En İyi Japon Filmleri
En iyi Japon filmlerini sizler için derledik!
Japon sineması, bir asırdan uzun süredir en özgün ve etkileyici filmleriyle izleyicileri büyülüyor. Akira Kurosawa, Hayao Miyazaki ve Yasujirō Ozu gibi efsanevi yönetmenlerin yanı sıra, Hirokazu Kore-eda ve Takashi Miike gibi modern ustalar da bu büyüye katkı sağlıyor. Feodal Japonya’dan günümüz Tokyo’suna uzanan hikâyeleriyle Japon filmleri, tanıdık olayları taze bir bakış açısıyla sunuyor.
İşte anime ve belgeseller hariç en iyi Japon filmleri ve belki de daha önce keşfetmediğiniz başyapıtlar!
1. Ringu
Gizemli ölümlerin meydana geldiği bir sırada, izleyenlerin 7 gün sonra öldüğü esrarlı bir video kasetin varlığı kulaktan kulağa dolaşmaktadır.Böyle söylentilere kulak asmayan bir kadın gazeteci olayları araştırmaya karar verince, kendini tehlikeli ve ölümcül bir oyunun ortasında bulur.Kaseti izleyen gazetecinin gerçekten yedi gün ömrü mü kalmıştır, yoksa tüm bunlar bir şehir efsanesinden mi ibarettir? Zamana karşı amansız bir yarış başlamıştır...'Japonya'nın Stephen King'i' olarak nitelendirilen ünlü Japon yazar Koji Suzuki'nin 'Ringu' isimli romanına dayandırılan film, Japon sinema tarihinin en çok hasılat getiren filmleri arasında bulunmakta. Aynı kitaba ve filme dayandırılarak dört devam filmi, bir televizyon dizisi çekildi, ek olarak aynı adı taşıyan mangalar yayınlanmaya başlandı.
2. Son Veda
Orijinal İsmi: Okuribito / Departures
Çello çaldığı orkestra dağıldığında, Daigo Kobayashi müzik kariyerine veda eder ve karısı Mika ile kuzeydoğudaki Yamagata Bölgesi’ndeki memleketine döner. İyi iş koşulları sunan bir ‘yardımcı aranıyor’ ilanı görür. Turizm acentesi olduğunu varsayarak görüşmeye gittiği ofisin arka duvarına yeni tabutlar dizilmiştir. Şirketin sahibi olan Sasaki, Daigo’nun özgeçmişine şöyle bir bakarak işe alır. Bu noktada Daigo şirketin tam olarak ne iş yaptığını sorar ve iş tanımında cesetlerin yakılmadan önce törensel olarak ‘tabutlanmasının’ yer aldığını öğrenir. Tereddüt eder ancak Sasaki işi alması için onu zorlayınca kabul eder ve Mika’ya işe ‘törenlerin’ dahil olduğunu söyler. Bu şekilde Yamagata’da Hirano civarında Sasaki’yle yolculuk etmeye başlar.
3. Ölüm Oyunu
Orijinal İsmi: Batoru rowaiaru
Sinemada şiddet kullanımı açısından Japon sinemasının tartışmasız bir ağırlığı var. Ölüm Oyunu ise Japonların bu alışkanlıklarını nereye götürebileceğini gözler önüne seriyor.Özellikle gençlerin kontrolündeki şiddettin arttığı Japon toplumunda, gençlere göz dağı vermek için korkunç bir oyun tasarlanır. Dokuzuncu sınıfa giden 42 öğrenci, zorla bir adaya sürülür ve birbirlerini yok etmeleri sağlanır. Sadece biri geri dönecek ve bu oyunu ibret olması için çağına anlatacaktır.
4. Yaşamak
Film, Kurosawa’nın en sevdiği oyunculardan biri olan Takashi Shimura’nın unutulmaz performansıyla hayat bulan, isimsiz bir devlet memurunu takip eder. Ölümcül bir hastalığa yakalandığını öğrenen bu karakterin hikâyesi, ahlak ve ölümlülük üzerine derin bir inceleme sunar. Büyük şeyler ve küçük şeyler arasında gidip gelen anlatı, dünyada gerçekten bir fark yaratmanın ne anlama geldiğini ve bir mirasın gerçekte ne olduğunu sorgular.
