En İyi Marion Cotillard Filmleri!
Başarılı oyuncu Marion Cotillard bugün 48 yaşına giriyor!
30 Eylül 1975'te Fransız oyuncu ve drama öğretmeni Niseema Theillaud ile oyuncu, tiyatro yönetmeni ve pandomimci Jean-Claude Cotillard'ın kızı olarak dünyaya geldi. 2003 yapımı" Büyük Balık" (Big Fish), yer aldığı ilk Hollywood filmi oldu. 2007 yılında Edith Piaf'ı canlandırdığı "Kaldırım Serçesi" (La Môme) Fransızca dilindeki performansıyla En İyi Kadın Oyuncu Oscar Ödülü'nü alan ilk ve tek oyuncu oldu. 2007'den beri Guillaume Canet isimli fransız oyuncu ve yönetmenle birlikte.
Bu başarılı oyuncunun doğum günü şerefine bizce en iyi Marion Cotillard filmlerini listeledik.
Keyifli seyirler!
1. Kaldırım Serçesi
Orijinal İsmi: La Môme
Edith Piaf’ın 1959’da New York’da verdiği konser sahnesi ile başlayan film, Fransız şarkıcı Piaf’ın, 40’lı yaşlarına odaklanıyor. 1915 yılında dünyaya gelen Piaf, babasının çalıştığı sirk sayesinde küçüklüğünden itibaren pek çok yer dolaştı. O dönemlerde, en yakın arkadaşı Mômone (Sylvie Testud) ile sokaklarda şarkı söyleyerek para kazanıyordu. Bu sırada bir kabare işleten Leplée (Gérard Depardieu) tarafından keşfedildi ve kısa sürede, onu meşhur edecek çevre içine girdi. “A Very Long Engagement” (Kayıp Nişanlı), adlı filmden tanıdığımız Cotillard, Piaf’ın gençlik yıllarından, 47 yaşında ölümüne kadar olan süreyi büyük başarıyla canlandırıyor.
2. Pas ve Kemik
Orijinal İsmi: De Rouille et D'os
Ali (Matthias Schoenaerts) neredeyse hiç tanımadığı, beş yaşındaki oğlu Sam (Armand Verdure) ile başbaşa kalmıştır ve kızkardeşinin yanına Antibes’e gelir. Güçlü fiziği sayesinde fedai olarak işe başlar ve bir gece kulüpte çıkan kavga sonucunda yardımına yetiştiği katil balina eğitmeni olan Stéphanie’den (Marion Cotillard) hoşlanır. Aralarındaki ilişki trajik bir şekilde biten bir balina gösterisi sonrasında iki bacağını da kaybeden Stéphanie’nin Ali’nin desteği ile hayata yeniden bağlanması ile aşka dönüşür. Hem kesişen hem de ayrılan kavşaklarda gücün, güzelliğin, gençliğin, kanın metalaştığı ama dürüstlüğün, hakikatin, sadakatin, aşkın alınıp satılmadığı ve cesaretin çok farklı şekillerde tanımlandığı bir dünyada birlikte yol almaya başlarlar.
3. Paris'te Gece Yarısı
Sonbaharda evlenecek olan Amerikalı nişanlı çift Gil ve Inez, Inez'in babasının iş gereği Paris'e gelmesini fırsat bilip, küçük bir tatil için bu gözde Avrupa şehrinin yolunu tutarlar. Başta her şey eğlence dolu bir Avrupa kentini gezmekten ibaretken, özellikle damat adayın Gil'in Paris caddelerinde gece yarısı yaşadığı gerçek üstü maceralar sadece onun değil tüm ailenin hayatını değiştirecektir. Zira bu genç adam, Paris’e büyük bir aşk beslemeye başlar ve edebiyatçı kimliği ve tutkusu pekişir.
4. Macbeth
Shakespeare'in klasik Macbeth hikayesinin 2015 versiyonu. İskoçya'da bir dük olan Macbeth, günün birinde 3 cadıdan kral olacağı kehanetini duyar. Son derece hırslı eşinin de etkisinde kalarak, evinde misafir kalan kralı öldürerek tahta geçer. Ancak cadıların krallık dışında başka kehanetleri de vardır.
5. Masumiyet
Orijinal İsmi: Innocence
Altı yaşındaki Iris, ormanın içinde bir yerdeki gözlerden ırak bir okula getirilir.
6. Halk Düşmanları
Orijinal İsmi: Public Enemies
Amerika’nın Büyük Bunalım yıllarında geçen filmde, FBI ajanı Melvin Purvis’in o dönemin en ünlü suçluları John Dillinger, Baby Face Nelson ve Pretty Boy Floyd’u cezaevine tıkma çabası anlatılıyor.
