- Anasayfa
- Karakterler
- Billy
Billy
Canlandıranlar
Sam Rockwell, Amerikalı aktör. 1968'de Daly City, California'da doğdu. Oyunculukla ilgilenen Pete Rockwell ve Penny Hess çiftinin çocuğudur. Sam iki yaşındayken ailesi New York'a taşındı. Önce Bronx'a sonra da Manhattan'a yerleştiler. Sam 5 yaşına geldiğinde annesi ve babası boşandılar ve babası San Francisco'a taşındı. Yazları babasının yanında San Francisco'da, diğer zamanlarda New York'ta annesinin yanında büyüdü. William Esper aktörlük stüdyosunda 2 yıl çalıştı. İlk oyunculuk deneyimini 20 yaşındayken, Victor Salva'nın Clownhouse (1988) filmiyle sinemaya başladı. J.E. McAteer Lisesi'nde okudu. Birkaç TV dizisinde rol aldıktan sonra, 1994 yılında bir bira reklamında rol alarak ünlendi. Bu filmin ardından sinema oyunculuğuna daha ciddi bir şekilde eğildi. 1997 yapımı Lawn Dogs filmiyle dikkat çekti. 1999 yapımı Yeşil Yol (The Green Mile) filmindeki mahkum William Wharton rolüyle çok büyük takdir kazandı. Aynı yıl Galaxy Quest (1999) filmlerinde de rol alan Rockwell, 2002 yapımı Confessions of a Dangerous Mind filmiyle iyice şöhretini artırdı. Matchstick Men, Otostopçunun Galaksi Rehberi, Frost/Nixon, Moon, Conviction gibi filmlerle herkesin beğenisini kazandı. 2012 yılında Martin McDonagh'ın Seven Psychopaths filminde oynadı. 2017'de bir başka McDonagh filmi Three Billboards Outside Ebbing, Missouri'deki polis memuru Jason Dixon rolüyle En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu dalında Oscar, Altın Küre, BAFTA ve SAG ödüllerinin sahibi oldu. 2007'den beri aktris Leslie Bibb ile birliktedir.
Christopher James "Chris" Williams, Amerikalı oyuncu, komedyen ve seslendirme sanatçısıdır. Ailesi İngiliz, Gana ve Fin asıllı olan Williams, kendisi gibi oyuncu Vanessa Williams'ın kardeşidir. Georgetown Üniversitesi'nde eğitim gören Williams, Curb Your Enthusiasm'de canlandırdığı hayali rap sanatçısı Krazee-Eyez Killa ile popülerlik yakalamıştır.
Richard Tiffany Gere, Amerikalı aktör. 1980'li yılların başında ünü artan aktör, 1990 yapımı Pretty Woman filmiyle Hollywood'un en önemli isimleri arasına girdi. 2002 yılında Chicago müzikaliyle de Altın Küre ödülünün sahibi oldu. Philadelphia’da doğan Richard Gere'in babası Homer George sigortacı, annesi Doris Ann ise ev hanımıydı. North Syracuse Central Lisesi'nde okurken trompet çalıp besteler yapıyordu, sanata yatkınlığı küçük yaşlarda ortaya çıkmıştı. Bir yandan da cimnastik ile ilgilenen Gere, University of Massachusetts Amherst'e de cimnastik bursuyla kabul edildi. Felsefe bölümünde 2 yıl okuduktan sonra ise oyunculuk kariyerine başlamak için okulu bıraktı. İlk aldığı rol, 1973 London yapımı Grease filmindeki “Danny Zuko”dur. Hollywood’da kendi jenerasyonunun en bilinen ve en saygı duyulan isimlerinden biridir. En bilinen filmleri olan An Officer and a Gentleman, Days of Heaven, American Gigolo, Pretty Woman, First Knight gibi yapımlarda başrol oynayan Richard Gere, ayrıca Chicago, Shall We Dance? gibi filmlerde de müzik ve dans gibi diğer sanat dallarındaki yatkınlıklarını da aktörlüğü ile birlikte ön plana çıkartmıştır. Çok uzun yıllardır Budist olan Gere, ayrıca birçok sivil toplum örgütü için çalışmalarda bulunmuş önde gelen bir aktivisttir. 1991'de, o yılların en önemli süpermodellerinden Cindy Crawford ile evlendi, ancak evlilik 4 yıl sonra boşanmayla noktalandı. 2002 yılında evlendiği aktris Carey Lowell ile 2013 yılında yollarını ayırdı. Gere'in Lowell'dan 2000 doğumlu Homer James Jigme Gere adlı bir oğlu vardır.