5. The Human Condition I
Masaki Kobayashi'nin İnsan Manzaraları serisinin ilk filmi, 2. Dünya Savaşı yıllarında Japonya'nın Çin'in Mançurya bölgesini işgal ettiği yıllarda başlıyor. Parlak bir mühendis olmasının yanında bir hümanist ve savaş karşıtı olan Kaji, Mançurya'daki Çinli esirlerin çalışma şartlarının iyileştirilmesi üzerine yaptığı çalışma sonrasında yeni evlendiği eşi Michiko ile birlikte küçük bir maden kasabasına gönderilir. Burada kendi insani politikalarını yerleştirmeye çalışırken birçok iş arkadaşıyla ters düşen Kaji, aynı zamanda Çinli esirlerin güvenini kazanmanın da kolay olmayacağını anlayacaktır.
6. Efendi Sanso
Orijinal İsmi: Sanshô Dayû
"Merhamet duygusu olmayan biri artık insan değil demektir" Orta Çağ Japonya'sında özgürlüklükçü politikaları yüzünden sürgüne gönderilen vali Taira, oğlu Zushio'ya böyle söyler. Zushio, annesi Tamaki ve kız kardeşi Anju'yla beraber ailesinin topraklarından kaçar. Bir rahibenin ele verdiği Zushio ve Anju, zalim Sansho'nun yönettiği çok büyük bir esir kampına gönderilirler. Anneleri de kaçırılarak uzakta ki bir adaya götürülüp Fuhuşa itilir. Böylece, sinema adına yapılmış en dokunaklı ve felsefi yolculuklardan biri başlar. Kenji Mizoguchi'nin ölümünden kısa bir süre önce çektiği bir dizi başyapıtın belki de doruk noktası olan Efendi Sansho, büyük ölçüde, ağır kamera hareketleriyle ilerleyen karmaşık biçimde tasarlanmış genel planlardan oluşan, yönetmenin imzası haline gelmiş bir görsel Uslubun mükemmeliyetini sergiler; Mizoguchi bu tarzı 1930'lardan itibaren geliştirmeye başlamıştır.
7. Yedi Samuray
Orijinal İsmi: Shichinin No Samurai
Köylülere saldırılarda bulunan haydutlardan bıkan köy halkı bir samuraydan yardım ister. Diğer 6 arkadaşını da yanına alan samuray köylülere yardım edecektir.
8. Tokyo Hikayesi
Orijinal İsmi: Tokyo Monogatari
Müthiş bir dönüşüm ve modernleşmenin pençesinde bölünmekte olan Japonya'dayız. Taşralı, emekli bir karı-koca, Tokyo'da yaşayan evlenmiş çocuklarını ziyarete giderler. Gençler giderek hızlanmakta olan şehir yaşamının meşguliyeti içerisinde, onlarla ilgilenmektense birbirlerine pas edip kurtulma hafifliğindedirler. Sadece savaşta ölmüş oğullarının dul gelini yaşlı çifte şefkat ve ilgi gösterir. Evlerine döndüklerinde kırgın ve kafaları karışıktır. Çocukların titreyip kendilerine gelmesi için dramatik bir olayın gerçekleşmesi gerekecektir.
9. Harakiri
Orijinal İsmi: Seppuku
Japonya’nın 1600′lü yıllardaki feodal döneminde klanlar [aşiretler] arasında vuku bulan savaşlar yüzünden birçok insan sefalet çekmektedir. Her klanın samurayları mevcuttur ve dağılan klanların savaşmaktan başka bir şey bilmeyen efendisiz kalmış samurayları [roninleri] bu belirsizlik ortamında hayatlarını idame etmekten yoksundur.
10. Ran
Shakespeare’in Kral Lear’inde, 16. yy’ın yaşlı lordu Lear krallığını üç kızı arasında paylaştırmaya karar verir. Her biri ülkenin üç farklı yerindeki kalelerde yaşayarak sadakatlarini kanıtlayacaklardır. Büyük kızları menfaatleri için sahte bir samimiyet içine girerken, babasına duyduğu bağlılıkla en küçük kızı O’nun gerçekleri görmesi için uğraşır. Ran İngiliz edebiyatına ait bu eserinin Japon uyarlaması. Orjinalindeki kız çocuklar erkek olarak değiştirilmiş ve Kral Lear karakteri de Lord Hidetora Ichimonji olarak karşımıza çıkıyor.