Çocukların Başrolde Harikalar Yarattığı 10 Film

İzleyiciyi empati yapmaya davet eden film, Nazi katliamını döneminde geçen olayları anlatıyor. Babası görevli olarak Polonya’ya gönderilen Bruno’nun, toplama kampındaki tellerin diğer tarafındaki çocukla arkadaş olması üzerine, oğlunun kampla ilgili gerçekleri öğrenmesinden korkan annesi endişelenmeye başlamıştır.

Uçak kazası sonrası tropikal bir adada kalmak zorunda kalan bir grup Amerikan askeri okul öğrencisinin, uygarlık ve ilkelliğe karşı bakış açıları anlatılmış. İnsanoğlunun yönetim sistemini ve bunu uygularken yaptığı vahşeti konu alan filmde, çocuk oyuncular başarılı rol yetenekleriyle dikkat çekiyor. Romanından beyaz perdeye ilk defa 1963’de uyarlanan filmin bu versiyonu, ikinci ve en başarılı beyaz perde uyarlaması olarak karşımıza çıkıyor.

Engelli bir adam ve küçük bir kızın hastanede yaşadıkları hikâyeyi konu alan film, adam ve küçük kızın kendi yarattıkları masal üzerine kurulmuş. İzledikten sonra kolay kolay hafızanızdan silinmeyecek Düşüş'te, Alexandira rolündeki Catinca Untaru, küçük yaşta sergilediği harika oyunculuk performansıyla dikkat çekiyor.

Çağan Irmak yönetmenliğindeki film, Türk sinemasının en dokunaklı ve kendi türünde klasikleşmeye aday filmlerinden biri olarak kabul ediliyor. 12 Eylül darbesi döneminde yetişmekte olan küçük Deniz (Ege Tanman), daha doğmadan annesini kaybetmiş ve gazete yazarı olan babasıyla beraber yaşamaktadır. Babasından başka tanıdığı akrabası yokken, bir gün babası Sadık (Fikret Kuşkan)’ın aldığı kararla birlikte daha önce hiç görmediği dedesinin(Çetin Tekindor)’un yanında, küçük bir kasabada yaşayacaklardır.

Stephen King’in Ceset romanından beyaz perdeye uyarlanan, 1986 ABD yapımı dram-macera türündeki film, yine Stephen King’in çocukluk anılarını konu alıyor. Ergenlik dönemindeki dört gencin, ormanda kayıp bir çocuğun cesedini ararken, kasabanın serserileri tarafından takip edilme maceralarını anlatıyor.

Hoover ailesinin üç günlük minibüs yolculuklarını anlatan filmde, aile bireyleri en küçükleri Olive Hoover (Abigail Breslin)’in hayalini gerçekleştirmek uğruna California’ya doğru yola çıkarlar. Aile bireylerinin hayal bile edemeyeceği bir sonla biten bu yolculukta birçok sürpriz onları bekliyor.

Adeta bir sinema dersi niteliğinde olan bu film, yarım saati biraz aşan süresiyle aslında kısa metraj sayılabilir. Diyalog içermemesine rağmen “Özgün Senaryo” dalında Oscar kazanmış ve aynı zamanda da “En İyi Kısa Film” dalında Altın Palmiye alan "Kırmızı Balon"da annesi Suzanne ile tek odalı bir evde yaşayan Simon’ın, kırmızı bir balonun peşine takılma hikâyesi anlatılıyor.

Gerçek bir yaşam öyküsünden uyarlanan Mommo Kız Kardeşim, dokuz yaşındaki Ayşe’nin öyküsünü konu alıyor. Annesiz yaşamak durumunda kalan iki çocuğun hem iç ısıtan hem de yürek burkan öyküsü Atakay Taşdiken yönetmenliğinde harika sahnelerle ele alınmış. Elif Bülbül ve Mehmet Bülbül’ün çocuk oyuncu olarak izlediğimiz film, Nürnberg Türk-Alman festivalinde “En İyi Film” seçilerek “Seyirci Ödülü”nü de aldı.

Birbirlerinden başka kaybedecek hiçbir şeyleri olmayan masum bir kız ve katili konu alan filmde, Mathilda rolüyle başrolün sahibi olan Natalie Portman’ın küçük yaşlardaki yeteneği göze çarpıyor. Ailesini sevmeyen ve en değerlisi küçük kardeşi olan Mathilda’nın uyuşturucu işine bulaşan ailesinin bütün fertleri mafya tarafından öldürülür. Katil olan Leon (Jean Reno)’nun kaldığı daireye saklanarak ölümden kurtulan küçük kız, bundan sonra da Leon’la birlikte yaşayacaktır…

Guillermo filmi Pan'ın Labirenti, 10 yaşındaki Ofelia’nın 2. Dünya Savaşı sonrasında fantastik hikâyesini konu alıyor. Ofelia(Ivana Baquero)’nun yeni taşındıkları evin arka bahçesinde esrarengiz bir labirent keşfetmesiyle başlayan macerayla birlikte, labirentte karşılaştığı Pan adındaki yaratık küçük kızın hayatını değiştirecektir.