27 Temmuz 2018 haftasında 3'ü yerli toplam 8 film vizyona giriyor.
Mission: Impossible - Yansımalar
Tom Cruise, Rebecca Ferguson, Henry Cavill ve Simon Pegg gibi isimlerin başrolünde yer aldığı, serinin altıncı filminde Berlin'de yanlış giden bir görev sonucu, Ethan Hunt ve ekibi denetimsizlikleri yüzünden CIA'in kara listesine girerler. Fakat insanlığı tehdit eden yeni bir tehlike ortaya çıkmıştır ve zamana karşı yarışmaktan başka çareleri yoktur.
Başarılı bir avukat olan Ozan, mesleğinde ilerledikçe etrafına kötü davranmaya başlar ve kendinden başka bir şey düşünemez hale gelir. Fakat doğum gününde yaşadığı bazı olaylar hayatını geri dönülemeyecek şekilde değiştirir. Gördüğü kabuslar onu ölümün bilinmez ve karanlık yüzüne yaklaştırırken, bunlardan kurtulabilmek için kendisiyle ve yaptığı kötülüklerle yüzleşmelidir.
Her tarafın sular altında kalmasıyla insanlar dünyayı terketmiştir ve tamamen okyanuslardan oluşan gezegende yalnızca sualtı canlıları yaşar hale gelmiştir. Bu sualtı dünyasında yaşayan ahtapot Dipdip, büyükbabasının tüm uyarılarına rağmen yaşadığı bölgenin dışına çıkma konusunda oldukça meraklıdır. Arkadaşları fener balığı Evo ve karides Alice'le birlikte büyükbabasının yasaklarına meydan okuyan Dipdip, merakı yüzünden günün birinde başlarına büyük bir felaket getirir ve evlerinin yıkılmasına neden olur. Denizlerin koruyucusu Kraken, yeni bir ev bulmaları için üç arkadaşı uzaklara gönderir. Dipdip ve arkadaşları, durumu düzeltebilecek tek balığı bulmak üzere New York'tan Titanik'e ve Kuzey Kutbu'na uzanan harika ama tehlike dolu bir maceraya atılırlar.
Harry Potter yapımcılarının prodükisyonunu üstlendiği filmde, 12 yaşındaki Barbara Thorson, gerçek hayatta yaşadıklarıyla başa çıkmak için kafasında oyunlardan esinlenmiş bir fantazi dünyası yaratmıştır. Bu dünyada devlerle savaşmakta ve onları öldürmektedir. Ailesinin anlayamadığı, okul arkadaşlarının uzak durduğu ve küçümsediği Barbara, etraftakilerin kendisiyle ilgili düşüncelerine aldırmadan, adeta takıntılı ancak cesur bir şekilde canavarların kasabasına saldırma ihtimaline karşılık hazırlıklarını sürdürecektir. Film Joe Kelly'nin aynı adlı çizgi romanından uyarlandı.
Dünyaca ünlü yazar Yaşar Kemal'in doğumundan ölümüne kadar yaşadıkları, kendi ağzından ve hayatına tanıklık eden dostlarının anlatımlarıyla sinemayla buluşuyor. Filmin yapımında Yaşar Kemal'in daha önce hiçbir yerde yayınlanmayan arşiv görüntüleri, ses kayıtları ve binlerce sayfalık dokümandan yararlanıldı. Yaşar Kemal'in edebiyatı, hayatı ve yüzyıla damgasını vuran olaylara karşı tavrıyla sinematografik bir anlatımla resmediliyor. Belgeselin anlatıcısı olarak da ünlü oyuncu Halil Ergün'ü görüyoruz.
Heyecanını kaybetmeye başlamış evliliklerini kurtarmak isteyen Anne ve Bob çifti Amerika'dan Paris'teki lüks bir köşke taşınmıştır. Bir akşam evlerinde yüksek sosyete mensuplarına verecekleri davette, masada 13 kişinin bulunacağını öğrenen Anne, bu uğursuz sayıdan kurtulmak için hiçbir davetlinin tanımadığı evin baş hizmetçisi Maria'yı 14. kişi olarak masaya oturtmaya karar verir. Aristokrat bir zengin gibi davranması gereken ve olduğundan bambaşka bir insanmış gibi görünmek zorunda kalan Maria'ya sanat uzmanı bir konuğun büyük ilgi göstermesi ve kısa sürede aralarında bir aşk başlaması ev sahiplerinin sinirini bozar. Anne bu romantik yakınlaşmaya engel olmak için elinden geleni yapacaktır.
Mehmet Güreli'nin yönettiği ve Görkem Yeltan'ın senaryosunu yazdığı yapımda, etrafındaki tüm olayları büyük bir merakla inceleyen kahramanımızı herkes "gözlemci" diye çağırmaktadır. Aslında o bir bekçidir, gözlemleri üzerine düşünen, ulaştığı sonuçları korkusuzca insanlarla paylaşan ve bu yüzden çok da sevilmeyen bir bekçi... Kabul edilmiş doğruları sorgulayan, onlara kendi bakış açısını katan bir gözlemci olarak toplumdan bir anlamda soyutlanmış bir kişidir. Film Salah Birsel'in aynı isimli romanından uyarlandı.
Vietnam Savaşı'nda yer almış Larry 'Doc' Shepherd, savaştan 30 yıl sonra yani 2003'te Irak'taki Amerikan Ordusu'nda bulunan oğlunun hayatını kaybettiğini öğrenir. Karısını da kısa bir süre önce yitirmiş olan Doc, Vietnam döneminde arkadaşları olan bar sahibi Sal Nealon ve savaş yıllarını unutmak isteyen rahip Richard Mueller'i yanına alarak, cenazeyi teslim almak üzere bir hava üssüne gider. Normal şartlarda oğlu askeri törenle Arlington Askeri Mezarlığı'na gömülecektir, ancak oğlunun ölümüyle ilgili saklanan gerçekleri öğrenince arkadaşları ve tabutla birlikte evine doğru bir yolculuğa başlar. Başarılı yönetmen Richard Linklater'ın yönettiği filmin baş rollerinde Bryan Cranston, Steve Carell ve Laurence Fishburne yer alıyor.
