Yeni ve orijinal korku-gerilim filmleri çekmekte inanılmaz biçimde zorlanmaya başlayan Holywood kancayı eski ve kült mertebesine ulaşmış filmlere atmış görünüyor. İspanyol, Japon ve Fransız sinemasının korku filmlerine getirdiği yenilikçi dalgadan nasiplenemeyen ve giderek tökezlemeye başlayan Amerikalı senaristler ve yönetmenler bit pazarına nur yağarmış misali Halloween, Friday the 13th ve Omen gibi klasik filmlerin üstünü cilalayarak kullanıma hazır hale getirdi. Bunun son halkalarından biri olan 13.Gün (Friday The 13th) ise tekrar yapımlar arasında sıradan bir noktada kalacakmış gibi görünüyor.
Yeniden yapımlar eski filmlere ziyadesiyle tapan grupların tepkisini çekerken bir diğer taraftan da eski usül korku filmlerinin havasını ve atmosferini yakalamayıp korkutamama gibi suçlamalarına maruz kalıyor. İşin içine birde Freddy, Jason, Michael Myers tarzı anti-kahraman sapık katiller ve onları perdede izlemeyi seven sadık korku filmi izleyicileri girince aslında remake-yeniden yapım film çekmek bir nebze cesaret isteyen bir iş. Büyük çoğunluğu fiyaskoyla sonuçlanan yeniden yapımlar arasında ilgiye değer tek yapım belki de Rob Zombie'nin Michael Myers'in psikolojisini tahlil ettiği Cadılar Bayramı(Halloween)'di. Zaten o filmde Amerika ve Avrupa'da çok sevilince kısa sürede eski Halloween serisinin arasında kendine hatırı sayılır bir yer kaptı.
13.Cuma'ya dönecek olursak her şey yine o bildik fonda geçiyor. Yine Crystal Lake kampı, yine hokey maskesiyle dehşet saçan Jason ve saçma sapan hareketler yaparak çevrede öldürülmeyi bekleyen dejenere gençler. Açıkçası çok şey beklemeden izlenilirse eğlenmek mümkün. Sarkmayan, sıkmayan ve akan bir aksiyon var perdede. Zaten Michael Bay aksiyon sinemasında kendini kanıtlamış bir yönetmen olduğu için onun yapımcılığındaki bir filmin çok zayıf olmayacağını tahmin etmek için kahin olmaya gerek yok. Malum ses efektleri, şu sıralar moda olan aşırı kanlı sahneler ve bir miktar açık saçık sahneyle de soslanmış bir popcorn gerilimi var işte karşımızda. Muhtemelen film bittikten sonra aklınızda hiçbir şey kalmayacak ve yine ah o eski Jason neydi yahu diye düşüneceksiniz. Ama bu çok dert edilecek birşey değil. Zira ne yapımcıların ne de yönetmenin eski seriyle aşık atmak gibi bir derdi olduğunu sanmıyorum. Sıradan, eğlenceli ve basmakalıp bir şeyler çekmek istemişler belliki. El altında zaten hazır senaryo ve sevilen bir sapık karakter var. Zorlayıpta bir derinlik katalım, filme açılım getirelim gibi bir kaygı yok.
İşin özü fiyasko bu şeklinde saldırmak için hazırda bekleyen gruplar için üzgünüm. 13. Gün kötü bir film değil. Ama ciddiye alınacak, gerçekten ürküten bir yapım olmaktan da ziyadesiyle uzak. Sinemada mısırımı alırım, bir süre eğlenirim diyen seyirci kitlesi için çekilmiş sıradan ve öylesine bir film. Biz iyisimi yeni Rob Zombie filmini beklemeye devam edelim.
Herkese keyifli seyirler.