Dünyada FIPRESCI Ödülü’nü veren tek kadın filmleri festivali olan Uçan Süpürge’de bu senenin ödülü İran’a gitti.
15 Mayıs Perşembe günü festivalin Kızılırmak Sineması’nda yapılan kapanış töreninde açıklanan Uluslararası Film Eleştirmenleri Birliği (FIPRESCI) Ödülü İranlı yönetmen Hana Makhmalbaf’ın 18 yaşında çektiği ‘Utanç’ (Buda as sharm foru rikht) adlı filmine verildi.
Almanya’dan Angelika Kettelhack, Fransa’dan France Hatron ve Türkiye’den Burcu Aykar Şirin’den oluşan FIPRESCI Jürisi ödülü ‘Utanç’a verme gerekçesinde şunları söyledi:
“Bu film, yaşam ile ölüm arasındaki çizginin çok ince olduğu bir coğrafyada büyüyen çocukların hayata, insanlara bakışlarının baştan nasıl çarpıtıldığını zekice ve cesurca belgeliyor. Bazı çocuklar kendilerini büyüklerden öğrendikleri savaş oyununa kaptırsa da, bazıları bu oyunun anlamsızlığının farkında. Küçük bir kız, hayata dair ölümden başka hikâyeler de öğrenmek adına verdiği savaşta çok güçlü, cesur ve sabırlı olabiliyor. Gerçeği yakalama peşindeki belgeselvari tarzıyla film, Afganistan’da yaşanan “gerçeklik”in aslında ne kadar absürt ve utanç verici olduğunun altını çiziyor. Küçük Baktay’ın mücadelesi herkese, özellikle kadınlara ilham verebilecek nitelikte."
‘Utanç’, Hana Makhmalbaf’ın ilk uzun filmi. İranlı Hana’nın 18 yaşında çektiği ve Berlin’den Selanik’e pek çok festivalden ödüller toplamış bu filmi Afganistan’da bir köyde geçiyor ve altı yaşındaki Baktay’ın öyküsünü anlatıyor.
7 yaşında ilk filmini çekti
Marziyeh Meshkini (Şaşkın Köpekler) ile Mohsen Makhmalbaf’ın (Kandahar) kızı, Samira Makhmalbaf (Kara Tahta) ile Maysam Makhmabaf (Samira Kara Tahta’yı Nasıl Çekti) kızkardeşi olan Hana, 7 yaşında babasının yönettiği ‘A Moment of Innocence’ filminde oynadı. 8 yaşında ‘The Day My Aunt Was Ill’ adlı ilk kısa filmini çekti ve bu film kendisi sadece 9 yaşındayken Locarno Film Festivali’nde gösterildi. 14 yaşındayken Afganistan’da çektiği, ilk belgeseli ‘Joy of Madness’ 2003 yılında Venedik Film Festivali’nde üç ödül kazandı.