Unutulmaz 5 Performansıyla Heath Ledger
"Geleceği planlamada iyi değilim. Hiç planlamıyorum. Yarın ne yapacağımı bilmiyorum. Bir planlayıcım ve günlüğüm yok. Ben bütünüyle bugünde yaşıyorum; geçmişte veya gelecekte değil."
Bugün, Heath Ledger'ın doğum günü. 2008 yılında beklenmedik şekilde kaybettiğimiz Ledger, eğer yaşasaydı bugün 43 yaşında olacaktı.
1979'da doğan Avustralyalı oyucu adını Emily Brontë'nin "Uğultulu Tepeler" kitabındaki Heathcliff karakterinden almış. Böylece doğar doğmaz sanatla bağını kurmuş olsa da neyse ki adaşının şeytani ruhunu taşımadı. 1990'larda başlayan kariyerinden ömrünün sonuna kadar dokunduğu herkesin sevgiyle bahsettiği Ledger kısa yaşamına aklımızdan çıkmayacak performanslar sığdırdı. "Senden Nefret Etmemin 10 Sebebi" ile 2000'lerin başında kalpleri fetheden oyuncu "Vatansever", "Kesişen Yollar" gibi filmlerle oyun yelpazesinin ne kadar geniş olduğu kanıtladı. Ang Lee'nin "Brokeback Dağı" filmiyle karşımıza çıktığındaysa artık jenerasyonunun en güçlü oyuncularından olduğuna şüphe yoktu. Filmdeki abartısız, zorlamasız ama bir o kadar derinlikli ve incelikli performansı filmi izleyenlerin kalbine dokundu. Yine de bir kaç yıl sonra Ledger'ın "Kara Şövalye" filminde Joker karakterini canlandıracağı duyurulduğunda pek çokları ona şüpheyle yaklaştı. Film ve oyuncunun Joker performansı ile ilgili heyecan sürerken Ledger'ın ölüm haberi geldi. 2008 yılında ilaç zehirlenmesinden henüz 28 yaşındayken hayatını kaybetti. "Kara Şövalye" vizyona girdiğindeyse Ledger'ın Joker performansı herkesi büyüledi, hatta Oscar Ödülü ile taçlandırıldı. Heath Ledger ödülü aldığını göremese de belki de onun için çok bir önemi yoktu. Kariyerindeki hızlı ve istikrarlı yükselişe rağmen Hollywood'un şaşasına kapılmayan hatta bundan hoşlanmadığını dile getiren Ledger, sadece oyuncu olarak varolmak istiyordu; film yıldızı olarak değil.
Heath Ledger'ın bu dünyaya daha neler verebileceğini ve hayattan daha neler alabileceğini düşünmek, ölümünden 14 yıl sonra hala kalp kırıcı. Fakat en azından, tutkuyla ortaya koyduğu performansları ölümsüz. Biz de Ledger'ın unutulmaz performanslarını sizin için derledik.
Heath Ledger, iyi ki doğdun!
1. Senden Nefret Etmemin 10 Sebebi
Heath Ledger'ın tüm cazibesiyle boy gösterdiği film, oyuncunun Hollywood kapılarını ciddi anlamda araladığı yapım oldu. Shakesperare'in "Hırçın Kız" oyunun modern bir uyarlaması olan gençlik filmi bugün bile oldukça sadık bir kitleye sahip. Ledger'ın okul merdivenlerinde Frankie Valli'den "Can't Take My Eyes Off Of You" şarkısını söylediği sahne ise filmin en unutulmaz anlarından biri.
Konusu: Bianca ve Kat iki kızkardeştir. Küçük olan Bianca okulun güzel ve populer kızlarından biridir fakat hiç kimseyle çıkmamıştır. Ablası Kat ise asabi, alaycı ve sert bir mizacdadır. Buna bir de kesin karalılığı eklenince hiçbir erkek ona yanaşmamaktadır. Bianca bir erkek arkadaşla çıkmayı çok istediği halde Stanford ailesindeki kurallar yüzünden bu isteğini gerçekleştirememektedir. Bu kurallara göre Bianca'nın birisiyle çıkması için önce ablası Kat'in birisiyle çıkması gerekmektedir ki bu imkansızla eşdeğerdir. Bianca bu sorunu çözmek için okuldaki hiçbir kızı beğenmeyen bir genci devreye sokacaktır.
