Üstüne Kitaplar Yazılası En Muhteşem 10 Hollywood Filmi
Senaryolarıyla, oyunculuklarıyla, efsane yönetmenlerinin uyguladığı eşsiz çekim teknikleriyle senelerdir üzerine konuşulan Hollywood filmleri vardır. İşte onlardan 10 tanesi! Sinema tarihinin seyrini değiştiren filmler bu listede!
1. Beklenmeyen Şahit (1957)
Dramatik gerilim filmi Beklenmeyen Şahit, ünlü gerilim yazarı Agatha Christie'nin aynı isimli kısa hikayesinden beyaz perdeye uyarlanmıştır. 1957 yapımı, sürpriz sonlu filmin yönetmeni Billy Wilder'dır. Filmin çoğu bir mahkemede geçmektedir ve filmin senaryosu, sinema tarihinin en iyi uyarlama senaryolarından biri olarak anılmaktadır.
2. Bıçak Sırtı (1982)
Alternatif bir gelecekte geçen kült bilim kurgu filmi Blade Runner'ın yönetmeni Ridley Scott. Film, 2017 yılında Denis Villeneuve tarafından Blade Runner 2049 adıyla tekrar çekilmiş olsa da, 1982 yapımı orijinali senelerdir hafızalardan silinmemektedir. Filmde yaratılan distopik gezegende replikant adında android insanlar yaşamaktadır. Blade Runner'ın teknolojinin karanlık yüzünü ilk kez olanca karanlığıyla gözler önüne seren yapım olduğu söylenebilir.
3. Arka Pencere (1954)
Alfred Hitchcock'un sinema tarihine ismini yazdırmasında önemli bir yeri olan gerilim filmi Arka Pencere'nin başrollerindeyse James Stewart ve Grace Kelly yer alıyor. Hitchcock biz izleyicileri, bir kaza geçirdikten sonra ayağını kırarak yatağa bağlı olan Jeff'in, komşularını dürbünle izlediği sırada şahit olduğu gizemli olaylara ustalıkla dahil ediyor, izleyicide dürbünü kendisi tutuyor hissiyatı yaratıyor.
4. Guguk Kuşu (1975)
Jack Nicholson'ın kariyerinin en etkileyici performanslarından birine imza attığı film olan Guguk Kuşu, 1976 yılında En İyi Film de dahil olmak üzere 5 dalda Oscar'a layık görülmüştür. Akıl hastası taklidi yaparak akıl hastanesine sevk edilen bir mahkumun hastanedekilerle kurduğu sıradışı ilişkiyi inanılmaz bir akıcılıkta anlatan Guguk Kuşu, Kongre Kütüphanesi tarafından "kültürel, tarihi ve estetik olarak önemli" filmler arasına seçilmiştir ve ABD Ulusal Film Arşivi'nde muhafaza edilmektedir.
5. Şahane Hayat (1946)
1946 yapımı Frank Capra filmi Şahane Hayat, tam bir Hollywood klasiği! Fantastik drama türündeki filmin üzerine konuşulacak çok şey olsa da kısaca, yeryüzüne gönderilen bir melek olan Clarence'in intiharın eşiğinde olan yatırımcı adam George Bailey'ye yaşamadığı bir hayatı gösterişini ve yaşadığı "şahane" hayatın farkına varmasını sağlamasını anlatmaktadır. James Stewart, Donna Reed, Lionel Barrymore ve Thomas Mitchell'in başrollerinde yer aldığı Şahane Hayat'ı yönetmen Capra, "en sevdiğim filmim" olarak tanımlamıştır.
6. Kazablanka (1942)
Romantik dram bir savaş filmi olan Kazablanka, klasikleşmiş bir Hollywood filmi olarak karşımıza çıkıyor. İkinci Dünya Savaşı esnasında çok direnişli bir örgütün lideri olan Victor Lazlow, Alman toplama kampından kaçarak Casablanca'ya gelir, sonrasında tek amacını gerçekleştirmeye çalışır. Amacı ise; Lizbon'a oradan da ABD'ye iltica etmektir...
7. Modern Zamanlar (1936)
Charlie Chaplin'in en çok bilinen ve en çok sevilen filmlerinden biri olan Modern Zamanlar, Hollywood klasikleri arasındaki yerini 1936 yılında almıştı bile. Filmde yönetmen, senarist ve başrol oyuncusu olarak gördüğümüz Charle Chaplin'e eşllik eden isimler ise Paulette Goddard, Henry Bergman ve Ted Oliver olarak karşımıza çıkıyor.
8. Yurttaş Kane (1941)
1941 Amerikan yapımı ve dram türündeki filmin konusu şöyle; Zengin medya patronu Charles Foster Kane, kendi özel şatosu Xanadu'da ölür. Ölmeden önceki son sözü "Rosabud" olmuştur. Bütün gazetelerde Kane ile ilgili değişik hayat hikayeleri yayınlanır. Genç bir gazetecinin, Kane'nin son sözünün ne anlama geldiğini araştırmak için görevlendirilmesi üzerine olaylar gelişir.
9. 12 Kızgın Adam (1957)
1957 ABD yapımı filmin yönetmen koltuğunda Sidney Lumet yer alıyor. Oyuncu kadrosuyla dikkat çeken filmde, Henry Fonda, Lee J. Cobb ve Martin Balsam'ı izliyoruz. Filmde, babasını öldürme suçuyla 12 adet jüri üyesi tarafından yargılanan genç bir adamın hikayesi beyaz perdeye aktarılmış.
10. Sunset Bulvarı (1950)
Bir siyah beyaz filmle daha karşınızdayız. Genç senarist Joe Gillis'in bir havuzda kanlar içinde yüzüstü yatarkenki görüntüsü eşliğinde, anlatıcı Joe'nun bizi altı ay öncesine götürmesiyle başlayan filmde, yazdığı senaryoları satamadığı ve kimseden ödünç para bulamadığı için maddi durumu kötüleşen Joe'nun hikayesi anlatılıyor.