Evde Geçirdiğiniz Zamanı Renklendirecek Netflix Mini Dizi Önerileri
Artık zamanımızın çoğunu evde geçiriyoruz. Günlük işler, ev işleri, hobiler ya da evden çalışılan zaman dışında ister istemez kendimizi bir şeyler izlerken buluyoruz. Sürekli izlenmesi ertelenen filmler, diziler ya da tekrar izlemek istediğimiz bütün içerikler içinde arada sırada kaybolduğumuz da oluyor.
Uzun süreli filmler veya çok sezonlu dizilere başladıktan sonra bile yarısında bırakıp başka bir şeye geçtiğimiz de olmuştur. Süre ve kaliteli içeriğin aynı yerde harmanlandığı mini diziler bu noktada imdadımıza yetişiyor. Özellikle Netflix’in büyük bir bütçe ayırdığı mini dizi projeleri tam olarak bu zor zamanlarda ihtiyaç duyulan şeylerden biri. Hazırladığımız “Evde Geçirdiğiniz Zamanı Renklendirecek Netflix Mini Dizi Önerileri” adlı listede dramdan, spora, belgeselden, gerilime kadar birçok türü barındıran bir seçki sizleri bekliyor.
1. When They See Us
Bir koşucunun Central Park’ta saldırıya ve tecavüze uğramasının ardından 5 genç insanın suçlanmasını odağına alan 1989’da gerçekleşmiş gerçek bir hikâye. Central Park Beşlisi olarak adlandırılan gençler yıllar süren soruşturmanın ardından masumiyetlerini ispatlamıştır. Dizi, 1989 baharındaki gençlerin sorgulamalarından, 2002’deki beraat kararına kadar olan soruşturma sürecini gözler önüne seriyor. Michael Kenneth Williams, John Leguizamo, Felicity Huffman ve Blair Underwood gibi ünlü isimlerden oluşan yapımın yönetmenliğini ve yardımcı senaristliğini Ava DuVernay üstleniyor.
2. Unorthodox
Katı şekilde Ortodoks ve Yahudi bir kadının ayarlanmış evliliğinden ve dini olan çevresinden kaçışının hikâyesi. Yeni hayatına başlayan Esther, Brooklyn’deki hayatını tamamen geride bırakıp kendi yolunu Berlin’de çizmeye karar vermiştir. Ancak muhafazakar çevrelerde geçen geçmişi onun peşini bu kadar kolay bırakmayacaktır...
3. Hollywood
İkinci Dünya Savaşı’ndan sona bir grup aktör ve film yapımcısı Hollywood’u büyütmeye ve ilerletmeye karar vermiştir. Ne pahasına olursa olsun bu arzularını yerine getirmeye hazırdırlar.
4. Maniac
Bizim dünyamıza benzer bir dünyada geçen Maniac, her biri kendince sebeplerden ötürü gizemli bir ilaç firmasına deneklik yapan iki yabancı olan Annie Landsberg (Emma Stone) ve Owen Milgrim'in (Jonah Hill) hikayesini konu alır. Annie annesi ve kız kardeşi ile ilişkilerini koparmış ve amaçsızdır. Zengin bir New Yorklu sanayicinin beşinci oğlu olan Owen ise tüm hayatını tartışmalı bir şizofreni teşhisi ile mücadele ederek geçirmiştir. İkisinin de hayatı çığrından çıkmışken, Dr. James K. Mantleray kendilerine radikal bir farmasötik tedavi vaadinde bulunur. İlacın yaratıcısı Dr. Mantleray bu tedavinin akıl hastalıkları ve kalp kırıklıkları gibi akılla ilgili her türlü sorunu iyileştirebileceğini öne sürer, üstelik üç günlük deneme programında hiçbir yan etki ya da komplikasyon görülmeyeceği ve deneklerin yaşadığı tüm sorunların sonsuza dek çözüleceği iddia edilir. Ancak işler hiç de planladığı gibi gitmez.
5. Alias Grace
Margaret Atwood'un 1800'lü yıllarda Kanada'da gerçekten işlenmiş olan bir cinayeti konu alan romanından uyarlanan dizide; Grace Marks, İrlanda’dan Kanada’ya göç eden bir hizmetçidir. Çalıştığı evin sahibini ve kahyasını öldürmek suçundan hüküm giymiştir. Kendisiyle birlikte aynı suçtan yargılanan adam asılırken Grace genç yaşı nedeniyle ömür boyu hapis cezası alır. Cinayet gününe dair bir şey de hatırlamamaktadır. Bu nedenle ülkedeki insanların bir kısmı Grace’in masumiyetine inanırken bir kısmı ise asılması gerektiğini düşünmektedir. Amerika’nın en başarılı psikologlarından biri olan Dr. Simon Jordan, genç kadının hafızasını geri getirmek için davaya dahil olur. Jordan, Grace'i kurtarmak için elinden geleni yapacaktır.
6. Godless
1880'lerin Batı Amerika'sına dehşet saçan kanun kaçağı Frank Griffin,daha sonradan düşmanı olan eski ortağı Roy Goode'un peşine düşer. Frank'in kovalaması, bir çiftlikte saklanan Roy'u La Belle'e, New Mexico'ya gizemli bir şekilde tamamen kadınlardan oluşan bir kasabaya yönlendirir.
7. Seven Seconds
15 yaşında bisikletiyle giderken bir trafik kazası sonucu Brenton Butler hayatını kaybeder. Ancak bu kaza beyaz bir polis memuru tarafından vur-kaç şeklinde gerçekleşmiştir ve bu durum Jersey’i ırksal bir çatışmaya sürükler. Trafik kazası sonrası polisin durumu örtbas etmeye çalışmasının ardından şehrin ayaklanmasını ve kazadan sonrasında yaşanan olayları odağına alan dizi insan hakları ve hukukun ne kadar bulanıklaşabildiğini gözler önüne seriyor.
8. The English Game
1879, İngiltere. Futbol hala başlangıç aşamasında, amatör bir spor olarak görülüyor. Varlıklı aileler futbol ligini kendi kontrollerinde tutarken, işçi sınıfı futbolda devrim yapmak üzere… Modern futbolun ortaya çıkışını ve sınıf gözetmeksizin küresel düzeyde bir spor oluşunu anlatan mini dizi. Serinin yönetmenliğini Birgitte Stærmose ve Tim Fywell paylaşıyor.
9. Safe
Dul ve iki kız çocuğu babası olan Tom Delaney (Michael C. Hall), eşinin ölümünden sonra kızlarıyla arasını düzeltmeye çalışmaktadır. Kanser olan annelerinin ölümü kızlarında büyük bir etki yaratmıştır ve kızlar hala annelerinin yasını tutmaktadırlar. Tom’un 16 yaşındaki Jenny kaybolduktan sonra, kızının arayışında olan Tom en yakınlarının karanlık sırları olduğunu öğrenir.
10. The Last Dance
Efsanevi basketbol oyuncusu Michael Jordan’lı kadrosuyla 1990’ların Chicago Bulls’unu ve takımın yükselişini odağına alan belgesel ve mini dizi. 90'lara damgasını son 97-98 NBA sezonuna odaklanan belgesel dizide basketbol ikonu Jordan'ın hikayesinin arka planı ve kişisel anektodları ile birlikte kariyerinin farklı dönemleri de ele alınıyor.