Yaptığı keşiflerin hepsi birer efsaneye dönüştü; macera denince akıllara ilk önce onun adı geldi: Indiana Jones.
Kamçısını elinden düşürmeyen, sağlam yumruklarıyla vurdu mu deviren, yılanlardan nefret eden, dünyayı dolaşan, fötr şapkalı, efsanevi arkeolog Indiana Jones, 19 yıl aradan sonra en yeni macerası “Indiana Jones and the Kingdom of the Crystal Skull / Indiana Jones ve Kristal Kafatası Krallığı” ile 23 Mayıs’ta sinemaseverleri bir kez daha fethetmeye hazır…
Filmin yönetmenliğini Steven Spielberg üstlendi. Senaryosunu, George Lucas ile Jeff Nathanson’un geliştirdiği öyküden yola çıkarak David Koepp yazdı. Yapımcılığını Frank Marshall’ın gerçekleştirdiği filmin başrollerinde Harrison Ford, Cate Blanchett, Karen Allen, Ray Winstone, John Hurt, Jim Broadbent ve Shia LaBeouf kamera karşısına geçtiler.
Indiana Jones’un yeni macerası, Soğuk Savaş’ın zirve yaptığı 1957 yılında Güneybatı çölünde başlıyor. Indiana Jones (Harrison Ford) ve ayrılmaz dostu Mac (Ray Winstone), uzak bir havaalanında Sovyet ajanlarının eline geçmekten son anda kılpayı kurtulmuşlardır.
Profesör Jones artık Marshall Koleji’ndeki yuvasına geri dönmüştür. Ancak karşılaştığı tablo hiç de iç açıcı değildir. Kolejin dekanı olan yakın dostu (Jim Broadbent), Indy’nin faaliyetlerinin onu kuşku odağı haline getirdiğini, üniversiteden kovulması için hükümet yetkililerinin kendilerine baskı yaptığını açıklar.
Şehir dışına çıkan Indiana Jones, isyankar ruhlu bir genç adam Mutt (Shia LaBeouf) ile tanışır. Bu genç adam, maceraperest bir arkeolog olmanın gerektirdiği bütün özellikleri taşımaktadır. Mutt’a kişisel sorunlarını aşması konusunda yardım etmeye karar verir.
Bu gençle işbirliği yaptığı takdirde tarihin en görkemli arkeolojik keşiflerinden birisini ortaya çıkarabilecek; cazibenin, batıl inanışların ve korkunun efsanevi objesi olan Akator’un Kristal Kafatası’nı bulabilecektir...
Filmin Türkçe dublajında Harrison Ford’u Tamer Karadağlı seslendirdi.