NTV’de yayınlanan “Haydi Gel Bizimle Ol” programında aklına geleni söylemekten çekinmeyen Aysun Kayacı; Müjde Ar ve Pınar Kür gibi, kendi alanında zirveye ulaşmış sanatçılar ile birlikte sunduğu bu program sayesinde, ‘magazin figürü’ imajını yıkmayı başardı.
Artık sadece görüntüsü ile değil, sözleriyle de dikkat çeken Kayacı, kendini ifade edebileceği bir platforma sahip olduğu için çok mutlu. Televizyonda yakaladığı bu başarıyı, oyunculuk alanında da sürdürmeyi hedefleyen Aysun Kayacı, çekimlerine Eylül ayında başlanan “Şeytanın Pabucu” adlı komedi filminde başrolde oynuyor. Yapımcılığını Mia Film’in üstlendiği, Turgut Yasalar ve Hilal Bakkaloğlu yönetmenliğinde çekilen “Şeytanın Pabucu”, 26 Aralık 2008’de gösterime girecek.
Bir ay geceli gündüzlü süren çekimlerin ardından rahat bir nefes alan Aysun Kayacı ile, vizyona girmeden ses getirmeyi başaran “Şeytanın Pabucu” filmindeki rolü ve oyunculuk alanındaki hedefleri üzerine konuştuk.
Sinemalar.com: Sürekli magazin basınının gündeminde olman nedeniyle insanların seni yanlış tanıdığını ya da kendini ifade edemediğini düşünüyor musun?
Aysun Kayacı: Ne yazık ki evet! Fakat ben ne yaparsam yapayım, buna engel olamıyorum. Sözlerim çarpıtılıyor, hatta hiç söylemediğim sözler benim beyanım gibi aktarılıyor. Okuyucu ve izleyici hiç sorgulamadan çıkan tüm haberlere ya da açıklamalara inanıyor. Bu durumu değiştirmek için ne yapabilirim, bilmiyorum.
Ekranda gördüğümüz Aysun Kayacı, seni tam olarak yansıtıyor mu?
NTV’deki programda söz alabildiğim ve anlatmaya çalıştığım mesaj kesilmediği sürece kendimi yansıtabildiğimi düşünüyorum. Sadece o programda kendim gibi olabiliyorum. Magazin programlarındaki görüntümden ben de hiç mutlu değilim. Çünkü ekrana yansıyan görüntü beni ifade etmiyor aslında.
Hakkında çıkan haberleri takip ediyor musun? Olumsuz yorumlardan etkileniyor musun?
Takip ediyorum tabii ki ve çok etkileniyorum inan. İşimi severek yapmama engel oluyorlar. Hevesimi kaçırıyorlar. Yayınlanan haber olumlu bile olsa, gerçek dışı bilgiler beni üzüyor ve yıpratıyor. Olmadığım biri gibi gösteriliyorum insanlara.
Show dünyasının farklı alanlarında çalışmış biri olarak, hangisini daha çok sevdiğini merak ediyorum; mankenlik mi, sunuculuk mu, oyunculuk mu?
Benim için en keyiflisi oyunculuk. Özellikle komedi oyunculuğundan çok büyük keyif alıyorum. Çok sevdiğim için, işime iyice konsantre olabiliyorum.
Kendini oyunculuk konusunda başarılı buluyor musun? Bu alanda nasıl bir hedefin var?
Samimi olmak gerekirse, oyunculuk konusunda tam anlamıyla olgunlaştığımı düşünmüyorum. Daha çok tecrübe edinmem gerekiyor bu alanda. Zaman içinde kendimi iyice geliştirerek, komedi filmlerinin en çok aranan oyuncusu olmak istiyorum. Ne kadar zamanda gerçekleşir bilmiyorum ama hedefim bu.
Yeni filminden konuşalım. Nasıl bir karakteri canlandırıyorsun ‘Şeytanın Pabucu’nda?
Bir kere, benden çok farklı bir karakter. İlk defa böyle bir karakter canlandırıyorum. Kendimden bir parça bulamıyorum bu karakterde. Çünkü, Aysel tam bir mahalle kızı, yani mahallesinden hiç dışarı çıkmamış bir ev kızı. Bana hiç benzemiyor Bu nedenle hazırlık sürecinde çok zorlandığımı itiraf etmeliyim. Umarım sonuç güzel olacak.
Bu rol için neden seni tercih ettiler?
