- Anasayfa
- Karakterler
- Ruby
Ruby
Canlandıranlar
Wanda Yvette Sykes[1] (7 Mart 1964 doğumlu) Amerikalı bir stand-up komedyeni, oyuncu ve yazardır.
İlk olarak 1999'da Primetime Emmy Ödülü kazandığı The Chris Rock Show'daki yazarlığıyla tanındı. 2004'te Entertainment Weekly, Sykes'ı Amerika'nın en komik 25 kişisinden biri olarak seçti.
Ayrıca CBS'nin The New Adventures of Old Christine (2006–10), HBO'nun Curb Your Enthusiasm (2001–günümüz) ve ABC'nin Black-ish (2015–günümüz) dizilerindeki rolleriyle tanınır.
2022'de Kim Fields ve Mike Epps ile birlikte 12 Mayıs 2021'de gösterime giren Netflix orijinal dizisi The Upshaws'da rol alıyor ve HBO Max komedi dizisi The Other Two'da ve yeni, güçlü bir Allegra Durado'yu canlandırıyor. ve Paramount+'ın beğenilen The Good Fight'ında bir hukuk firmasında "dağınık" beyinli ortak.
Juan Moreno y Herrera-Jiménez, bilinen adıyla Jean Reno, İspanyol kökenli Fransız aktör. Hem Avrupa Sineması, hem de Hollywood'da önemli yapımlarda uzun yıllar oynamış olan Reno'nun en bilinen filmlerinin başında, 1994 yapımı Leon gelmektedir. Reno, 1948'de Fas'ın Kazablanka kentinde doğdu. General Franco'nun zulmünden kaçarak Fas'a yerleşmiş İspanyol bir ailenin büyük çocuğu olan Reno'nun María Teresa adında bir kız kardeşi vardı. Sinemaya olan düşkünlüğü çocuk yaşlarda başladı. Tüm zamanını, John Wayne, William Holden, Marlon Brando, Jean Gabin ve Louis Jouvet'nin filmlerini izleyerek ya da şehrin sıcağından kaçıp Fas’ın sahillerinde denize girerek geçiriyordu. Kazablanka'da oyunculuk eğitimi aldı. 17 yaşında Paris'e gitti ve Cours Simon Drama Okulu'nda da eğitim aldı. 1967'de çıkan iç savaş nedeniyle Fransa’ya yerleşti. Fransız vatandaşı olabilmek için Fransa Ordusu'nda askerlik yaptı. Adını da Jean Reno olarak değiştirdi. 1970'li yıllarda tiyatro ve TV ağırlıklı çalışmalar gerçekleştirdi. 1.88'lik boyu ve kalıplı vücudu nedeniyle kariyerinin ilk yıllarında daha "ağır" roller aldı. Sinemada ilk dikkat çekişi, 1979'da Costa Gavras’ın 'Clair de Femme' filmiyle oldu. Ardından Didier Flamand'ın tiyatro grubu ile Avrupa turnesine çıktı. Daha büyük şöhrete ise Luc Besson filmleriyle ulaştı. Önce L'avant Dernier (1981), ardından Fransa'da bol ödül kazanmış Le Dernier Combat'da (1983) rol aldı. 1985'te Subway'de oynadı 1988'de beklediği çıkışı yine Besson’un Le Grand Bleu'su (The Big Blue) ile yakaladı. Başrolünü Jean-Marc Barr ile paylaştığı film, Fransa ve tüm Avrupa'da çok iyi gişe rakamlarına ulaştı ve Reno’nun artık başrollere daha çok seçilmesini sağladı. La Femme Nikita (1991) filminde, kısa rölünde bir tetikçiyi canlandırdı. Bu karakter Besson’un 1994'te yaratacağı kült karakteri Leon'un adeta bir öncülü gibidir. 1993'te komedi filmi Les Visiteurs (The Visitors) Fransa’da büyük başarı getirdi. 18 Kasım 1994'de Leon The Professional filmi ile Reno, Hollywood'da da büyük bir popülerlik kazandı. Başrolünü genç yıldız Natalie Portman ile paylaştığı bu film, Besson ve Reno'nun Amerikan hayran kitlesinin alt yapısını oluştururken, fanatik hayranlarının kalbine kült bir kahraman olarak imza atmasını sağlamıştır. Filmin, Amerika'da gösterilen versiyonu orijinalinden 23 dakika eksiktir. Ancak 15 Ağustos 2000 yılında kesilmemiş versiyonunun, Amerikadaki hayranlarına da ulaşması düşünülerek DVD'si piyasaya sürülmüştür. 1995'te French Kiss, 1996'da Mission: Impossible'da oynadı. Her iki film de iyi olmamakla beraber Mission: Impossible iyi gişe yapar ve box officedeki yeri de Reno'nun şöhret ışığını yanık tutmaya yardım eder. Bu dönemde Reno Fransa’ya döner, Le Jaguar ve Un Amour de Sorcière'i çeker. 