Güney Koreli ünlü yönetmen Kim Ki-duk koronavirüs nedeniyle hayatını kaybetti.
20 Kasım’dan bu yana Letonya’da bulunan ünlü yönetmen Kim Ki-duk, Jurmala şehrine yerleşmek için resmi işlemlerini tamamlamaya çalışıyordu. Ancak planlanan bir toplantıya gelemeyince arkadaşları tarafından aranan ve koronavirüs semptomları geçirdiği öğrenilen ünlü yönetmenin ölümü çevirmeni Darya Krutova tarafından doğrulandı.
Kim Ki-duk, 20 Aralık 1960'da Güney Kore Bonghwa'da Kyungsang'ın kuzeyindeki bir taşra köyünde doğdu. Oldukça yaramaz bir çocuk olan Kim, 9 yaşına geldiğinde ailesiyle birlikte Seoul'e taşındı. Burada tarım eğitimi veren bir okula gönderildi. Fakat maddi yetersizlikler yüzünden okuldan ayrılıp fabrikalarda işçi olarak çalışmaya başladı. 20 yaşına geldiğinde deniz kuvvetlerine katıldı. Askeri hayata çok çabuk uyum sağlayan Kim, 5 yıl çavuş olarak görev yaptı. Bu askeri tecrübeleri ona insan ilişkileri ve karakter analizi açısından zengin bir birikim sağladı. 1990' da bir uçak bileti alabilecek kadar para biriktirip, sanat eğitimi almak için Fransa'ya taşındı. Geçimini, kendi resimlerini satarak kazanıyordu. 1993'de tekrar Kore'ye dönen yönetmen, film senaryosu yazmaya başladı ve bir yarışmada iki senaryosu birden ödül kazandı.
Kim Ki-duk'un film kariyeri diğer yönetmenlerinkinden farklı başladı. Hiçbir zaman sinema eğitimi almadı ve hiçbir zaman başka bir yönetmenin yanında asistanlık yapmadı. Hiç kimsede görülmeyen bakış açısı ve kendine has hikâye anlatma tekniği buradan gelmektedir. Farklı ve etkileyici bir dille kendi yaşamını ve deneyimlerini anlattığı "Crocodile (1996)", film serüvenin başlangıcı oldu. "Crocodile"ı, Koreli bir askerin ve başarısız bir ressamın Paris'te geçen dostluk ilişkisinin anlatıldığı "Wild Animals" izledi. Kim Ki-duk, Kore sinemasının 60'lı yıllardaki duayeni Yoo Hyun-Mok'un deyimiyle 'imgelerle konuşan yönetmen' olarak ün saldı.
2003 yılında ise kendinin de orta yaşdaki budist rahibi canlandırdığı filmi "Spring, Summer, Fall, Winter... and Spring" olağanüstü görselliği ile beğeni topladı. Budist bir rahibin yaşamının mevsimlerinin, metaforik bir anlatımla yansıtıldığı filmde, yönetmen, sessizliği bir çığlık kadar etkili kullanabildiğini gösterdi. 2004 yılında "Samaritan Girl" ile Berlin Uluslararası Film Festivali'nde, "3 Iron" ile de Venedik Film Festivali'nde en iyi yönetmen ödülüne layık görüldü.
Sinemayla gerçeğin birbirine karıştığı filmleri, izleyiciyi yoğunluğuyla şoka sokacak şekilde etkiledi. Grotesk filmlerin yönetmeni Kim Ki-duk için yaşam, şiddet ve sinema iç içe geçmiştir. Filmlerindeki karakterler, iyi ve şeytani, güzellik ve çirkinlik, normallik ve anormallik arasında gidip gelmektedir.