Yıllardır “kim oynasın” diye düşündüğümüz; Antonio Banderas, Brad Pitt, Kevin Costner ve Daniel Craig gibi birçok Hollywood yıldızının da adının geçtiği “Atatürk” rolü için aranan isim İzmir’de bulundu: Yavuz Hekim.
Geçen yıl İpek Çalışlar’ın ‘Latife Hanım’ kitabından uyarlanan belgeselde ‘Mustafa Kemal Atatürk’ karakterini canlandıran İzmirli işadamı Yavuz Hekim, bu kez ‘Emret Komutanım’ dizisinde Atatürk rolünde oynadı. Hekim, Mustafa Altıoklar’ın yapımcılığını üstlendiği dizinin 19 Mayıs nedeniyle özel olarak çekilen ve 16 Mayıs Cuma günü yayınlanan bölümünde rol aldı.
Bundan sonra “Atatürk” rollerinde oynamaya devam edeceğini ve gelecek tekliflere olumlu baktığını belirten İzmirli işadamı Yavuz Hekim ile, hayatına ayrı bir renk getiren oyunculuk macerası üzerine konuştuk. Meğer Hekim, Atatürk rolünü geliştirip, uluslararası film festivallerine katılmayı düşünüyormuş…
Sinemalar.com: Yavuz Bey, bu sürpriz gelişmeler yaşanmadan önce oyunculuk hayalleri kurar mıydınız?
Yavuz Hekim: Kurmuyordum. Sanayici olduğum için oyunculuğu hiç düşünmemiştim daha önce…
S.: Atatürk’e benzediğinizi ilk kim fark etti?
Y.H.: Ailem ve iş hayatımda görüştüğüm birçok arkadaşım, yaklaşık 4 senedir Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’e benzediğimi sürekli söylerler.
S.: Siz kendinizi Atatürk’e benzetiyor musunuz? En çok hangi fiziki özelliklerinizin benzediğini düşünüyorsunuz?
Y.H.: Tabii ki ben de kendimi Atatürk’ümüze benzetiyorum. En çok gözümdeki şehlalık benziyor. Göz rengim ve alnım benziyor. Bir de Sayın Faruk Saraç’ın hazırladığı kostümleri kullandım iki filmde de; yaklaşık 6 değişik kostüm, kalpak, ayakkabı. Faruk Bey hepsini orijinaline sadık kalarak yapmış. Dolayısıyla bedenleri de aynı. Tüm kostümler hiçbir tadilat gerektirmeksizin oldu; bu da beni çok şaşırtmıştı.
S.: Nasıl doğdu bu oyunculuk hikayesi?
Y.H.: Yazar İpek Çalışlar’ın romanından uyarlanan belgesel filmle başladı. Yapımcı Doğan Kitapçılık ve Kanal D idi. Genel Yayın Yönetmeni Rıdvan Akar Bey, editörü vasıtası ile bana teklifte bulundu; ben de tabii ki onur duyarak kabul ettim ve böylelikle başlamış oldum.
S.: Daha önce amatör oyunculuk deneyimleriniz oldu mu?
Y.H.: Olmamıştı, çünkü hiç düşünmemiştim.
S.: Atatürk gibi önemli bir karakteri canlandırırken zorlanmadınız mı?
Y.H.: Hiç zorlanmadım çünkü içimdeki Atatürk ruhu ile oynadım. Ayrıca rol de yapmadım. Planlardaki senaryoda geçen replikleri okurken, hep Atatürk’ümüzü düşünerek, hayal ederek ve onun ruh halini hissetmeye çalışarak oynadım.
S.: Neden Antonia Banderas ya da Daniel Craig değil de, siz uygun görüldünüz Atatürk rolü için?
Y.H.: Öncelikle benden ziyade, bir Türk oyuncu olmalıydı. Sebebi de; o ruhu ancak bu topraklarda doğmuş, büyümüş, ekmeğini yemiş, suyunu içmiş biri verebilir. Sürekli bu rolün yabancılara teklif edilmesinin, projenin uluslararası platformda ses getirmesi düşüncesinden kaynaklandığını düşünüyorum. Bunu Atatürk rolü ile değil de; işin mutfağı olan yapım ekibiyle yapabilirler.
S.: Oyunculuğa sadece Atatürk rolleri üzerinden mi devam etmeyi düşünüyorsunuz?
Y.H.: Evet ama bir askeri iş adamını ya da bir siyasetçiyi de oynayabilirim. Önceliğim “Atatürk” rolü, ardından işlerim geliyor. Ben İzmir’de prefabrike yapılar üreten “Egekons” ve motoryat üreten “Hekim Gemi İnşa A.Ş” firmalarının kurucusu ve yönetim kurulu başkanıyım. Birçok sorumluluğum var. İşlerimden kalan zamanlarda, bahsettiğim rollerde oynayabilirim.
S.: Farklı karakterleri canlandırabilir misiniz? Örneğin, teklif gelse bir komedi filminde oynar mısınız?
Y.H.: Hayır, bir komedi filminde oynayamam. Ben oyuncu değilim, en azından şimdilik… Zaten canlandırdığım rolümü de Atatürk’ümüze olan hayranlığım ve o ruhu hissettiğimden ötürü gerçekleştirebildim. Ama bir sanayici, asker ya da siyasetçiyi oynayabilirim çünkü o havayı soluyorum sürekli. Dolayısıyla bu rolleri de layıkıyla yapabilirim.
S.: Kendinize örnek aldığınız oyuncular var mı?
Y.H.: Örnek aldığım oyuncu yok. Fakat Halit Ergenç ve Uğur Polat çok iyi oyuncular bence. Takip ediyorum ve ilgiyle izliyorum yapımlarını.
S.: Oyunculuk, esas mesleğinizden daha mı çok kazandırıyor?
Y.H.: Hayır.
S.: Atatürk rolü sayesinde bir anda popüler oldunuz. Hoşunuza gitti mi bu ansızın gelen şöhret?
Y.H.: Aslında öncesinde de sürekli basında ve medyada, girişimciliğim ve sıfırdan başladığım iş hayatımda, 30 yaşında bir genç olarak bu işleri nasıl kurduğum konusunda çıkan haberler ile yer alıyordum. Ama bu rolden çok büyük onur duydum tabii ki… Kaç kişiye yaşadığı, doğduğu ülkenin kurucusunu bir filmde, hem de iki kez canlandırmak nasip olur ki? Bunun devamı da gelecek, bunu da biliyorum…
S.: Gündemde yeni projeler var mı?
Y.H.: Dönem filmi var bir tane, görüşmelerim sürüyor. Öte yandan başka yapımlar da var. Piyasayı yakından takip ediyorum, bakalım… Uygun olan bir yapımda yine yer almayı düşünüyorum.
S.: Kendi gözünüzle oyunculuğunuzu değerlendirmenizi istesek…
Y.H.: Senaryoyu ezberleyerek değil, hissederek oynayan, kurgulayan kişi olarak yorumlayabilirim kendi oyunculuğumu. Elbette takdir izleyicilerimizin…
S.: Oyunculuk alanında büyük idealleriniz var mı?
Y.H.: “Atatürk” rolümü geliştirip, uluslararası film festivallerine katılmayı düşünüyorum.
Röportaj: Serkan Tavşanoğlu