Öncelikle önümüzdeki malzemenin oldukça geniş olduğunu kabul ederek girizgahı yapalım. Nedir bu malzeme? Devasa Online Oyunlarının, oyunseverler üzerindeki inkar edilemez etkisi... Bu etkinin ardından seyreden tepki faktörünün de trajik sonuçlarına zaman zaman tanık olabilmemiz mümkün. Yırtılamayan bir hayal perdesinin ardında, sanal -ya da ideal- kimliklerinin arkasına sığınan, bir noktadan sonra hayatlarını seve seve bu ideal tipleri uğruna harcayabilen geniş bir kitleden bahsediyorum.
Oyuncu\'da, bahsi geçen bu trajik durum bir adım daha öteye gidiyor. Artık başımıza musallat olan o\"sanal gerçeklik\" anlayışı bile değil. Tersine gerçekliği sanal bir alana sıkıştırmaya çalışma durumu var ortada! Kaba tabiri ile ensesi kalın, Ken Castle\'ın pek çok açıdan \"hastalıklı\" kabul edilebilecek projesi olan Slayers, sadece görsel anlamda seyir zevki sunan sıradan bir oyun değil! Gerçeklik açısından sınırları ortadan kaldıran bir kıyamet senaryosu! Bu alemin kralı olmaya soyunan Simon ise, oyundaki karakteri olan Cable\'ın gölgesi ardına sığınmış bir başka oyunsever.
Peki daha önce devasa online oyunlara, psikolojik açıdan neredeyse kusursuz bir şekilde eğilerek, otistik karakterinin dünyasına basamak basamak inen Ben X\'den en önemli farkı ne? Her şeyden önce Oyuncu\'nun Mark Neveldine ve Brian Taylor ikilisinin ellerinden çıktığını bildirmemde fayda var! İkilinin bir önceki yapımı olan Tetikçi 2 : Yüksek Voltaj, bu film hakkında da belli başlı görüntü kabarcıkları oluşturabilir kafanızda. Zira Koşuşturmaca açısından ağabeylerinin izini birebir takip etmediği gibi abzürd mizahın cılkını da o kadar çıkartmıyor. Kısacası Oyuncu, Devasa Online Oyunları\'nın, genç oyuncu kitlesi üzerindeki olumsuz etkilere dair kelamlar etme girişiminde bulunmuyor ya da karakterinin dünyasına Ben X de olduğu gibi eğilmiyor. En önemli amacı seyircisinin algı mekanizmalarını olduğu gibi aksiyona yöneltmek!
Gerard Butler\'ın hayat verdiği Cable\'ın bir noktadan sonra rüya perdesini yırtabilmek adına verdiği mücadeleye tanık oluyoruz bir süre sonra. Sevdiklerinin ve hayatının yanı sıra özgürlüğünün de peşinden koşmak zorunda kalan dijital bir gladyatör o aslında! Tabi o verdiği mücadele uğruna koştururken bolca ter atıyor ve bir süre sonra o ter kokusu filme de sinmeye başlıyor. Kağıt üzerinde oldukça farklı gözüken bu senaryo ne yazık ki bir noktadan sonra son dönemin pek çok aksiyon örneğinde olduğu gibi abzürd anlatıma sırtını dayamaya başlıyor.
Bünyesindeki eksilerine rağmen, Oyuncu beyazperde de salt bir aksiyon örneği görmek için yanıp tutuşanları tatmin edebilecek bir film, fakat türe dair arayışı olanların ziyadesi ile uzak durmalarında yarar var!
Son zamanlarda Gerard Butler\'ı birbiri ile alakası olmayan oldukça geniş bir karakter listesine hayat verirken izledik. Üstelik kendisi pek fazla tür de ayırt etmiyor. Bunun sebeplerinden biri hiç kuşkusuz Leonidas karakterinin uzun bir müddet üzerine yapışmış olması...Diğer taraftan uzunca bir müddet gözümüzün önünde olmasına rağmen kendisine sık sık baktık belki ama görmeyi ihmal ettik. Genellikle eğlenceli filmlerle karşımıza çıkan Butler araya yeniden bir aksiyon örneğini de sıkıştırmasını bildi.
Toparlamak gerekirse. Oyuncu biraz kof bir film olmuş. Aslında herşey yerli yerinde gibi gözükse de, doğru yerleri sıvamamış sadece sıvaya şık boyalar ile albenili bir görünüm eklemiş o kadar. Teşbih pek yerinde olmayabilir belki ama Stay Alive gibi bir yaşam mücadelesine dönmesi ve karakterlerinin bir katman altına inme zahmetine girmemesi de eksi hanesini dolduran diğer faktörler...Koşuşturmaca arayanlara iyi seyirler...