7. Salgın
Uluslararası bir yolcu, havaalanının barında kredi kartını garsona vermeden önce çerez kasesine uzanır. Bir iş toplantısı tokalaşmalarla başlar. Kalabalık bir otobüste bir adam öksürür... Bir temas. Bir an. Ölümcül bir virüs bulaşmıştır. Beth Emhoff (Gwyneth Paltrow), Hong Kong'daki bir iş gezisinden Minneapolis'e döndüğünde uzun yolculuğun kendisini sarstığını düşünür. İki gün sonra, Acil Servis'te ölür ve doktorlar şok ve matem içindeki kocasına (Matt Damon) bunun nedeni hakkında en ufak bir fikirleri olmadığını söylerler. Çok geçmeden, başkaları da aynı gizemli semptomları göstermeye başlar: Yoğun öksürük ve ateş, ardından gelen nöbet, beyin kanaması... Ve nihayetinde ölüm. Minneapolis, Chicago, Londra, Paris, Tokyo ve Hong Kong derken, vakaların sayısı hızla artar: Bir vaka önce dört, sonra on altı, ardından yüzler ve binler olur. Ortalama bir günde gerçekleşen sayısız insan etkileşimiyle güçlenen salgın tüm ülkelere yayılır. Küresel bir salgın patlak verir. ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri'ndeki (CDC) araştırmacılar mutasyon geçirmekte olan bu benzersiz biyolojik patojeninin kodunu çözmek üzere harekete geçerler. Müdür Yardımcısı Cheever (Laurence Fishburne) kendi kişisel kaygılarına karşın, büyümekte olan paniği yatıştırmaya çalışır ve genç, cesur bir doktoru (Kate Winslet) tehlikeye atmak zorunda kalır. Diğer taraftan, olası bir aşı ve onu ilk kimin elde edeceğine dair oluşan şüphelerin arasında, Dünya Sağlık Örgütü'nden Dr. Leonora Orantes (Marion Cotillard) karşı karşıya oldukları şeyin kaynağını bulmak üzere bir bağlantı ağı oluşturmaya çalışır. Ölü sayısı artar, ve insanlar çökmekte olan bir toplumda gerek kendilerini gerek sevdiklerini korumak için mücadele ederken, aktivist bir blogcu (Jude Law) halka gerçekten ne olduğuna dair doğruların söylenmediğini iddia ederek, virüs kadar hızla yayılan bir paranoya ve korku salgınını tetikler.
8. Dokuz
Federico Fellini'nin ünlü Sekiz Buçuk filminin Hollywood versiyonu... Orta yaş krizine girmiş bir yönetmen olan Guido Contini(Daniel Day-Lewis), yeni filmini bitirmeye çalışmaktadır. Kafasında bu film olmasına rağmen Contini filmi bir türlü bitirememektir. Nedeni hayatında çok fazla kadına yer vermesidir. Karısı Luisa(Marion Cotillard), seksi metresi Carla (Penelope Cruz), ilham perisi Claudia (Nicole Kidman) ve diğerleri... Contini için hepsi de ayrı bir anlam ifade etse de, beklentiler arasında boğulduğunu hissetmeye başlar.
9. Cesaretin var mı Aşka?
Orijinal İsmi: Jeux d'enfants / Love me If You Dare
Annesi kanser ve ölmek üzere olan Julien Janvier ve göçmenliğin zorluğu ile başa çıkmaya çalışan Sophie Kowalsky arasında özel bir bağ vardır. Bu bağ oynadıkları cesaret oyunu sayesinde güçlenmektedir. Oyun icabı her biri sırasıyla, diğerine cesaret gerektiren, sınava sütyenle gitmek, okulun en sert çocuğunu tokatlamak gibi, zorlu görevler vermektedir. Zamanla hayatın zorlukları da bu oyunun bir parçası haline gelmektedir. Bu oyun iki arkadaş arasında büyük bir aşkı alevlendirirken aynı şekilde birbirlerine kavuşmalarına da engel olmaktadır. Filmin ardından iki başrol oyuncusu Marion Cotillard ve Guillaume Canet gerçek hayatta da birlikte olmaya başladılar.
10. Kayıp Nişanlı
Orijinal İsmi: Un long dimanche de fiançailles
1. Dünya Savaşı sona ermekteyken, Mathilde isimli genç bir Fransız kadının en büyük savaşı başlamak üzeredir. Mathilde, nişanlısı Manech’in savaş mahkemesinde hüküm giyerek Fransa-Almanya ordularının arasında kalan tarafsız bölgeye gönderilen beş adamdan biri olduğunu ve bunun neredeyse ölüm demek olduğunu duymuştur. Manech'ini sonsuza dek kaybettiğini kabullenmek istemeyen Mathilde, sevgilisinin yazgısını öğrenmek için olağanüstü bir yolculuğa koyulur. Her dönemeçte Manech’in bu son günleri, bu son anları nasıl geçirdiğine dair farklı yorumlar duyar. Yine de asla yılmaz... İnatla sürdürdüğü neşeli tavırları ve umudunun güçlendirdiği şaşmaz inançla, soruşturmasını sonuna kadar götürürken kendisine yardım edenleri ikna, etmeyenleri de gözardı eder. Beş talihsiz asker ve aldıkları vahşet dolu ceza hakkındaki gerçeğe yaklaşırken, savaşın dehşetine ve hayatlarını etkilediği insanlarda bıraktığı izlere de yakından tanık olur.
11. Büyük Balık
William, babası amansız bir hastalık nedeniyle ölüm döşeğinde olduğu için, evine geri döner. Babasını yakından tanımak için, renkli bir kişiliği olan adamın gençliğinde yaşadıklarına dair öyküler toplamaya başlar. Babasının, gençliğinde gezgin bir satıcıyken yaşadıkları bir bulmacanın parçaları gibi yerine oturacak ve anlaşılması güç olan adamın yaşamını en masalsı yönüyle zaferleri ve zaaflarıyla ortaya çıkaracaktır.