2. Brokeback Dağı
Heath Ledger ve Jake Gyllenhaal'un inanılmaz uyumu ve etkileyici performanslarıyla akıllara kazınan Ang Lee filmi Ledger'ın kariyerinde önemli bir yer tutuyor. Kendisine ilk Oscar adaylığını getiren film, oyuncunun performans olarak ne kadar güçlü olduğunun kanıtı gibiydi. Duygularını pek de gösteremeyen, onları sadece içinde yaşamayı öğrenmiş Ennis Del Mar'ın çatışmalarını, yoğunluğunu bize olabilecek en doğal şeklinde aktaran oyuncu film boyunca karakteri incelikle işliyor.
Konusu: Genelde kadınlarla vakit geçirmeyi seven iki sert erkek, Brokeback Dağı civarında bir çiftlikte tanışır ve birlikte vakit geçirmeye başlar. Zamanla aralarındaki ilişki, dikkat çekici bir derinlik ve duygusal bir boyut kazanır. Biri çiftçi, diğeri ise rodeo kovboyu, farklı karakterlerine rağmen birbirlerine bağlanırlar. Yaşam boyu sürecek olan bu ilişki, kimi zaman kopmalar ve ayrılıklar yaşayacak fakat yeniden iki aşığı buluşturacaktır. Ortaya, kulaktan kulağa yayılacak, aşka dair güçlü tonlar barındıran efsanevi bir hikaye çıkacaktır.
3. Candy
Belki "Brockback Dağı" veya "Kara Şövalye" kadar göz önünde olmasa da "Candy" kuşkusuz oyuncunun en untulmaz işlerinden. Oyuncu, performansının yoğunluğuyla adeta kalbinizi kırıyor, Ledger'ın canlandırdığı şair Dan'in içinde kaybolduğu bağımlılık dünyası sizi de içine çekiyor. Filmdeki rol arkdaşı Abbie Cornish ile yakaladıkları kimya da filmin etkileyiciliğindeki en önemli faktörlerden.
Konusu: Yaşama tutkusu nedeniyle delilik sınırlarında bir hayat süren ressam Candy (Abbie Cornish), şair Dan (Heath Ledger) ile dolu dizgin bir ilişki yaşamaktadır. İkili sınırsız haz arayışlarının sonucunda eroine başlar. Fakat bu haz bağımlılığa dönüştükçe evlilikleri çıkmaza girer; aşkları yok olmaya yüz tutar. Candy vücudunu satarak eroine kavuşmayı arzularken Dan tüm olanlara göz yumar. Artık bağımlılıkları birbirlerine verdikleri sözlerin ötesine geçmiştir...
4. Beni Orada Arama
Pek çok yetenekli oyuncunun Bob Dylan'ın hayatındaki farklı evreleri temsil eden karakterleri canlandırdığı filmde, Ledger yine kendini aralarından sıyırmayı başarıyor. Ledger filmde, Dylan benzeri bir karakteri oynayarak ün kazanan Robbie'ye hayat veriyor.
Konusu: Rock müzik ilâhı şarkıcı ve söz yazarı Dylan’ın hayatının yedi farklı dönemi, aralarında kadın oyuncuların da yer aldığı altı kişilik bir oyuncu kadrosu tarafından canlandırılıyor.
5. Kara Şövalye
Film vizyona girmeden önce pek çokları Heath Ledger'ın Joker için doğru isim olup olmadığını tartışırken oyuncu performansıyla tüm dünyayı şaşırttı. Maalesef film, Ledger'ın ölümünden sonra seyirci ile buluştu. Joker karakterinin en güçlü yorumlarından birini ortaya koyan oyuncu, bir 0 noktası olmayan "sadece durup dünyanın yanışını izlemek isteyen" bu karaktere tahminlerin ötesinde bir derinlik ve gerçeklik kattı. Ledger'ın performansı "En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu" kategorsinde Oscar Ödülü ile de taçlandırıldı. Ödül, 18 yaşına geldiğinde kızına verilmek üzerine ailesine teslim edildi.
Konusu: The Dark Knight'da, Batman suça karşı savaşını daha da ileriye götürüyor: Teğmen Jim Gordon ve Bölge Savcısı Harvey Dent’in yardımlarıyla, Batman, şehir sokaklarını sarmış olan suç örgütlerinden geriye kalanları temizlemeye girişir. Bu ortaklığın etkili olduğu açıktır, ama ekip kısa süre sonra kendilerini, Joker olarak bilinen ve Gotham şehri sakinlerini daha önce de dehşete boğmuş olan suç dehasının yarattığı karmaşanın ortasında bulurlar.