DOCUMENTARIST – İstanbul Belgesel Günleri, yıl içine yaydığı etkinlikler dizisine yeni bir sayfa ekliyor: “Hangi İnsan Hakları?”... İnsan hakları konusunu, hem ülkemizden hem de dünyanın pek çok köşesinden bu alanda çarpıcı deneyimler aktaran filmlerle gündeme taşımayı amaçlayan DOCUMENTARIST, 10 Aralık İnsan Hakları Günü ve İnsan Hakları Haftası dolayısıyla 14-17 Aralık 2009 tarihlerinde, festivallerde epey ses getirmiş filmlerden oluşan bir belgesel haftası düzenliyor. “Hangi İnsan Hakları?” başlıklı bu yılki etkinliğin ana teması ise “cezaevleri” olarak belirlendi.
Dünyada pek çok ülke ve şehirde düzenlenen ‘insan hakları film festivali’ geleneğine uygun olarak, mini bir festival boyutunda tasarlanan etkinlikte, birbirinden önemli bir düzine belgesel gösterilecek. İnsan hakları temelli sorunlar içinde en kronikleşmiş alanı oluşturan cezaevlerinin, gözden ırak tutulduğu ve gündemden dışlanarak giderek görünmez kılındığı gerçeğinden hareketle, program daha çok bu konuya odaklanan Türkiye’de daha önce gösterilmemiş filmlerden oluşturuldu.
CEZAEVİNDE GEÇEN HAYATLAR
Etkinlikte gösterilecek filmlerden biri, 28 yıldır cezaevinde yatan ve her an infaz tehdidiyle yaşayan idam hükümlüsü radikal gazeteci-yazar Mumia Abu Jamal’ın hayatını konu alan “Ömrüm Hapiste Geçti” (In Prison My Whole Life), yapımcılığını ünlü aktör Colin Firth’ün üstlendiği bir belgesel. Bir polisi öldürmekle suçlanan ancak çeyrek asırdır masum olduğunu haykıran Kara Panterler üyesi gazeteci Abu-Jamal’in hikayesi, onun yakalandığı gün doğmuş bir gencin Amerikan adalet sistemine yaptığı bir yolculuk üzerinden anlatılıyor. Abu-Jamal’in infazı şu günlerde yeniden gündemde; dünyanın her köşesindeki dostları ise bunun gerçekleşmemesi için çaba harcıyor.
Etkinlikte gösterilecek bir başka ilginç film, çekimi yaklaşık 20 yıl süren “René”, yaşamının büyük bir bölümünü cezaevinde geçiren bir adamın iç dünyasına doğru unutulmaz bir yolculuk yapıyor. Uzun yıllara yayılmış öyküleri ile tanınan Çek sinemasının usta belgeselcilerinden Helena Trestikova’nın filmi, geçen yıl En İyi Avrupa Belgeseli seçilmesinin yanısıra pek çok ödül kazandı. Yine ödüllü filmlerden “Kale” (La Forteresse), İsviçre’nin ücra bir köşesinde, dağdaki bir kampta tutulan mültecilerin dramını konu alıyor.
Etkinlik kapsamında ilk kez Türkiye seyircisiyle buluşacak olan belgesellerden biri de, ilk gösterimi bu yıl Sundance Film Festivali’nde yapılan “Hesaplaşma” (The Reckoning). Film, aralarında Sudan Devlet Başkanı Ömer El-Beşir’in tutuklanma talebi dahil olmak üzere, insanlığa karşı işlenmiş suçlarla ilgili kararlara imza atan Uluslararası Suç Mahkemesi’nin bir savcısının insanüstü çabalarını aktarıyor. Kanada yapımı “Mavi Bereliler: Barış ve Utanç” (Blue Helmets: Peace and Dishonor), Birleşmiş Milletlere bağlı barış gücü askerlerinin görev yaptıkları bölgelerde yerel halka karşı işledikleri suçları ele alırken; “Camdan Ev” (The Glass House) İran’da şiddete maruz kalmış kadınların kaldığı bir sığınma evinden portreler aktarıyor. “Hangi İnsan Hakları?” kapsamında Hollanda’da yayın yapan Metropolis TV tarafından gerçekleştirilmiş, “Cezaevinde Yaşam” başlıklı kısa filmlerden oluşan bir seçki de gösterilecek.
