Mr. Magorium’un Wonder Emporium’una hoşgeldiniz. Burası dünyanın en fantastik, en harika,en sihirli oyuncak mağazasıdır. Dükkanın kendisi de dahil olmak üzere içindeki herşey hiç abartısız canlıdır ve bu muhteşem dükkan çocukların iştahını kabartan bir oyuncak cennetidir.
Bir gün Emporium’un 243 yaşındaki kurucusu ve sahibi Mr. Magorium (Dustin Hoffman), mağazanın yönetimini tüm yasal haklarıyla birlikte genç ve kendine güvensiz yöneticisi Molly Mahoney’e (Natalie Portman) devredeceğini açıklar. Magorium’un bu kararı üzerine başlıbaşına bir canlı varlık gibi olan mağaza bir öfke ve sinir krizine kapılır.
Mağazanın piyasa fiyatını belirlemek için karamsar ruhlu hesap uzmanı Henry’nin (Jason Bateman) gelmesiyle birlikte o güne kadar rengarenk bir yer olan Emporium ansızın esrarengiz değişimler geçirmeye başlamıştır. Çocukların hayatına eğlence katan oyuncaklar yine oradadırlar ama renkleri griye dönüşürken, cansız ve sessiz bir hal alırlar. Onları eski durumuna ancak ve ancak Mahoney ile Henry getirebilecektir. Bunu da 9 yaşındaki çok becerikli bir çocuğun (Zach Mills) yardımları sayesinde kendi içlerindeki büyülü gücü bularak yapabileceklerdir.
İnanmanın harikalar yaratan gücü üzerine hayal gücünü ateşleyen fantastik bir yapım olan “Mr. Magorium’s Wonder Emporium”un başrollerinde Oscar adayı ve Altın Küre ödülü sahibi oyuncu Natalie Portman; çifte Oscarlı dev aktör Dustin Hoffman; Altın Küre ödüllü genç aktör Jason Bateman ve “The Santa Clause 3”, “Hollywoodland” gibi filmlerden tanıdığımız 10 yaşındaki küçük oyuncu Zach Miller kamera karşısına geçtiler.
Wonder Emporium’a GirişMr. Magorium’un Wonder Emporium’unun fantastik ortamının tek hakimi hayal gücüdür. Orada eğlenceli olabileceğini düşündüğünüz herşeyi istediğiniz şekilde bulabilirsiniz. Bu oyuncak mağazasında toplar kendi kendine zıplar, balıklar havada uçuşur, oyuncak hayvanları kucakladığınızda onlar da sizi kucaklar, iyi ev ödevleri büyük ödüllerle karşılığını bulur.
Ancak iki yüzyıldan beri devam eden bu harikalar zincirinin aniden kesintiye uğramasıyla birlikte daha da inanılmaz olaylar meydana gelir. Olaylar kendisine güveni olmayan bir genç bayanı kendine güvenme noktasına getirirken sihir ve büyü gibi kavramlara inanmadığını söyleyen bir genç adamı da böyle kavramlara inandırır.
Mr. Magorium’un Wonder Emporium’u, ilk kez yönetmenliğe soyunan genç senaryo yazarı Zach Helm’in beyninde doğdu. Daha önce bir oyuncak mağazasında çalışmış olan Zach Helm, başrolünde Will Ferrell’in oynadığı ve Marc Forster’ın yönettiği “Stranger Than Fiction” adlı komedinin senaryo yazarı olarak adını duyurmuştu. Aradan yıllar geçtikten sonra Hollywood’a geldiğinde ilk senaryosu için ilginç bir fikir arayan Helm’in aklına Wonder Emporium konseptine dönüş yapmak geldi. “O fikir zaten hiç aklımdan çıkmamıştı” diyen genç yazar, senaryosunu yazmaya başlarken çok çeşitli kaynaklardan esinlendi. Bunlar arasında Rene Magritte’in sürrealizminden Marx Brothers’ın ele avuca sığmaz çılgın mizahına; Samuel Beckett, Tom Stoppard, Harold Pinter gibi gerçeği keşfetmeye çalışan tiyatro yazarlarının yapıtlarından Rube Goldberg’in vahşi ve kinetik yaratıcılığına kadar herşey vardı.
“Bu film sevdiğim ve heyecan verici, eğlenceli bulduğum herşeyin bir araya gelerek meyvesini vermiş halidir, bir karışımdır” diye özetliyor Helm… Bu arada her ne kadar eğlenceli ve hafif kavramlar olmasalar da, zaman, ölümlülük, bireycilik ve ölüp giderken geride iyi birşeyler bırakma gibi fikir ve kavramlarla bezediğini eklemeyi ihmal etmiyor.
“Magorium” projesinin ekrana taşınması konusunda gereken adımları, Mandate Pictures attı. Öte yandan projenin hızlı adımlarla yürümesine yardımcı olmak için yapımcı Richard N. Gladstein kadroya katıldı. Film yapımı konusundaki becerisini böylesine tutkulu bir projeye yansıtmaktan heyecan duyduğunu belirten yapımcı Richard Gladstein, düşüncelerini şu sözlerle özetliyor: “Bir filmin yapımında senaryonun tonlamaları çok büyük önem taşır. Filmde anlatılan konunun eğlenceli boyutlarının olduğu kadar yürek burkan ve acı veren boyutlarının izleyiciye yansıtılmasında, hepsinden önemlisi de gerçekmiş duygusunu yaşatmasında senaryonun büyük payı vardır. Bu filmdeki en fantastik büyülerin bile tamamen gerçekmiş gibi duygular verdiğini görüyoruz. Bence Emporium adı verilen oyuncak dükkanının bu denli inandırıcı bir yer olmasının sırrı senaryodaydı.”