Yılmaz Erdoğan, "Kıvanç'ı yurtdışında Helal Brad diye lanse ediyorum" dedi.
Yılmaz Erdoğan'ın son filmi 'Kelebeğin Rüyası' seyircinin ilgisiyle yolcuğuna devam ediyor. Seyircinin, iki genç şairin aşkla ve hayatla imtihanına ilgisi Türkye'deki şiir sevgisini de sinema salonlarına taşıdı. Film salonlardaki ikinci haftasonunu 1 milyon 300 bin seyirciyle tamamladı.
Başrollerinde Kıvanç Tatlıtuğ, Belçim Bilgin, Mert Fırat, Farah Zeynep Abdullah ve Yılmaz Erdoğan'ın rol aldığı BKM Yapımı film Türkiye ile aynı zamanda da gösterime girdi. Gittiği her yerde büyük ilgi gören film 14 Mart'ta da tüm ortadoğu'da seyirciyle buluşacak. Oyuncuları 12 Mart Salı günü Dubai'de görkemli bir gala için hazır bulunacak. Filmin başrol oyuncularından Kıcanç Tatlıtuğ, Ylımaz Erdoğan ve Mert Fırat dün BKM'de düzenlene basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Filmin aynı zamanda senaristi ve yönetmeni de olan oyuncu Yılmaz Erdoğan, basın toplantısında yaptığı esprilerle basn toplantısına damga vurdu. Basın toplantısı filmin çekim sürecinde yaşanan kamera arkası görüntüleriyle başladı. Basın mensuplarıyla birlikte oyuncular bu filmi birlikte izledi.
"Basın mensuplurının sorduğu "Size Ortadoğu ve Türkiye'nin Brad Pitt'i deniliyor. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?" sorusuna "Bilmem öyle mi diyorlar bilmiyorum" diyerek mütevazi cevap veren Kıvanç Tatlıtuğ'a Yılmaz Erdoğan "Kıvaç'a bizim BKM oyuncularından Eser "Helal Brad" dedi olay bitti. Ben de artık onu yurtdışında Helal Brad diyorum ve öyle lanse ediyorum" dedi.
Mert Fırat filmde canlandırdığı şair Rüştü Onur'u tanımadığını söylerken Yılmaz Erdoğan sayesinde tanıdığını söyledi, Fırat "Şiir doğu kültüründe olan bir şey. Türkiye toplumunda biz şiir gibi konuşan bir toplumuz' dedi.
Kıvanç tatlıtuğ, 'Bu iki üstadla tanışma süreci Yılmaz Erdoğan ile konuştuktan sonra ortalya çıktı. Yılmaz Erdoğan sadece Zonguldaklı iki şairin hayatını oynayacaksınız git bir araştırıp gel dedi. Geçliğimde amatör olarak şiir yazan bir insan olarak bu iki üstadı bilmemek utanç verici bir durum oldu. Bundan sonra bütün kitapçılarda şiir kitapları var ve herkes okumaya başladı' dedi.
Erdoğan iki oyuncununda hatırısayılır bir şekilde verdiği kiloların kolay olmadığını belirterek "Ben Mert'in ölüm sahnesini çektiğimiz gün çok korktum. Çünkü ciddi anlamda suratı çökmüştü. Karavana girdim yedin mi bir şey dedim yedim abi dün pirinç yedim dedi. Gerçekten de bir şey olacak diye korktum" diye itirafta bulundu. Filmin entellektüel bir sanat filmi olmadığını belirten Erdoğan "Filmi herkesin izleyip anlamasını sağlamak boynumun borcuydu. Sanat filmi diye yanlış algılanmasın. İzleyen herkesin kolaylıkla algılacayağı bir film oldu" diye konuştu. Filmimizin kızlarının neşesi de bizi ayakta tuttu diyen Yılmaz Erdoğan "Belçim setin neşesiydi. Bizi her zaman neşelendirdi. O hep neşelidir" dedi.
Filmin adının ilk olarak kafasında 'Şairler' olarak düşündüğünü dile getiren Yılmaz Erdoğan, 'Sonradan Kelebeğin Rüyası isimde karar kıldım.Taocu bir felsefe vardır ben de ona katılıyorum. Bu dünyada yaşadığımız her şey bir rüya" dedi. Kelebeğin ömrünün kısa olduğunun hatırlatılması üzerine Erdoğan, "Hayat 80 yıl da sürse kısadır. Önemli olan ne kadar olduğu değil ne yaptığın önemlidir" dedi.
Kelebeğin Rüyası sinema filminin Ortadoğu'da 4 bölüm olarak dizi olarak yayınlanacağını söyleyen Erdoğan "Bir nevi mini dizi olarak gösterilecek" dedi.
Erdoğan, Tatlıtuğ ve Fırat'ın rolleri için, "Dönem filmi olduğu için vazifesi ve ağırlığı fazlaydı. Onlar için zayıflamak kolay olmadı. Yaklaşık 20 kilo verdiler. Mert'in ölüm sahnesini çekerken çok korktum. Mayıs sonunda kilo vermeye başladılar. Ekim sonuna kadar da hiç tatil yapmadılar" dedi. Fırat 6 aya yayılan bir süreçte kiloları verdiğini söyledi.
Kıvanç, 'Yaz okulum vardı. Bİr yandan Kuzey Güney'in seti. Aynı dönemde birbirine zıt iki karakter, Diziye gidiyorsun racon kesiyorsun, film setine geliyorsun şiir okuyan biri. Çok zorlandığım zamanlar oldu. Bazı sahneleri 2-3 defa çektik. Ama Yılmaz abi durumu kontrol altına aldı. Sistemli bir şekilde kilo verdim. İnsan isterse yapamayacağı bir şey yok. Bir yandan kilo verirken diğer yandan vücudun gerekli minerallerini de aldım' dedi. Erdoğan basın toplantısında en kısa zamanda filmin çekimlerini yapıldığı Zonguldak'a tekrar giderek, halkla beraber filmi izleyeceğini sözlerine ekledi.
Ben herkesin anlayabileceği bir film yaptım diyen Erdoğan bunun film yapındaki birinci görevi olduğunu söyledi.
Erdoğan gazetecilerin 'Bu filmle Hollywood'a açıldık diyebilir miyiz? sorusu üzerine 'Hollywood delisi insanlar değiliz. Oradaki büyük projelerde olmak hedefimiz. Amacım Behçet hoca ve şairleri gündeme getirmekti. Ben Muzaffer Tayyip Uslu ve Rüştü Onur'un şiir kitaplarını açıkarttırma ile aldım film için. Şimdi bütün raflarda yer alması bence en büyük başarımızdır' dedi.
Şiirin bundan sonraki hayatlarında da her daim yer alacağını söyleyen Fırat ve Tatlıtuğ'un bu lafları üzerine Erdoğan, 'Bu kadar yakışıklı olan insanların şiir yazmasını beklemezsiniz. Ama benim bir yerden vurmam gerekiyordu' esprisi salondakileri kahkahaya boğdu. Yoğun bir çalışma temposundan geçen Kıvanç Tatlıtuğ önümüzdeki yıl dinlenmek sitediğini ve kişisel gelişimi için vakit harcayacağını söyledi.
Yılmaz Erdoğan, filmin tiyatro oyununu da yapabileceğini belirterek, oyunda Kıvanç Tatlıtuğ'a rol verceğinin de sinyallerini verdi. Bunun üzerine Tatlıtuğ daha önce Grease müzikalinde oynadığını söyleyerek, "Tiyatro yapmayı çok isterim" dedi.