1997'de Amerika’ya dönerek Roseanna's Grave ile Amerikan seyircisini komedyen yönü ile kazanmayı hedefler. Çabası sonuç vermez çünki Amerikan seyircisi Reno’yu sadece aksiyon filmlerinde görmek istemektedir. 1998 sırada Godzilla vardır. Yazın en iyi filmi olması beklenirken sonuç hayalkırıklığıdır. Eleştirmenler aynı görüşü paylaşırlar. Filmdeki tek iyi şey Reno’nun performansıdır. 1998'de başarılı bir yapım ile yüzler güler. Robert De Niro ile birlikte oynadığı Ronin, Godzilla'nın ilk hafta yaptığı gişeyi toplamda da geçemese de çok daha iyi bir filmdir. Godzilla’dan sonra The Visitors filminin devamı için Reno Fransa’ya döner ve Amerikan versiyonunu çekerler. 2001 de film gösterimdedir. Eylül 2000'de Jean-Christophe Grangé'ın bestseller romanından uyarlanan Les Rivières Poupres (The Crimson Rivers) gösterime girer. Ardından da 2001'de Wasabi ve 2002'de bir tekrar filmi olan Rollerball. 2006'da The Da Vinci Code, aynı yıl Pembe Panter ve 3 yıl sonraki devam filmi gibi birçok filmde oynamayı sürdürdü. 1989'da Le Grand Bleu filmi ile en iyi yardımcı aktör, 1994 de Les Visiteurs la en iyi aktör, 1995'te Leon filmi ile en iyi aktör dalında toplam 3 kez Cesar Ödülleri'ne aday oldu. 1977'de ilk evliliğini Genevieve Reno ile yapar ve Sandra (d. 1978) ile Mickael (d. 1980) adlı iki çocuğu olur. 1995'te biten bu evliliğin arkasından 1996'da ikinci evliliğini Polonyalı model Nathalie Dyszkiewicz ile yaptı ve 5 yıl süren bu evlilikten Tom (d. 1996) ve Serena (d. 1998) adlı iki çocuğu daha oldu. 2006'da üçüncü evliliğini kendisinden 23 yaş küçük bir başka Polonyalı model Zofia Borucka ile yaptı ve Cielo (d. 2009) ve Dean (d. 2011) adlı iki çocuğu daha doğdu.
Lena Maria Jonna Olin, İsveçli aktris. İsveç sinemasında çok önemli bir yeri olan aktris Britta Holmberg ve aktör-yönetmen Stig Olin'in kızıdır. Babasının birçok Ingmar Bergman birçok filminde yer alma fırsatı bulması nedeniyle çocukluk yıllarında çok önemli sinema filmlerinin setlerinde, Liv Ullmann ve Bibi Andersson gibi İsveç'in en önemli oyuncularıyla uzun zaman geçirme şansı yakaladı. O dönemde ailesinin daha sıradan bir ortamla çevrelenmesini istese de bu durum, onda sinemaya karşı olumsuz bir tepki yaratmadı. İlk seçmesine, ergenlik döneminde tırmanan utangaçlığını yenebilmek için Ingmar Bergman'ın efsaneleştirdiği Royal Dramatic Theatre School'a başvurarak katıldı. Her ne kadar seçilenler arasına giremese de, usta Bergman, onda 'Yüz Yüze' ('Face to Face', 1976) filminde küçük bir rol verdi. Olin, arkasından elemelerinde başarısız olduğu Royal Theater'a girerek, genelde Shakespeare, Ibsen ve Strindberg gibi usta isimlerin klasikleşmiş oyunlarında gösterdiği performanslarla, kısa sürede İsveç çapında hatırı sayılır bir üne kavuştu. 'Tabu' (1977), 'Picassos äventyr' ('The Adventures of Picasso', 1978), 'Kärleken' ('Love', 1980), 'Gräsänklingar' ('One-Week Bachelors', 1982) gibi filmlerde bir ayağını sinemada tutmayı sürdüren Olin, peş peşe yer aldığı iki önemli Bergman filmiyle, sinema alanında uluslararası arenada da adını duyurmayı başardı: 'Fanny och Alexander' ('Fanny and Alexander', 1982) ve bir TV filmi olan 'Efter repetitionen' ('After the Rehearsal', 1984). Özellikle ikinci filmde canlandırdığı Anna karakterinde çok iyi bir performans ortaya koyan Olin'in bu başarısında, rolün bizzat onun için yazılmış olmasının da etkisi oldu. Olin, 'Efter Repetitionen'dan sonra uluslararası arenada kazandığı ün sayesinde İsveç dışından da teklifler almaya başladı. Bunlardan en önemlilerden biri, 1988 yapımı Daniel