Bu yılın eylül ayında hayatını kaybeden tiyatro ve sinema sanatçısı Tuncel Kurtiz, 'İçinden Tuncel Kurtiz geçen filmler' başlığı altında gerçekleştirilecek programla anılacak.
Yeşilçam Sineması’nda 6-19 Aralık’ta düzenlenecek programda, Kurtiz’in oynadığı ve yönettiği filmler, anlatıldığı belgeseller ve sahnelediği Şeyh Bedreddin Destanı kayıtları gösterilecek. Tuncel Kurtiz’in Türkiye ’ye giremediği yıllarda İsveç’te Nuri Sezer ile birlikte senaryosunu yazdığı ve yönetmenlik yaptığı 1979 tarihli Gül Hasan ile Macaristan’da Sema Morits ve Reyan Bölükbaşı ile sahnelediği Şeyh Bedreddin Destanı’nın kayıtları ilk defa İstanbul seyircisi ile buluşacak. Yılmaz Güney’in yönettiği ve birlikte oynadıkları ‘Umut’, Erden Kıral’ın yönettiği ‘Bereketli Topraklar Üzerinde’, Mehmet Eryılmaz’ın çektiği ‘Sinemada Bir Dolunay/Bedr’ belgeseli ile Reis Çelik’in yönettiği ‘Işıklar Sönmesin’ ve ‘İnat Hikayeleri’ de programda yer alacak.Reis Çelik ve Tuncel Kurtiz’in iki kişi olarak gidip senaryosuz doğaçlama yaptıkları ‘İnat Hikayeleri’ filminin nasıl çekildiğinin belgeseli ‘İnadına Film Çekmek’ de izleyicilerle buluşacak. Gösterimler süresince filmlerin yönetmenleri ve onunla birlikte yol arkadaşlığı yapmış bir çok arkadaşı Tuncel Kurtiz’le yaşam anılarını paylaşacak. Yıllarca Şeyh Bedreddin Destanı’nı beraber oynadığı Sema Moritz, Türkiye’ye döndüğünde ilk belgeselini çeken Mehmet Eryılmaz, beraber uzun yıllar yolculuk yaptığı Gezici Film Festivali Başkanı Ahmet Boyacıoğlu, Türkiye’ye döndükten sonra uzun dostlukları olan, yönetmen Reis Çelik’in aralarında bulunduğu çok sayıda isim gösterimler sonrası söyleşi yapacak.
'Bu sinema onun emaneti'
‘İçinden Tuncel Kurtiz geçen filmler’ etkinliğini düzenleyen Yeşilçam Sineması’nın sahibi Yönetmen Reis Çelik, Tuncel Kurtiz’e ilişkin şunları söylüyor: “1999 yılında bu sinemayı kurarken o hep yanımızdaydı. Böylesine alternatif sinemaların kurulması gereğine çok önem verirdi. Beraber planladık, nasıl işleyeceğini ve ilkelerinin ne olacağına öncelikle o karar verdi. ‘Burası anti tekel bağımsız bir sinemadır’ dedi ve ilkeden asla vazgeçmedik. Bu sinema onun emanetidir ve her koşulda yaşayacaktır.”
