1982 Ekim’inde, John Rambo’nun dünya kamuoyunun karşısına çıktığı ilk Rambo filmi "İlk Kan"dan itibaren ‘’Rambo’’ kelimesi, zulme ve adaletsizliğe karşı savaşan, ölümcül ancak incinebilir güçlü bir asker ikonuna dönüşmüştür. David Morrell’in aynı adlı romanından uyarlanan İlk Kan’da John Rambo, pek de popüler bir savaş olmayan Vietnam’dan yeni dönmüş, üstün yetenekli bir asker olarak karşımıza çıkmıştı. Peşpeşe üç film ve yirmi yılın ardından bu dördüncü filmle beraber Rambo, tüm dünyanın gözünde zulme karşı savaşan gerçek bir kahramana dönüştü. Modern dünyanın gerçek savaş alanlarında, Irak’tan Afganistan’a, oradan Burma’ya, Rambo, sıradan bir insanın hangi şartlar altında bu kadar şiddete sürüklendiğini gözler önüne serdi.
Filmin yapımcılarından Kevin King, ‘’Tüm dünyada Rambo artık sözlüklere bile girdi, resmen literatüre böyle bir kelime eklendi’’ diyor. ‘’Eğer sözlüğü açıp Rambo’nun karşılığına bakarsınız, \'askeri atak\' yazdığını görürsünüz. Bir anlamda iyi ile kötünün mücadelesini temsil ediyor Rambo’’.
Filmin çekimleri için oyuncu seçimi çalışmaları yapılırken yüzlerce figürana ihtiyaç duyulur ve bu aşamada yapımcılar hayretler içinde kaldıkları bir durumla karşılaşırlar. Taylandlı ve Burmalı mültecilerin hepsi Rambo’yu tanımaktadır. Taylandlı cast yönetmeni Pasiri Noiy Pana durumu şöyle anlatıyor; ‘’Onlara "Rambo’yu biliyor musunuz" diye sorduğumda aldığım cevap hep "evet" oldu. Burmalı köylülerin çoğu köylerdeki evlerinde gizli gizli, yönetimden saklanarak Rambo’yu seyrettiklerini itiraf ettiler’’.
İlk filmin başlığı "İlk Kan", saldırıyı ilk olarak başlatmayı, savaşın kışkırtılmasını ifade ediyordu. Rambo saldırgan bir tutum sergilemez, tersine bu uzun saçlı, yalnız savaş gazisi, dağlarda, küçük bir kasabada dostluk arar. Ancak kasabanın şerifi (Brian Dennehy) tarafından kasabadan kovulunca ve bu emre itaat etmeyince tutuklanır, kasabanın yakınındaki vahşi ormanda bir ölüm kalım savaşı vermeye başlar. Rambo eğer karşısındaki saldırganı başka türlü durdurabiliyorsa, asla öldürmez. Hikayenin sonunda, Rambo’ya neredeyse artık bir \'baba figürü\' olmuş olan Albay Trautman (Richard Crenna) çıkar gelir ve bu yıkıma son verilmesini sağlar. Orijinal romanda Rambo ölür.
John Rambo’da En-Joo karakterini canlandıran aktör Tim Kang’ göre "İlk Kan", serinin tüm filmlerinden farklı olan bir ruha sahip. ‘’Karakterin gerçek anlamda bir kalbi vardı ve bunu sağlayan da Sly’di, yani aktörün ta kendisiydi. Filme derinlemesine baktığınız zaman onca şiddete neden olan bir sebep görüyorsunuz ve hata Rambo’nun hatası değil’’.
James Cameron ve Sylvester Stallone tarafından yazılan ikinci film "Rambo - İlk Kan Part II"de Albay Trautman yeniden karşımıza çıkar ve Rambo’yu çoktan unuttuğu hayatına geri döndürür. Rambo’nun nasıl bir zafer sembolüne döndüğünü Albay’ın sarfettiği şu sözlerden anlayabiliyoruz; ‘’Hiçbir adam, hiçbir kanun, hiçbir savaş onu durduramaz. Bu sefer biz kazanacağız’’. İkinci filmde hala Vietnam’ın Rambo üzerinde bıraktığı izleri takip edebiliyoruz. Filmin sonunda Rambo şöyle bir cümle sarfediyor; ‘’Benim tüm istediğim onların ne istediğidir. Bizim ülkemiz, biz onu ne kadar seviyorsak, bizi o kadar sever’’.
Rambo III’te kahramanımız hayattaki tek dostu Albay Trautman’ın hayatını kurtarmakla görevlendirilir. Albay Afganistan’da, Rusya’nın 1979’dan 1989’a kadar kendi Vietnam savaşını sürdürdüğü bu topraklarda, gizli bir görev esnasında rehin alınmıştır.
Bu klasik aksiyon serisinin son filmi "John Rambo", uluslararası camiada büyük bir üne sahip olan ve ilk üç filmde ana karakteri yaratıp canlandıran Sylvester Stallone tarafından yazıldı ve yönetildi.