Day-Lewis ve Juliette Binoche'la birlikte rol aldığı 'Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği' (The Unbearable Lightness of Being) filmiydi. Milan Kundera'nın başyapıtından uyarlanan bu filmde, oldukça cüretkâr sahnelerde gözüken ve Kundera'nın romanda çizdiği kendini varolmanın dayanılmaz hafifliğine kaptırmış karaktere cuk oturan bir performans sergileyen Olin, filmin ABD'de gösterime girmesiyle, kendini yeni bir mecrada daha tanıtmış oldu. Daha büyük bütçeli filmlerden de rol teklifleri almaya başlamıştı, bu da doğal olarak daha çok vitrinde olması anlamına gelecekti. 1989'da rol aldığı 'Enemies: A Love Story'de yine özgürlüğüne düşkün bir karakter canlandıran Olin En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu dalında Oscar'a aday gösterildi. Herkes, tam Hollywood kendine yeni bir yıldız mı buldu derken, Robert Redford'la birlikte rol aldığı bir modern zaman 'Casablanca'sı olan 'Havana'nın her anlamda batan bir film olmasıyla, Olin'in yıldızı daha fazla parlamadı. Bu filmden sonra rol aldığı 'Mr. Jones' (1993) ve 'Romeo Is Bleeding' (1993) gibi ABD'de yapılmış filmler de, 'Lumière et compagnie' (1995), 'The Night and the Moment' (1994) gibi Avrupa prodüksiyonları da pek ses getirmedi. Evliliği sonrası daha az projede yer alan Olin, yine de 'Polish Wedding' (1998), 'Hamilton' (1998), 'Mystery Men' (1999), 'The Ninth Gate' (1999), eşinin çektiği 'Chocolat' (2000) gibi filmlerde yardımcı rollerde akılda kalıcı karakterler canlandırmayı sürdürdü. 2003 yapımı 'Hollywood Polisleri'nde (Hollywood Homicide) Harrison Ford'la çalıştı. 2013'te Lizbon'a Gece Treni filminde Estefania'nın yaşlılık halini canlandırdı. Uzun yıllar Örjan Ramberg'le birlikte olan Olin, 1986'da ilk çocuğu Auguste Rahmberg'i dünyaya getirdi. 1994'ten beri yönetmen Lasse Hallström'le evli olan oyuncunun Tora (d. 1995) adlı bir kızı oldu. Evlendikten sonra hayatını ABD'de, Manhattan yakınlarında sürdürmektedir.
Michelle Ingrid Williams, Amerikalı aktris. Dawson's Creek dizisindeki Jen Lindley rolüyle ünlenmiştir. Kalispell, Montana'da Carla Ingrid ve yazar-siyasetçi Larry Richard Williams'ın çocuğu olarak doğdu. Paige adlı bir kız kardeşi, 3 tane de üvey kardeşi vardır. 9 yaşında Montana'dan San Diego'ya taşındı ve bu sayede birtakım televizyon programlarına çıkarak televizyonla tanıştı. 1993'te Sahil Güvenlik dizisinin bir bölümünde oynadı. 1998'de kariyerinin dönüm noktası olan Halloween H20: 20 Years Later filmi ve daha önemlisi Dawson's Creek dizisi geldi. Dizideki Jen karakteriyle büyük şöhret kazanmıştır. 2001'de Elizabeth Wurtzel'in romanından uyarlama olan Prozac Nation adlı filmde Christina Ricci ile birlikte başrolü paylaştı. Aynı yıl Omar Epps ve Jeff Goldblum ile başrollerini paylaştığı 'Perfume' adlı filmde oynadı. Dawson's Creek dizisi için bir süre Wilmington, Kuzey Carolina'da yaşadı. 2005 yapımı Brokeback Mountain filmindeki Alma del Mar rolüyle En İyi Yardımcı Oyuncu dalında Oscar adayı oldu. 2010 yapımı Shutter Island filminde oynadıktan sonra 2011'de My Week With Marilyn filminde Marilyn Monroe'yu canlandırdı. 2016'da Kenneth Lonergan'ın Manchester by the Sea filmindeki Randi karakteriyle takdir kazanan Williams, 2017'de Muhteşem Showman (The Greatest Showman) ve All The Money in the World filmlerinde başrol oynadı. All The Money in the World ile En İyi Kadın Oyuncu (Dram) dalında Altın Küre adayı oldu. Genç yaşta hayatını kaybetmiş Avustralyalı aktör Heath Ledger'la 2004–2007 arasında evli kalan Williams'ın bu evlilikten 2005 doğumlu Matilda Rose Ledger adında bir kızı vardır.