edici makine arasında John Connor için büyük bir mücadele başlar. Bu arada henüz yaşanmamış olan 1997 Ağustos'unda yaşanacak olan felaketin mimarı olan Skynet adlı sistem de yavaş yavaş faaliyetlerini artırmaya başlamıştır. John ve onun koruyucu makinesi John'un annesini akıl hastanesinden kaçırıp Skynet'i durdurmak için işbirliğine girişirken diğer yok edici makine de John'u yoketmek için onların peşinden gitmektedir.
4. Titanik
İnsan elinden çıkmış en büyük ve en gösterişli yüzen araç olan Titanic yola koyuldu. Batmaz, sarsılmaz denilen bu büyük lüks yolcu gemisinde yolculuk yapmak, 20. Yüzyılın muhteşem bir rüyasıydı. Ancak bu büyük rüya sadece 4.5 gün serecek ve anısını bir sonraki yüzyıla bile taşıyacak büyüklükte bir kabusa dönüşecekti.
5. Avatar
Film Na’vi adlı yok olmak üzere olan bir halkın yaşadığı Pandora adlı gezegende geçiyor. Yarı-felçli bir savaş gazisi olan Jake Sully, kendilerine özgü dilleri ve kültürü olan, barış ve doğa ile örtülü bir çevrede yaşayan Na’vi halkının arasına gönderilir. Askeri bir şirket uzaktaki bu gezegeni ve barındırdığı kaynaklaro incelemek üzere AVATAR adlı bir program oluşturmuştur. Bu program ile insanlar genetic mühendislik sonucu yarı insan yarı Na’vi haline getirilir ve misyoner olarak Pandora’ya gönderilirler. Botanist Dr Grace Augustine (Sigourney Weaver) ile programa gönüllü olarak katılmış Jake’in bedenlerinin Avatar’I yaratılacak ve böylece Jake’e de felç olmuş bedenini başka bir formda kullanma şansı verilmiş olacaktır. Na’vi halkından Prenses Neytiri ile tanışan Jake, kendisini Pandora’ya gönderen tehlikeden bu halkı savunurken bulur. Yabancısı olduğumuz bu yeni dünyaya Jake Sully isimli, tekerlekli sandalye mahkum kalmış bir gazinin gözünden bakıyoruz. Fonksiyonlarını kaybeden bedenine rağmen içinde halen savaşçı bir ruh barındıran Jake, dünyanın enerji krizini çözmeye yetecek kaynaklara sahip olan ve bu kaynakları araştırmak üzere bir birliğin çalıştığı Pandora isimli gezegene ışık yılı yolculuğu yaparak asker olarak gönderilir. Pandora’daki atmosfer toksik olduğu için Avatar isimli program oluşturulur; bu programa göre insan “operatörleri”nin bilinçleri avatar isimli uzaktan kontrol edilebilen ve öldürücü etkisi olan hava koşullarında yaşam sürdürebilmeyi sağlayan biyolojik bedene bağlanır. Bu avatarlar insan DNA’sı ile Pandora’nın yerel halkı Na’vilerin genlerinin birleştirilmesiyle oluşur. Jake kendi avatarında yeniden doğduğu halde yürüme yetisini de geri kazanır. Gezegendeki değerli enerji kaynaklarını elde etmelerine mani olarak görülen Na’vi halkının arasına sızmakla görevlendirilir. Fakat güzel bir dişi Na’vi olan Neytiri, Jake’in hayatını kurtarır ve bu her şeyi değiştirir.