İki Dil Bir Bavul: Sinema Bir Aynadır...Bakmasını Bilene...

05.11.2009 09:14

Hayatımızda sürekli birşeyler için çabalarız. Öyle ya çoğu zaman kişisel bir çabadır ve birey olarak girişiriz mücadeleye.  Bazı çabalarımız ise kolektiftir. Çıkış noktasının kişisel sebeplere dayandığı iddia edilse de, bahsi geçen bu kolektif çabalarımız fikirdaşlarımızın yardımı ile oluşur ve şekillenir. İki Dil Bir Bavul, niteliksel anlamda kolektif bir çalışma fakat içerik olarak kişisel bir çabaymış gibi gözükmekte!


Emre öğretmenin, kişisel gibi görünen bu çabası, aslında kendisi gibi düşünenlerin de hissiyatını sırtlayıp götüren bir uğraş aynı zamanda. Doğu\'nun ücra bir köyünde, evinden ve ailesinden uzakta, buraya ayak uydurmaya çabalıyor kendisi. Duvarların üstüne üstüne geldiğini hissettiği anda da telefonuna sarılıp duymak istediği belki de yegane insan olan annesinin sesine sığınıyor. Koşulları kabullenmekten başka çaresi olmadığının da bilincine varıyor bir süre sonra ve bu durumdan şikayet etmek yerine en kısa zamanda kollarını sıvamayı tercih ediyor.


İlk sorunsal elbetteki dil üzerine. Bir çatı altında uyumsuz bir şekilde raks eden bu iki farklı dil ile eğitim yapmanın mümkün olmadığına kanaat getirerek, elini taşın altına sokuyor Emre öğretmen. Fakat kendisini düşündüğünden çok daha zorlu bir süreç bekliyor. Bir eğitim öğretim yılına yaymış olduğu bu dil eğitimi süreci pek de umduğu gibi gitmiyor aslında. Yine de bütün engellere rağmen bu sorunun üstesinden gelme gayretini izlerken, bir yıla yayılmış olan görüntülerin ahengi de göz okşuyor yer yer.


Hikaye aslında kimsenin bilmediği ya da yabancı olduğu bir hikaye değil. Hepimizin bildiği ama en ufak kargaşada pek çoğumuzun görmezden geldiği hikayeler. Üstelik bu kurmaca-belgesel sularında ölçülü bir biçimde gezinen film, kurmacanın akıcılığı ile belgeselin gerçekçiliğini son derece başarılı bir biçimde perdeye yansıtmayı da biliyor nihayetinde. Açılım içinde kaldığımız şu günlerde kimlikleri bir kenara itip sadece insana, bu topraklarda yaşayan ve binbir zorluklarla yoluna devam etmek için fırtınaya karşı durmaya çalışan insana yöneliyor. Diğer bir tabirle, bu sıkıntıyı yok sayanların önüne makul ebatlarda bir ayna koyuyor İki Dil Bir Bavul...


Emre öğretmenin hikayesini anlatırken de kelimelerin ardına sığınmasına da hiç bir gerek kalmıyor filmin. Zaten anlatmak istediği herşeyi alenen gösterebilme başarısına sahip. Sessizlik, beraberinde durağanlığı getirmiyor, tam tersine gerçek kimliklerinden, kurmaca filmlerin karakterleri gibi karakterler bile yaratmayı beceriyor. Bu sebeple ben biraz da Entre Les Murs / Sınıf filminin nefes alan ve "bizden" olan bir benzerini görüyorum adeta!


İki Dil Bir Bavul, ana dil ya da şu meşhur "açılım" sorununa olabildiğince tarafsız bakan bir yapım. Son dönem belgesel sinemanın yüz aklarından biri olan ve oldukça prestijli ödüller ile taçlandırılan film, her Türk vatandaşının bakması gereken ve sadece gerçeği söyleyen bir ayna!