Irkçılık Konusunu İşleyen En Etkileyici Filmler

İkinci Dünya Savaşı’nın Nazi Almanyası’nda yaşayan, 8 yaşında bir çocuk olan Bruno, ailesiyle birlikte bir buçuk milyon Yahudi’nin katledildiği Auschwitz kampının bitişiğine taşınır. Toplama kampını çevreleyen tel örgülerin diğer tarafındaki Yahudi bir çocukla arkadaş olan Bruno’nun annesi bu arkadaşlıktan rahatsızlık duyacaktır. Çocukların savaşla ilgili naif bakış açısını duygulanarak izleyeceksiniz. 

2001 Uluslararası Antalya Film Festivali’nde aday olduğu 5 dalda da ödüle layık görülen Büyük Adam Küçük Aşk, Hejar ismindeki Kürt asıllı küçük bir kızın, kaçarak sığındığı evin sahibi olan yargıç emeklisi Rıfat Bey’le başta birbirlerinin dilini bilmeseler de zamanla geliştirdikleri sevgi bağını konu alıyor. Filmin gösterimi, 2002’de Türkiye’de yasaklanmıştır ve bu yasak, Sinema Yazarları Derneği’nce kınanmıştır. 

Başrolünde Vincent Cassel’in yer aldığı Fransız yapımı politik film La Haine, Fransa’daki göçmenlere uygulanan polis şiddetini konu alıyor. 1988-1994 yılları arasında Fransa’ya göçen ve çoğu varoş mahallede yaşayan insanların ayaklanması ve devlet/polis’ten gördükleri şiddet tüm gerçekliğiyle aktarılmış. Milliyetçilik ve ırkçılığın nefreti nasıl doğurduğunu ve toplumları çöküşe sürüklediğini izleyeceksiniz. 

Gelmiş geçmiş en etkileyici tarihi filmlerden biri olan 12 Yıllık Esaret, Amerika’nın köle ticareti yapılan, acımasız dönemlerine ışık tutuyor. Yönetmen Steve McQueen filmde, tek bir sadist karaktere tüm suçu yüklemektense, köle ticareti yapmak için kendi pratik sebeplerini sunan, suçu normalleştirmiş, içimizden insanlara yer vermiş ve bu, filmi daha da gerçekçi bir hale getirmiş. Zaten, filmin baş karakteri olan, Washington’dan kaçırılıp 12 yılını köle olarak geçiren Solomon Northup’un hikayesi de gerçek hayattan beyaz perdeye aktarılmış.  Film "En İyi Film" de dahil olmak üzere 3 dalda Oscar kazanmıştı.

Süregelen iç savaş sonrası 6 Nisan 1994’te, Doğu Afrika'da bulunan bir ülke olan Ruanda’daki Tutsi ve Hutu kabileleri arasında yaşanan ve 800.000 ila 1 milyon arası sivilin ölümüyle sonuçlanan, gelmiş geçmiş en vahşi soykırımı konu alan Hotel Rwanda, gerçek hikayelerden beyaz perdeye uyarlanmış. 

Güzel oyuncu Emma Stone'un başrollerinde yer aldığı film, 'New York Times En Çok Satanlar’ listesinde bir numara olan ve hakkında çok konuşulan kitaptan uyarlandı. 1960’lı yılların Mississippi’sinde, üç birbirinden farklı ve sıra dışı kişilikteki kadının hikayesine odaklanan filmdeki bu üç kadın, kendilerini tehlikeye atan ve toplumsal kurallara karşı gelen gizli bir yazı projesi sayesinde alışılmadık bir dostluk kurarlar.

Irksal ayrımcılığın çok derinden hissedildiği ve ekonomik buhranın yaşandığı 1930’lar Amerika’sında geçen filmde, beyaz bir kadına tecavüz suçuyla tutuklanan siyah bir gencin avukatının çevresi tarafından eleştirilmesi anlatılıyor.

Eğer hala izlemediyseniz bilin ki çok şey kaçırıyorsunuz! Quentin Tarantino'nun heyecan dolu ve sürükleyici Zincirsiz filminin adeta bir başyapıt niteliğinde olduğunu söylesek abartmış olmayız. Filmin süresinin 2 saat 42 dakika olmasına bakmayın, izlerken zamanın nasıl geçtiğini farkına varamayacaksınız...

Film, ırkçılığın psikolojik ve sosyolojik yanlarına ışık tutarken, ırkçılığın doğurduğu sonuçları ise bir ders niteliğinde seyirciye sunuyor. Filmde dikkat çeken isimlerin başında, usta oyunculuğuyla başarılı bir aktör olduğunu bir kez daha gösteren Edward Norton yer alıyor. Film, iyiliğin de kötülüğün de bir ırka atfedilmeksizin, her insanın içinde var olduğunu anlatıyor.

Stephen King'in aynı adlı romanından uyarlanan Yeşil Yol filmi, "En İyi Film" Akademi Ödülü, "En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu" Akademi Ödülü, "En İyi Uyarlama Senaryo" Akademi Ödülü ve "En İyi Özgün Müzik" Akademi Ödülü'ne aday gösterildi. Esaretin Bedeli, Er Ryan'ı Kurtarmak gibi unutulmaz filmleri de yönetmiş olan Frank Darabont, Yeşil Yol filminde de benzer bir atmosferi seyirciye yaşatmayı başarıyor.