Bunu ben nereden bilebilirim ki? Yapım şirketindekilere sormak gerek bu soruyu. Aslında hiçbir oyuncu, “bu rol için neden beni tercih ettiler” diye düşünmez sanıyorum. Sen neden röportaj için beni tercih ettin peki? Sana soralım…
“Filmin başrol oyuncularından biri olduğun için” desem yeter sanırım Rolüne hazırlık sürecinin zorlu geçtiğini söyledin. Çekimler esnasında zorlandığın anlar oldu mu peki?
Hayır, role alıştıktan sonra zorlanmadım hiç. Filmde çok fazla dramatik aksiyon sahnesi olmadığı için, çok rahat geçti çekimler.
‘Şeytanın Pabucu’nda neler bekliyor bizi? Filmi izlememiz için üç neden söyleyebilir misin?
ilmi sana üç kelimeyle özetlememi istersen, şöyle söyleyebilirim: Eğlenceli, komik ve şaşırtıcı!
Eğlenceli olduğuna eminim. Özellikle Fatih Ürek ile kamera karşısına geçmek keyifli olsa gerek. Neler yaşadınız sette?
Çok iyi anlaştık Fatih’le. Ama öyle olması gerektiği için değil, gerçekten çok iyi anlaştık. Çünkü her ikimiz de olduğu gibi davranan insanlarız, sıcak ve samimiyiz.
Filme de yansıdı bu samimiyet.
Bu film Aysun Kayacı için ne ifade ediyor? Senin için nasıl bir getirisi olacak ‘Şeytanın Pabucu’nun?
Beni seven insanlara, böyle eğlenceli bir filmle ulaşmış olacağım herşeyden önce. Onları eğlendirme fırsatı bulduğum için çok mutluyum. Çekimlerde deneyim kazanmış oluyorum her gün. Güzel bir film olacağına inanıyorum ve bu filmde başrolde olmak mutlu ediyor beni.
Cem Yılmaz’ın merakla beklenen filmi “AROG” da “Şeytanın Pabucu” ile yakın tarihlerde gösterime girecek. “AROG” yüzünden, filminizin ilgi görmemesi gibi bir kaygın var mı?
Benim bu filmle ilgili hiçbir kaygım yok. Bu projeye çok inandım ve çok başarılı olacağına gönülden inanıyorum. İnsanlar “AROG”u izleyecekleri gibi, “Şeytanın Pabucu”nu da merak edip, izleyecekler. Kadrosu ve konusu ile tamamen birbirinden farklı iki filmden söz ediyoruz sonuç olarak.
Oyuncu olarak kimleri beğeniyorsun?
Türk sinemasından örnekler vermem gerekirse; Metin Akpınar ve Haluk Bilginer’e hayranım. Nurgül Yeşilçay, Hande Ataizi ve Cem Davran’ı da beğenerek izliyorum.
Peki, Türk sinemasında son dönemde yaşanan hareketliliği nasıl değerlendiriyorsun? Bu dönemde çekilen Türk filmleri içinden hangilerini beğendin?
Ben bu sektörde yeniyim. Sektörle ilgili bir değerlendirme yapmak istemem. O yüzden ancak bir izleyici gözüyle yanıtlayabilirim bu soruyu. Son dönemde yapılan iyi filmler var muhakak ama bana göre “Mutluluk” , “Sınav” ve “Eğreti Gelin”, yeni olmasa da çok iyi filmler.
Beraber çalışma hayali kurduğun yönetmen ya da oyuncular var mı?
Şaşıracaksın belki ama ‘Sex and The City’de oynamayı çok isterdim. Yönetmen ve oyunculardan ziyade, dizinin konusu ve atmosferi çok çekici geliyor bana. Hayal etmek bile çok güzel o dizide rol aldığımı.
Şimdilik bir hayal belki ama bakarsın ileride Sarah Jessica Parker ile aynı karede görürüz seni. Röportajı bitirirken şunu da sormak istiyorum: Gelecekte neler yapmayı, nasıl bir hayat sürmeyi hayal ediyorsun?
Samimiyetle söylüyorum; bu sene okuldan mezun olduktan sonra, bahçeli, köpekli ve havuzlu bir evde yaşamak istiyorum Serkan. Zamanımı yapmak zorunda olduğum şeylere değil de, sevdiğim şeylere ayırarak geçirmek istiyorum. Zaten böyle bir hayat kurabilmek için çalışıyorum şu an.
Röportaj: Serkan Tavşanoğlu