20 yıl önce ilk Uçan Süpürge Kadın Filmleri festivalinde, Türkiye sinemasının öncü kadın yönetmeni Bilge Olgaç’ın anısına, yönetmenliğini yaptığı İpekçe filmi gösterildi. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali kapsamında, sinema hayatı boyunca kadını odak noktasına alan filmlere yöneten, Yeşilçam’da bir dönem yükselen erotik filmler furyasının karşısında dik bir duruş sergileyerek sinemayı bırakıp reklam sektörüne yönelen yönetmen Bilge Olgaç’ın adını yaşatmak için her yıl “Bilge Olgaç Başarı Ödülleri” düzenleniyor.
İpekçe filminin yenilenen kopyası ile 20 yıl aradan sonra yeniden izleyicinin karşısına geçecek olmanın tarif edilemez bir duygu olduğunu belirten filmin başrol oyuncusu Perihan Savaş, “ İpekçe’nin bugüne uyarlaması, yenilenmesi altını çizdiği soru ve sorunları da yeniden düşündürüyor. Ve bugün bu sorunlar artarak devam ediyor. Bilge Olgaç’ın İpekçe filminde beyazperdeye aktarılan sorunlar günümüzde hala devam ediyor” dedi.
“SİNEMA’DA HEP ERKEK HİKAYELERİ VAR”
1987 yılı yapımı İpekçe filmi, Atlas Post Production tarafından restore edildi. İpekçe filmi 30 yıl sonra İstanbul Film Festivali’nin ardından ikinci kez de Ankara’da 21.Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali’nde seyirciyle buluşacak.
Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali’nin ilk yılında festivale konuk olan ve 20 yıl boyunca festivale destek veren Savaş, ilk yılında devamının gelmesini temenni ettiği Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali’nin 21 yılına gelmiş olmasının önemini dile getirdi.
“Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivalinin ilk yılına katıldım. İlk açılış çok güzeldi, o gün dilek ve temennilerimiz böylesi önemli bir festivalin uzun yıllar devam etmesiydi. Çünkü Türkiye’de kadın filmleri, kadın festivalleri, kadın yönetmenlerin oluşması maalesef biraz kısıtlı hatta Türkiye’de demeyim dünyada da böyle. Sinema’da hep erkek hikayeleri var. Bu açıdan bir kadın festivalinin olması gerçekten de çok kıymetli ve ne güzel ki 21.yılında bu yıl. İlk yılda çok heyecanlıydık, çok da güzeldi o açılış ve gerçekten de amacına ulaştı.”
“KADINLARA ŞİDDET ARTARAK DEVAM EDİYOR”
Filmin revize edilip yeniden gösterimlerinin gerçekleşmesine çok mutlu olduğunu dile getiren Savaş, İpekçe’nin gerçekten de bir kadın sorununa damga vuran, kadın sorununa bir biçimde elini uzatan bir film olduğunu söyledi.
“İpekçe’nin bugüne uyarlaması, yenilenmesi altını çizdiği soru ve sorunları da yeniden düşündürüyor. Ve bugün bu sorunlar artarak devam ediyor. Belki o dönemlerde bunlar çok yaşanıyordu ama duyulmuyordu. Kadına şiddet o dönemde de vardı. Bir seks işçisiydi İpekçe, ama şimdi dönüp baktığımızda o kadınların yok olduğunu, öldürüldüğünü görüyoruz. Bu yalnızca belli sınıftan ve kesimlerden kadınlar değil her kesimden her yerde kadınların yok olduğunu görüyoruz. Bir kadının tacize uğraması, kocası sevgilisi tarafından sokak ortasında öldürülmesi hatta çocuğu tarafından öldürülmesi artarak devam ediyor. Hiçbir şey değişmedi, tam tersi arttı.”
1987 yılında çekilen İpekçe filminin Yönetmen Bilge Olgaç için çok önemli bir hikaye olduğunu dile getiren Savaş, kendisi için de İpekçe setinin çok güzel anıların olduğunu aktardı.
“İpekçe Bilge Olgaç’ın çok inandığı çok özel bir filmdir, çok sevdiği bir hikayeydi. O film benim için çok özel bir film çünkü eşim Yılmaz Zafer’le 1987’de evlendim ve evlendiğimin üçüncü günü ben sete, İpekçe filmini çekmeye gittim. Biz balayımızı İpekçe’nin setinde yaptık. O bizim için unutulmaz bir anıydı.”
İpekçe Filmi
İpekçe’nin senaryosunu öykücü, yazar ve senarist Osman Şahin Toroslar’daki köyünde yaşanmış gerçek olaylardan esinlenerek Olgaç ile birlikte kaleme almıştı.
Filmin başrollerini Perihan Savaş ve Berhan Şimşek üstlenirken oyuncu kadrosunda Gülsen Tuncer, Oktar Durukan, Kemal İnci, Şener Gezgen gibi isimler de yer alıyor.
‘İpekçe’, İstanbul’dan Anadolu’nun isimsiz bir köyüne giden bir seks işçisinin değişmeyen hayatını ve etrafındakilerin ikiyüzlülüğünü masalsı bir atmosferde aktarıyor.
Bilge Olgaç
Türkiye sinemasının öncü kadın yönetmenlerindendir.1940’ta Kırklareli’de doğdu. 1962 yılında öyküsünü yazdığı Kısmetin En Güzeli adlı filmde, büyük usta Memduh Ün’ün asistanı olarak sinemaya başladı. İlk filmi “Üçünüzü de Mıhlarım”ı 1965’te yaptı. Yeşilçam geleceğinde art arda filmler ürettikten sonra 1970 yılında Linç ile Adana Film Festivali’nde En İyi Yönetmen Ödülü kazandı. Git gide kadını odak noktasına alan filmlere yöneldi, ancak erotik filmler furyasında sinemayı bırakıp reklam sektörüne geçti. 1984’te Creteil Kadın Filmleri Festivali dahil birçok festivalde ödüller topladığı Kaşık Düşmanı / La Chambre de Mariage ile sinemaya çok başarılı bir dönüş yaptı. 38 uzun metrajlı filme imza atan, Bilge Olgaç, 1994 yılında, evinde çıkan yangın sonucunda, çok erken yaşta hayatını kaybetti. Uçan Süpürge Kadın Filmleri Festivali her yıl Bilge Olgaç Başarı Ödülleri vererek anısını yaşatıyor.