En İyi Joaquin Phoenix Filmleri
Ünlü oyuncu Joaquin Phoenix bugün 49 yaşına giriyor!
Joaquin Rafael Phoenix, 28 Ekim 1974'te San Juan, Porto Riko'da dünyaya geldi. Babası John Lee Bottom bir bahçe düzenleme şirketinin kurucusuydu, annesi ise NBC'de yönetici sekreterliği yapıyordu. Annesi, bir ajansla olan bağlantısıyla çocuklarına oyunculuk işleri buldu. Abisi River Phoenix'i 1993 yılında aşırı dozda uyuşturucu kullanımından kaybetti.Ridley Scott'un yönettiği "Gladyatör" filminde canlandırdığı Commodus rolü ile tanınmaya başladı, bu rol ile aynı zamanda En İyi Yardımcı Oyuncu dalında Oscar'a aday oldu. 2019 yılında vizyona giren "Joker" filmiyle Oscar'a dördüncü kez aday oldu ve En İyi Erkek Oyuncu Oscar Ödülü'nü kazandı.
Canlandırdığı farklı karakterlerle aklımızda yer eden Joaquin Phoenix'in en iyi 10 filmini sizler için listeledik.
İyi seyirler!
1. Joker
Gotham City'de yaşayan başarısız komedyen Arthur Fleck, babasız büyümüş bir palyaçodur. Arthur'un en yakın arkadaşı olan annesi onu Happy (Mutlu) adıyla çağırır. Ancak bu ismin ona yüklediği misyon, Arthur'un toplumdan dışlanmasına ve zorbalığa uğramasına engel olamayacaktır. Arthur zamanla, dışlanmışlığın vermiş olduğu hayal kırıklığıyla gözü dönmüş bir katil olagelen alter egosu Joker'e dönüşür.
2. Gladyatör
Roma İmparatorluğu'na en parlak dönemi yaşatan General Maximus, girdiği bir meydan savaşından daha zaferle çıkar, artık tek hayali bir an önce evine dönerek karısı ve ailesine kavuşmaktır. Fakat, zamanın Roma İmparatoru Marcus Aurelius ,Maximus'a önemli bir görev verir ve iktidara sahip çıkmasını ister. Bunun üzerine imparatorun oğlu olan Commodus, iktidarın elinden alınacağını anlayınca general ve ailesini öldürme emri verir. Maximus ölümden zor kurtulur ve gladyatörler arenasına sürgün edilir. Yıllar sonra Roma'ya geri dönen güçlü gladyatör Maximus'un tek amacı Commodus'u öldürerek karısı ve oğlunun katledilmesinin intikamını almaktır.
3. Sınırları Aşmak
Orijinal İsmi: Walk The Line
1955 yılında, adının J.R Cash olduğunu söyleyen genç zayıf bir gitarist Memphis'teki Sun Stüdyolarına ünlü olmak için gelir. Bu Amerikan kültürünün üzerinde silinmez bir iz bırakacak adamın şöhrete ilk adımlarıdır. Bir korku treninin akordlarında dolaşan parmakları, demirden daha keskin ve kararlı bakan gözleri, kapkara ve derin bir geceyi andıran sesi ile daha önce hiç duyulmamış bir gerçek hayatı anlatıyordu. O günlerde şöhretinin ilk günlerini ateşleyen değişik karakteri ve insanlar üzerinde bıraktığı etki bugünün rock, country, punk, folk ve rap starlarına kadar bir çok yeteneğin de ortaya çıkmasında ön ayak olmuştur. Kendine has sesi ve kariyeri boyunca kişisel değişimler sert karakterinin bir uzantısı olmuştur. Önceleri kendisini yok eden bir çok yıldız gibi yaşayan Cash daha sonraları idol haline gelen 'Siyah Giyinen Adam' karakteri ile bıçak sırtındaki şöhretin hem ne kadar acımasız hem de aşkın doğasının ne kadar güçlü olduğuna dair örnek oluşturmuştur.