Ewan Gordon McGregor, İskoç aktör. 1996 yapımı Trainspotting filmindeki Mark Renton ve 2. Star Wars üçlemesindeki Obi-Wan Kenobi rolleriyle hatırlanmaktadır. Emekli öğretmen bir anne ve babanın 2. çocuğu olan Ewan McGregor, İskoçya'nın Perth kentinde doğdu. Kendisinden 2 yaş büyük Colin adlı bir ağabeyi bulunan sanatçı, Crieff kentinde büyüdü. 18 yaşında Londra'da Guildhall School of Music and Drama'da oyunculuk eğitimi almaya başladı. 1993'te Lipstick on Your Collar adlı mini dizi ile profesyonel oyunculuk kariyeri başlamış oldu. 1 yıl sonra Being Human adlı filmle sinemaya da adım attı. Yine o yıl, Danny Boyle'un kariyerinin ilk uzun metrajlı filmi olan Shallow Grave'de rol aldı. 2 yıl sonra hem Boyle'u, hem de kendisini şöhrete kavuşturan film olan Irvine Welsh uyarlaması Trainspotting'de baş karakter Mark Renton'ı canlandırdı. 1999'da George Lucas'ın yeniden canlandırdığı Star Wars üçlemesinde genç Obi-Wan Kenobi'yi canlandırdı. Bu dönemde oynadığı diğer önemli filmler arasında Moulin Rouge (2001), Kara Şahin Düştü (2001) ve Big Fish (2003) de bulunmaktadır. 2017'de gösterime giren Trainspotting 2 filminde Mark Renton rolünü tekrar etti. Ayrıca Fargo dizisindeki rolüyle 75. Altın Küre ödüllerinde En İyi Erkek Oyuncu (mini dizi veya televizyon filmi dalında Altın Küre'nin sahibi oldu. 1995'te Fransız Eve Mavrakis'le evlenen McGregor'un Clara Mathilde (d. 1996) Esther Rose (d. 2001), Jamyan (d. 2001) ve Anouk (d. 2011) adında 4 tane kızı vardır. Aslen Moğol olan Jamyan, 5 yaşındayken McGregor ve ailesi tarafından evlat edinilmiştir. Clara McGregor da babası gibi oyunculuğu seçmiştir. Kariyerinin başlarında ailesiyle birlikte Londra'da yaşayan sanatçı, daha sonra Los Angeles'a taşınmıştır. Büyük bir motosiklet tutkunu olan McGregor, 2004 yılında Londra'dan New York'a 35000 km'den daha uzun bir yol kat ederek motosikletle gitmiştir. Bu yolculuk, Long Way Round adıyla belgeselleşmiştir. 3 yıl sonra bu kez İskoçya'dan Güney Afrika'ya gitmiş ve Long Way Down adlı belgeselin konusu olmuştur. Oasis grubunun hayranı olan oyuncu, ayrıca bir diğer ünlü aktör Jude Law ile yakın dosttur.
Baboucarr Alieu Ceesay (1979 doğumlu) bir İngiliz aktör. Gerilla ve Rogue One'daki rolleriyle tanınır. Ayrıca AMC TV dizisi Into the Badlands'in 3. sezonunda ana antagonist Pilgrim olarak rol aldı.
Skeet Ulrich, 20 Ocak 1970 Lynchburg, Virginia, ABD doğumlu oyuncu. Scream (1996), The Craft (1996) ve Into the West (2005) ile tanınan bir aktör ve yönetmendir. Daha önce Amelia Jackson-Gray ve Georgina Cates ile evliydi.
Edward Allen Harris, kısaca Ed Harris, Amerikalı aktör. 1950'de Englewood, New Jersey'de doğdu. Turist rehberi Margaret Harris ve kitapçı Robert L. Harris'in (1922-2014) oğludur. Robert ve Spencer Harris adlarında iki kardeşi vardı. Tenafly Lisesi'ni bitirirken yıldız bir Amerikan futbolu oyuncusu olan Harris, New York'taki Columbia Üniversitesi'nde de futbol oynamaya devam etti. Ancak bu sırada yer aldığı bazı küçük oyunların ardından oyunculuğa daha çok ilgi duyduğunu keşfeden sanatçı, Oklahoma Üniversitesi (1972-73) ve California Institute of the Arts'ta oyunculuk ve tiyatro eğitimi aldı (1973-75). İlk başlarda tiyatro sahnelerinde göründü. 1978 yapımı Coma filmiyle ilk sinema filmi rolünü aldı. 1980'de Charles Bronson'ın başrolünde oynadığı Borderline'da yer alan Harris, 1983 yapımı The Right Stuff'taki John Glenn rolüyle takdir kazandı. Tiyatro çalışmalarını da sürdüren sanatçı, 1986'da George Furth'un Precious Sons oyunundaki performansıyla Tony Ödülü'ne aday gösterildi, Theatre World Ödülü'nü kazandı. 1989'da Jacknife ile En İyi Yardımcı Oyuncu dalında Altın Küre adaylığı elde etti, ayrıca James Cameron'ın bilimkurgu filmi The Abyss'de başrolde oynadı. 1995 yapımı Ron Howard filmi Apollo 13'teki rolüyle ilk kez En İyi Yardımcı Oyuncu dalında Oscar adayı oldu. Ayrıca o yılın bir diğer önemli filmi Nixon'da E. Howard Hunt'ı canlandırdı. 1998'de komedi filmi Stepmom'da Julia Roberts ve Susan Sarandon'la birlikte başrolde oynadı. The Truman Show'da televizyon şovunun yaratıcısı Christof rolüyle büyük alkış toplayan Harris, bir kez daha En İyi Yardımcı Oyuncu dalında Oscar adayı olurken aynı dalda Altın Küre kazandı. 2000'de ressam Jackson Pollock'ın hayatını anlatan Pollock filmiyle ilk yönetmenlik deneyimini yaşadı. Aynı zamanda başrolde Pollock'ı canlandıran Harris, bu kez En İyi Erkek Oyuncu kategorisinde Oscar'a aday gösterildi. 2001'de People Dergisi'nin En Güzel 50 İnsan Listesi'ne seçilen Harris, oyunculuk kariyerinde de hız kesmedi. 2002 yapımı Saatler'deki (The Hours) rolüyle 3. kez En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu dalında, toplamda 4. kez Oscar'a aday gösterildi. 2008'de Appaloosa filmiyle ikinci kez yönetmenlik yapan Harris, filmin başrolünde Viggo Mortensen ve Renee Zellweger'le birlikte yer aldı. 2017 yapımı Darren Aronofsky filmi Anne'de de, çiftin evine gelen gizemli adam rolünde izleyicilerin karşısına çıktı. Aynı zamanda Uzaydan Gelen Fırtına'da (Geostorm) Bakan Leonard Dekkom oynadı. 1983'te Places in the Heart filminin çekimlerinde tanıştığı aktris Amy Madigan'la evlendi ve bu evlilikten 1993 doğumlu Lily Dolores Harris adlı bir kızı bulunmaktadır.
