5 Ekim 2018 haftasında 4'ü yerli toplam 7 film vizyona giriyor.
Ruben Fleischer'ın yönettiği ve Tom Hardy'nin başrolünde olduğu Venom'da, araştırmacı gazeteci Eddie Brock, başına gelen talihsiz bir olayın ardından, kariyerini yeniden ayağa kaldırabilmek için Life Foundation'ın gizli faaliyetlerini araştırmaya başlar. Bir tesiste denemeleri yapılan ortak yaşar-simbiyotla temas edince Venom adlı çok güçlü ve kontrolü zor bir yaratık ortaya çıkar. Venom, Spider-Man evreninin en güçlü kötü karakterlerinden biri ve Sony yapımcılığında kendi solo filmine kavuşuyor.
Ferhat, babası İbrahim tarafından bin bir emekle okutulmuş, sonunda eğitimini tamamlamasına rağmen henüz iş bulamamış bir gençtir. Sevgilisi Aslıhan'ın babası Hulusi, sağlık sorunlarından dolayı kızının bir an önce evlenmesinde ısrarcı olunca kız istemeye giderler. Ancak Hulusi, Ferhat'ın önce iş bulmasını ister. Bunun üzerine harıl harıl iş aramaya başlayan Ferhat, ne kadar uğraşsa da bir iş bulamaz. Babası da oğlu için iş aramaya başlar fakat olumlu sonuç alamaz. Ferhat sonunda her şeyi göze alarak çok daha zor ve tehlikeli maceralara atılacaktır. Filmin yönetmen koltuğunda "Mandıra Filozofu" filmiyle tanınan Müfit Can Saçıntı oturuyor.
İstanbul Muhafızları: Ab-ı Hayat Çeşmesi
İstanbul Muhafızları çizgi filminin senaristi olan Aslı, Ab-ı Hayat Çeşmesi'ni arayan iki kişiyle karşılaşmıştır. O sırada Gümüşçüler Çarşısı ile ilgili yazı için araştırma yapmakta olan Aslı, İstanbul'un saklı hazinesinin sırrının gümüşçülerin güvencesinde olduğunu ve bu sırrın son sahibinin Veli Dede olduğunu öğrenir. Ancak bu hazine, tahmin edildiği gibi kıymetli maddeler ve ziynet eşyaları değil, içene sağlık ve gençlik aşılayan "ab-ı hayat" yani hayat suyudur. Aslı ve İstanbul Muhafızları, bu hazineyi koruyabilmek için büyük maceralara atılacaktır.
Johnny English Tekrar İş Başında
Rowan Atkinson'un ikonik Johnny English rolüne geri döndüğü yapımda, Birleşik Krallık'a düzenlenen bir siber saldırının sonucunda ülkenin bütün aktif gizli ajanlarının kimlikleri deşifre olunca, hacker'ı bularak meseleyi çözmek, artık emekliye ayrılmış Johnny English'e düşer.
Annesi Rabia ve dedesi İlyas'la bir kasabada yaşayan, babasını daha önceden kaybetmiş küçük Bekir, dedesini çok sevmektedir. Ancak dedesi ölünce, annesi ona dedesinin Ay'a gidip Aydede olduğunu anlatır. Bekir o günden sonra, E.T.'nin yerli uyarlaması Badi'deki gibi bisikletiyle uçarak Ay'a gidebilmenin hayalini kurmaya başlar. Rabia'nın ise bambaşka sorunları vardır: babasının ölümünün ardından ablası ve gözünü para bürümüş eniştesiyle miras kavgasına tutuşan Rabia, oturduğu evi ve çalıştığı tuhafiyeciyi ablasına kaybeder. Elinde bir tarlayla kalakalan kadın, miras mücadelesi verirken bir yandan da uzaktan uzağa yaşadığı bir aşkı herkesten saklamak zorundadır. Filmin başrolünde Ezgi Mola oynuyor.
Üç Harflilerin Musallat Olduğu Büyülü Konakta Ruh Çağıran Gençlerin Hazin Hikayesi
Cinli korku filmlerinin bir parodisi olarak çekilen filmde, hiçbir şeyi ciddiye almayan, her olaydan dalgaya alınacak bir taraf çıkarabilen bir grup genç, gizemli bir konakta, bir korku filminde yaşanabilecek en absürt olaylarla karşılaşır. Cini canından bezdiren, düşmanları her türlü geyik muhabbetine dahil edebilen gençler, birbirlerini zerre umursamadan kurtulmanın yollarını aramaya başlar.
Okuma yazma bilmeyen Rıfkı ve arkadaşları, okuldan kaçan, ders çalışmayan gençlere birşeyler öğretebilmek için farklı bir fikir bulur. Gizlice gittikleri bir okulda öğrendiklerini gençlere anlatabilmek için sokakta bir sınıf kurarlar. Bu sırada birçok macerayla karşılaşırlar.