Japon dövüş sanatları konusunda uzman olan Steven Seagal, aksiyon filmlerinin vazgeçilmez isimlerinden biri. Segal filmleri, yüksek dozda şiddet içeren filmler olmakla beraber, ruhani konulara yer vermeleri, çevre duyarlılığı gibi sosyal konulara eğilmeleri ile benzerlerinden ayrılmakta.
10 Nisan 1951’de Amerika’nın Michigan eyaletinde tıbbi teknisyen bir anne ile matematik öğretmeni bir babanın çocuğu olarak dünyaya gelen Seagal, beş yaşında ailesiyle birlikte California’ya taşındı. Daha yedi yaşındayken dövüş sanatlarına duyduğu ilgi, onu evlerinin yakınlarındaki Garden Grove’da aikido dersleri almaya yöneltti.
1971 yılında Japonya’ya giderek orada bir yandan Zen, Budizm ve dövüş sanatları konusundaki bilgisini artırırken, bir yandan da İngilizce dersleri verdi. 1975 yılında burada evlenen Seagal, kayınpederinden devraldığı bir dövüş okulunun başına geçerek, Japonya’da bir dövüş okulu açan ilk Batılı oldu.
Bu süre boyunca zaman zaman dövüş filmlerinde kendini gösteren aktör, Sean Connery ve Toshiro Mifune gibi aktörlerin eğitmenliğini de yaptı. Doğu dinlerine de ilgi duymaya başlayan Seagal, 1997 yılında Shambala Sun için yaptığı bir röportajında, Tibet Budizmine olan ilgisinin kendisini akupunktur öğrenmeye yönelttiğini söylüyordu.
Uzun yıllar boyunca Asya’da kalan ve burada kaldığı süre içerisinde CIA ajanları ile yakın ilişkiler içinde olduğunu söylenen aktör, burada geçirdiği 15 yılın sonunda Amerika’ya geri dönerek yeni bir dövüş sanatları okulu açtı. Aynı zamanda ünlülere bodyguardlık da yapan Seagal’ın müşterileri arasında gelecekte eşi olacak Kelly Le Brock ile Michael Ovitz gibi isimler yer alıyordu.
Ovitz’in yardımıyla, dövüş filmlerinde rol almak üzere Warner Bros ile anlaşan Seagal, Andrew Davis’in yönettiği ilk filmi Above the Law'ın (1988) yüksek tempolu aksiyon sahnelerinin hayata geçirilmesinde önemli rol oynadı.
Filmdeki performansıyla takdir toplayan Seagal kendini bir anda aksiyon filmleri dünyasında buldu. Bir sonraki filmi Hard to Kill'de (1989) komadan çıkıp kendini bu duruma sokanlardan intikam almak üzere işe koyulan bir polis memurunu canlandıran aktör, 1992 yılında rol aldığı Under Siege ile oyunculuk alanındaki başarısını kanıtladı.
1994’te On Deadly Ground ile yönetmenlik alanında da şansını denemeye karar verdiyse de film, eleştirmenler tarafından pek de yapıcı eleştiriler almadı.
Aktör, 1996 yapımı Executive Decision ve 1998 yapımı The Patriot ile aksiyon filmleri alanındaki çalışmalarını sürdürdü. 1999 yılında Prince of Central Park filminin yapımcılığını üstlenen Seagal, 2001 yılında gösterime giren Exit Wounds (Kurşun) isimli aksiyon filminde yine bir polisi canlandırdı.
2001 yılındaki diğer çalışmaları Ticker ve The Path Beyond Thought olan aktör, 1997 yılında geçmiş hayatında bir Buda rahibi olduğunu açıklayınca pek çok tartışmaya konu oldu. Budizm konusundaki çalışmalarında çok ciddi olduğunu söyleyen aktör, meditasyon yaparak, bu konuda sürekli kendini geliştirmeye çalışarak iyi bir eğitmen olmaya çaba gösterdiğini söylüyor...
Bildirimin için teşekkürler! Eklenmesini istediğin filmin/dizinin kontrol ve düzenlemeleri yapıldıktan sonra yayına alınacaktır, ilgin için teşekkür ederiz!