14 Aralık 2018 haftasında 2'si yerli toplam 6 film vizyona giriyor.
Örümcek-Adam: Örümcek Evreninde
Spider-Man'le ilgili en özgün ve en ilginç hikayelerden biri olan filmde çoklu evrenler konu edilir ve farklı boyutlardan pek çok Spider-Man, Miles Morales'in Brooklyn'i koruduğu evrende buluşur. Miles Morales, The Ultimate Spider-Man olarak tanınmaktadır. Polis memuru bir baba ve işkolik bir annenin oğlu olan Miles, lise öğrencisidir ve okuluna uyum sağlamakta zorlanmaktadır. Radyoaktif bir örümcek tarafından ısırılmasıyla özel yeteneklere sahip olan bir süper kahramana dönüşür. Fakat henüz gerçek bir süper kahraman olamamıştır. Açılan bir kapı sonucu çoklu evrende farklı boyutlardan gelen Peter Parker ve diğer "alternatif" Spider-Man'ler Miles'ın evrenine düşer. Peter Parker, Spider-Gwen, Spider-Man Noir, Spider-Ham gibi diğer evrenlerin Spider-Man'leri Miles'ın gelişip gerçek bir süper kahraman olmasına yardım eder. Fakat bu Spider-Man'lerin kendi evrenlerıne mümkün olduğunca çabuk geri dönmeleri gerekmektedir.
Umut çocukluğundan beri hırsızlık yapan bir gençtir. Sürekli büyük bir iş yaparak köşeyi dönmeyi hayal eder. Gülüm ise hayatında hiçbir sıkıntısı olmayan bir genç kızdır. Hayatında tam da hayallerini yaşamaya başlayacağı o an geldiğinde, kendisinde karaciğer yetmezliği olduğu anlaşılır. Acilen karaciğer nakli olmazsa ölecektir. Umut ile Gülüm'ün yolları bu noktada kesişir. Umut hayatı boyunca beklediği fırsatı bulmuştur. Fakat bu fırsat Umut'u çok zor durumların içerisine sürükler. Umut, bedeli ağır olan bir karar vermek zorunda kalacaktır. Peki aşkı her şeyin üstesinden gelebilir mi? Filmin başrollerinde Kubilay Aka ve Afra Saraçoğlu oynuyor.
Noel yıldızı altında doğan Noelle, mucizeler yaratma yeteneğine sahip olduğuna inanmaktadır. Bu yüzden sahtekar müteahhit McKerrod yaşadığı huzurlu kasabaya göz dikip barışçıl ve huzur dolu hayatını tehdit etmeye başladığında onu durdurabilecek tek kişinin kendi olduğuna karar verir. Arkadaşlarını da yanına alarak zorlu bir mücadeleye atılır. Peki McKerrod’ın planlarını engelleyip kasabayı içinde bulunduğu tehlikeden kurtarmak sandığı kadar kolay olacak mıdır?
Ukrayna'nın doğu bölgesi olan Donbass'ta dört yıldır sürmekte olan bir savaşta, ayrılıkçı çeteler tarafından gerçekletirilen silahlı çatışmalar, suçlar ve yağmalamalar günlük hayatın bir parçası olmuştur. Donbass'ta savaş barış kılıfı altında insanlara sunulmaktadır. Gerçeğin yerini propaganda, sevginin yerini nefret almıştır. Filmde Donbass'a yapılan bu yolculuk, yaşam ve ölümün iç içe geçtiği korkunç bir maceradır. Bu öykü bir bölge, bir ülke ya da politik bir sistem hakkında değil, doğruyu ve yanlışı unutmuş bir dünya hakkında. Bu film her birimizi ilgilendiriyor. Sergey Loznitsa'nın yönetmen koltuğunda oturduğu film 2018 Cannes Film Festivali'nde Belirli Bir Bakış bölümünde En İyi Yönetmen ödülü kazanmıştı.
Başrollerinde Şafak Sezer, Çetin Altay ve Umut Oğuz'un yer aldığı filmde, yaşadıkları ilk maceranın ardından Çeto ve Sülo, Kıbrıs’a yerleşmiş ve farklı bir hayat kurmuşlardır. Sade hayatlarını sürdürürlerken; kendilerine Kıbrıs’ta iş bulan Nasip’in, çalıştıkları otel sahibinin kızı Asya ile evlenmeye karar vermesiyle bir kez daha karmaşanın tam ortasında kalırlar. Nasip düğün parasını bulmak için yasa dışı bir işe bulaşır ancak bu işi eline yüzüne bulaştırır. Çeto ve Sülo, bu beladan kurtulmak için Nasip ile birlikte çalıştıkları otelin kumarhanesini soymaya karar verirler. Kumarhaneyi kolayca soyabileceklerine inanıp planlar yaparken, üçlünün hiç beklemediği bir anda plana Asya da dahil olur ve işler iyice karışır.
Film, yönetmen Alfonso Cuaron'un 1960'larda ve 70'lerde Meksiko'da büyüdüğü yıllarda bölgede yaşanan olaylara dayanıyor. Siyah beyaz olarak filme çekilen Roma, 1970'lerin başında, Mexico'daki Roma mahallesinde geçiyor ve kişisel, sosyal ve politik çekişmeler sırasında bir ailenin dengesini korumaya çalışmasını konu alıyor. Orta sınıf bir ailenin evinde hizmetçilik yapan Cleo'yu merkezine alan filmde, aile evde yaşanan değişikliklerle boğuşurken, sokaklarda ise Meksika hükümetin desteklediği milisler ve öğrenci göstericiler arasında büyük bir çatışma vardır. Roma, Venedik Film Festivali'nde prömiyer yapmış ve En İyi Film dalında Altın Aslan ödülü kazanmıştır.