Belgesel haftasında Filistin üzerine de üç film yer alıyor. “Buluşma Noktası” (Encounter Point) herkesin savaş psikolojisi içinde yaşadığı bir ortamda barışa şans tanımak isteyen bir grup İsrailli ve Filistinli barış eylemcisinin hikayesini anlatıyor. Filmde, savaşta sevdiklerini yitirdiği halde intikam duygusuna kapılmak yerine “karşı saftakilere” elini uzatan, iki taraf arasında bir diyalog köprüsü kurmaya çalışan insanların doğaüstü çabasını izliyoruz.
‘VIVA PALESTINA’ KONVOYU ISTANBUL’A GELİYOR!
Başını İngiliz muhalif parlamenter George Galloway’in çektiği ‘Viva Palestina’ konvoyu, geçen yıl Britanya’dan yüzlerce araçla yola çıkıp Fransa ve İspanya üzerinden Kuzey Afrika’ya, oradan uzun bir yol katederek Mısır’a kadar gelmiş ve Gazze üzerindeki kuşatmayı kırmayı başararak, bölgeye yardım malzemesi götürmüştü. Aynı organizasyon Aralık ayında tekrar edilecek ve yine dev bir konvoy bu kez İstanbul’dan geçerek Suriye ve Ürdün üzerinden Gazze’ye ulaşmaya çalışacak. Konvoyu kameralarıyla karşılamaya hazırlanan DOCUMENTARIST, aynı tarihlerde bir önceki konvoyun hikayesini anlatan “Üç Amca Gazze Yolunda” (Three Uncles Go to Gaza) adlı belgeseli de programına aldı. Gösterim yönetmenin ve konvoy temsilcilerinin katılımıyla gerçekleşecek. Filistinle ilgili diğer bir film, “Azim: Filistinde Hayat” (Sumoud - This Palestinian Life), Filistinli köylülerin yıllardır büyük bir sebatkarlıkla sürdürdüğü barışçıl direniş biçimlerini anlatıyor. Yönetmen Philip Rizk, filmin yapımı sırasında Mısır güvenlik güçleri tarafından kaçırılarak sorgulanmıştı.
Türkiye’den ise, geçtiğimiz günlerde Altın Portakal ödülünü paylaşan, cezaevi sorununa biri içeriden diğeri dışarıdan yaklaşan “5 Nolu Cezaevi” ve “Ziyaretçiler” etkinlik kapsamında bir kez daha seyirciyle buluşacak. “5 Nolu Cezaevi”, 12 Eylül döneminde Diyarbakır Cezaevi’nde yaşanan gaddarlıkları, o işkencelere maruz kalmış tanıkların ağzından aktarırken; “Ziyaretçiler” New York dışındaki cezaevinde yatan yakınlarını her hafta ziyarete giden kadınların yolculuğunu anlatıyor. Bugüne kadar 20’yi aşkın ülkede gösterilen “İbret Olsun Diye” ise, Türkiye’deki uygulamalar üzerinden idam cezasını sorguluyor.
Avrasya Sanat Kolektifi tarafından düzenlenen DOCUMENTARIST’in “Hangi İnsan Hakları?” etkinliği, Hollanda Başkonsolosluğu’nun işbirliği ile gerçekleştiriliyor. 14-17 Aralık 2009 tarihlerinde gerçekleşecek etkinlik boyunca, cezaevindeki yaşam koşullarına dikkat çeken bir panel, içeridekilere mektup yazma kampanyası gibi yan etkinlikler de düzenlenecek. Film gösterimleri Hollanda Konsolosluğu’na bağlı Dutch Chapel (Beyoğlu) ile Tütün Deposu’nda (Tophane) yer alacak.