Ethan Green Hawke, Amerikalı aktör. Leslie ve James Hawke çiftinin oğlu olarak Austin, Teksas'ta doğdu. Doğduğunda annesi ve babası halen Teksas Üniversitesi'nde öğrenciydiler, ancak 3 yaşına geldiğinde ayrıldılar. Annesi birlikte birkaç kez şehir değiştirdikten sonra New York'a, annesinin tekrar evlenmesinin ardından ise New Jersey'e yerleştiler. The Usual Suspects ve X-Men gibi filmlerin yönetmeni olan Bryan Singer'la çocukluk arkadaşıydılar. Hun School of Princeton'dan sonra okul hayatına West Windsor-Plainsboro Lisesi'nde devam etti. Daha sonra Carnegie Mellon ve New York Üniversiteleri'ne girdi, ancak oyunculuk kariyerinin başlangıcı nedeniyle bu okulları bitiremedi. Oyunculuğa 1985'te Explorers filmiyle başladı. Filmde tıpkı kendisi gibi ilk sinema filminde oynayan River Phoenix (1970-1993) ile başrolü paylaşmıştı. Pheonix'le genç yaştaki vefatına dek çok iyi arkadaş olarak kaldılar. 1989 yapımı Ölü Ozanlar Derneği (Dead Poets Society) filmindeki Todd Anderson rolüyle büyük ün kazandı. Aslında oyunculuğa devam etme niyetinde olmasa da Ölü Ozanlar Derneği'ndeki başarılı performansı sayesinde başka teklifler almaya başladı ve kendini başrollerde bulmaya başladı. William Wharton'ın iki ayrı romanından uyarlanan Dad (1989) ve A Midnight Clear (1992) filmlerinde rol almıştı. 1995'te oynadığı Gün Doğmadan (Before Sunrise) filmindeki hayalperest Amerikalı genç Jessie rolüyle, belki de kendisiyle en çok özdeşleşen role hayat verdi. Richard Linklater'ın filmi, başrolü paylaştığı Julie Delpy ile birlikte Hawke'un eleştirmenlerden büyük takdir toplamasını sağladı. 1996'da 'The Hottest State,' adlı romanı yayınlandı. 1998'de Gwyneth Paltrow ve Robert De Niro ile birlikte Charles Dickens'ın romanından uyarlanan Büyük Umutlar'da oynadı. 2004'te Gün Doğmadan'ın devamı Gün Batmadan (Before Sunset) filminde Julie Delpy ile bu kez Paris sokaklarını arşınladı. Red Dragon'daki FBI ajanı Will Graham rolü için ilk tercihti, ancak o sırada film çekmeye ara verdiği için teklifi geri çevirmişti. 2000'li yıllarda polisiye ve aksiyon türündeki filmlerde de oynamaya başladı. Yine de Richard Linklater'la çalışmaya devam etti ve Before Midnight ve Boyhood filmlerinde yine başrolde yer aldı. Gattace filminin setinde tanıştığı Uma Thurman ile 1998'de evlenen Hawke'ın bu evliliğinden Maya Hawke (d. 1998) adlı bir kızı ve Roan Thurman-Hawke (d. 2002) adında bir de oğlu oldu. 2005'te çift yollarını ayırdı. 2008'de Ryan Shawhughes ile ikinci evliliğini gerçekleştirdi ve Clementine Jane (d. 2008) ve Indiana (d. 2011) adında iki kızı daha oldu.
İlgili Filmler

















