4. Hotel Rwanda
Orijinal İsmi: Hotel Rwanda
1994'de dünyanın gözü önünde gerçekleşen Ruanda soykırımını konu alan Terry George filmi Hotel Rwanda'da, Ruanda halkı, Hutular ve Tutsiler olarak ikiye bölünmüş durumdadır ve çıkan savaşta 800.000 Tutsi katledilmiştir. Gerçek olaylara dayanan Hotel Rwanda'nın başrollerindeyse Jean Reno, Joaquin Phoenix ve Don Cheadle akıllardan çıkmayacak birer oyunculuk sergiliyor.
5. İşaretler
Graham hess(mel gibson) ve ailesi arazideki işaretlerden dünya dışından gelen yaratıkların sorumlu olduğu anlatılır. Ekinlerdeki bu dairelerin dünyanın heryerinde bulunmaya başladığını izlerken gittikçe korkuları artmaktadır.İşaretler Çiftlikte yaşayan bir ailenin hayatlarının belkide son anlarındaki dünaynın istila edildiği korkunç dakikalardaki mücadelenin duygusal hikayesi.
6. Köy
Mutlu ve huzurlu görülen bir köyün insanları aslında köyün dışındaki yasak ormanda yaşayan yaratıklar yüzünden korku dolu anlar yaşamaktadırlar. Bu insanlardan biri bu sınırı aşarak bilinmeyenle yüzleşmeye cesaret eder.
7. Aşk
Yalnız yaşayan bir yazar, tüm ihtiyaçlarını karşılaması için kurdurduğu sistemle sıradışı bir ilişki geliştirir. 1999'da Being John Malkovich filmiyle Oscar adaylığı olan çok yönlü sinemacı Spike Jonze'un son uzun metrajlı filmi, yalnızlık ve yaratıcılık sıkıntısı çeken bir yazarın öyküsünü anlatıyor.
8. The Master
Orijinal İsmi: The Master
Magnolia, Boogie Nights / Ateşli Geceler, There Will Be Blood / Kan Dökülecek filmlerinin yönetmeni Paul Thomas Anderson’un son filmi The Master, aslında bir güç, tutku ve bağımlılık filmi. 2. Dünya Savaşı’ndan sonra ülkesine dönen amaçsız, vasıfsız ve sorunlu eski donanma askeri Freddie'nin, “The Cause” tarikatı ve (Philip Seymour Hoffman’ın canlandırdığı) karizmatik lideri Lancaster Dodd'la tanışmasıyla değişen yaşamını anlatıyor. Scientology tarikatının kuruluşunu anlattığı iddia edilen filmin başrollerindeki Amy Adams, Philip Seymour Hoffman ve Joaquin Phoenix performanslarıyla Oscar’a aday gösterildiler. The Master filmiyle Anderson, 2. Dünya Savaşı'nın yarattığı toplumsal değişiklikler sonucu ortaya çıkan alternatif ruhani gruplar ve dinlerle ilgilenen yeni bir tür Amerikan ailesinin doğuşunu mercek altına alıyor.
9. İki Aşık
Brooklyn’de geçen filmde Leonard, genetik problemler sebebiyle iptal edilen bir evliliğin ardından boşluğa düşen ve depresyonuyla savaşma çabası içinde olan bir insan. Film sürecinde ailesinin tanıştırdığı ve evlenmesini arzuladığı iyi insan Sandra bir yanda, problemlerle bezenmiş hayatıyla Michelle diğer yanda. Bu iki kadının arasında kalan Leonard’ın gelgitleri üzerine kurulu olan filmin konusu yabancı değil; fakat karakterlerin derinliği ve olay örgüsüyle diğer örneklerinden farklı değerlendirilmeyi hakediyor.
10. Sonsuz İhtiras
Suzanne Stone ne istediğini bilen ve onu elde etmek için elinden geleni yapan bir kadındır. İstediği şey ise televizyon sunucusu olmaktır ve bunun içinde önündeki tüm engelleri kaldıracaktır: Kocası dahil...Gus Van Sant'in hırs, tutku ve ihtiras üzerine olan bu filmi, Nicola Kidman'ın son derece başarılı performansıyla övgüyü hak ediyor.Film aynı zamanda çekildiği yılda altın kürenin de sahibi olmuştur.