Büyü Kitabı, formüller, şifreli sözler ve tehlikeli sınavlar... “Spiderwick Günceleri”nin sırlarını keşfetmeye hazır mısınız?
“300 Spartalı”nın yapımcısı tarafından gerçekleştirilen “Spiderwick Günceleri”, görünmeyen bir dünyadan gelen yaratıklarla dolu bir fantezi macera filmi.
Filmin konusu Jared ve ikiz kardeşi Simon (her iki rolü de aynı kişi canlandırıyor), ablası Mallory ve yeni boşanmış annesi Helen’in çevresinde gelişiyor. Aile üyeleri, büyük büyük amcaları Arthur Spiderwick ve büyük halaları Lucinda’dan kalan eski ve yıkık dökük malikaneye taşınıyorlar. Bu taşınma işine çok kızan çocuklar yeni hayatlarına uyum sağlamaya çalışıyorlar. Diğerlerine kıyasla çalışkan ve dikkati dağılmamış olan Simon bu tuhaf evi incelemeye girişiyor.
Tuhaf görünümlü evde sıradışı birşeyler olduğunu fark eden Jared ise araştırmalarını sürdürüyor. Evin duvarlarında yaşayan “iyi yürekli peri” Thimbletack’ın uyarısına aldırmayıp Arthur Amca’nın yazdığı çok ciddi potansiyel tehlikeler taşıyan kitaba ulaşan Jared, kitabın kapağını açtığı andan itibaren Spiderwick Malikanesi’nin içinde farklı bir dünya daha olduğunu keşfediyor.
Kimisi tuhaf, kimisi harika, kimisi korkutucu olan bu yaratıklar arasında güzel ve gizemli periler, cinler, hayaletler ve tehlikeli goblinler bulunuyor. Bu yaratıkları sadece büyülü “bakma taşı”ndan bakanlar veya gözlerinde goblin serpintisi olanlar görebiliyor.
Ancak çocuklar için asıl büyük tehdidi, hünerli ve şeytani ruhlu korkunç canavar Mulgarath (Nick Nolte) oluşturuyor. Çocuklar artık Kılavuz’un sadece amcalarının hayal gücünden kaynaklanan bir çalışma olmadığını, olağanüstü varlıklarla karşılaşmaları için bir anahtar oluşturduğunu ve onların sırlarını anlayan herkes için inanılmaz güçler sunduğunu farketmeye başlıyorlar. Mulgarath ise o kitabı eline geçirmek için elinden gelen kötülüğü yapıyor.
Fantezi, duygu, coşku, gerilim ve aksiyon yüklü bir film olan “Spiderwick Günceleri”, çocukların amcalarının yazdığı Kılavuz’u yanlış ellere geçmemesi için verdiği mücadeleyi anlatıyor. Aynı kadere sahip bu üç kardeş, “Görünmeyen Dünya”dan gelen bu olağanüstü yaratıkların yardımıyla kendi içsel güçlerini keşfedecekleri bir yolculuğa çıkıyorlar. Kimisi büyüleyici, kimisi korkutucu bu yaratıklarla yüz yüze gelen Grace ailesinin bireyleri, sadece kendilerini test etmekle kalmayıp, aile içi çatışmalara da bir son vermek zorunda kalıyorlar.
Günümüz izleyicisinin kolayca bağlantı kurabileceği güncel temaları işleyen yönetmen Mark Waters, artık klişe haline gelen İngiliz büyücülere, Gotik yetimlere, uzak diyarlara ya da adı sanı duyulmamış başrol oyuncularına başvurmadan, macera, fantezi ve ilginç yaratıklarla dolu bir film yapmayı başarmış.
Günümüzde birçok ailenin paylaştığı problemlerle mücadele etmek durumunda kalan üç kardeş, bu büyüleyici ve bir miktar da tehlikeli yolculuk sayesinde kendi kişiliklerini ve o güne kadar farkında olmadıkları güçlerini keşfediyorlar. İstemeden girdikleri bu gizli dünyada, kendi zekaları sayesinde olağanüstü durumlardan kurtulmayı başarıyorlar.
Filmde, sorunlu ailelerinin gerginlik zamanlarında ne kadar çok sorunla başa çıkmak zorunda olduğu ancak beraber hareket edildiği takdirde en büyük zorlukların bile aşılabileceği üzerinde duruluyor.