28 Eylül'de yeni bir komedi filmi vizyona giriyor:“Roma’ya Sevgilerle” de Woody Allen bu kez Roma’nın her köşesini film setine çevirerek izleyicileri büyülüyor.
Filmin komik karakterleri arasında ; gençlik yıllarının özlemini duyan ünlü bir Amerikalı mimar, bir anda kendisini Roma’nın en ünlü insanı olarak bulan orta sınıftan sıradan bir Romalı, başkalarıyla romantik ilişkilere giren taşralı genç bir çift ve bir cenaze levazımatçısını opera söyletmek üzere sahneye çıkarmaya çabalayan Amerikalı bir opera direktörü bulunuyor.
WOODY Allen, Roma hakkında düşüncelerini, “Şehrin kendisi bir sanat eseri, dolaşırken insanı hayran bırakıyor ve hayat sokaklarda ve kafelerde yaşanıyor. Şehirde son derece modern ve sofistike Romalilar'ın yanısıra son derece geleneksel olanlar da yaşıyor. Roma şehrinin yansıttığı bir çok hikaye olduğunu hissettim. Yoldan yüz kişi çevirseniz hepsinin size söyleyeceği: ‘Ben Romalıyım, şehri çok iyi tanırım ve size milyon tane hikaye anlatabilirim” diyerek belirtiyor.
Filmdeki karakterlerin ortak noktası aslında insanoğlunun en temel arzusu; sevilmek ve değerli hissetmek.
ALEC Baldwin ; “Ulaşılmaz kadınlar bazı erkekler için mıknatıs gibidir, özellikle gençken. Aslında onları gerçekten istemiyorsun. Herşey bir oyuna dönüyor ve kazanmak istiyorsun, sadece egomuz ile ilgili arzular bunlar.” diye belirtiyor
ELLEN Page; “İnsanların psikolojisinde temel olan farkına varılma isteği, şöhrete olan açlığın kaynağı olabilir. Şöhrete tapılan bir toplumda yaşıyoruz, üstelik de şöhretin götürdükleri ve yaşam biçimi olarak ne kadar sağlıksız olduğu sürekli göz önündeyken. İnsanlar kendilerini önemli, güvenli ve güçlü hissedeceklerini zannediyor.” WOODY Allen ekliyor: “İnsanlar başka şeyleri neden arzuluyorsa şöhretin peşinden de onun için koşuyor. Yaptığımız her şey- şöhret, para, güzel kıyafetler, sanatsal ya da fiziksel becerilerimiz- görünürde öyle olmamasına rağmen aslında hepsiyle karşı cinsi çekmeye yönelik.”
Italyan müziğine ve İtalya’ya adanmış bir albüm olan “To Rome With Love” / “Roma’dan Sevgilerle” soundtrack albümündeki tüm şarkılar bizzat yönetmen Woody Allen tarafından itinayla seçildi. Soundtrack’te yer alan 9 eser ise film için yeniden kaydedildi ve bu versiyonlar sadece soundtrack albümünde hayranlara sunuldu.
Filmde konuk olan İtalyan tenor Fabio Armiliato’nun seslendirdiği Giacomo Puccini’nin 2 enfes aryası; “Tosca”dan "E lucevan le stelle” ve “Turandot”dan “Nessun dorma” ile Umberto Giordano'nun “Fedora”sından "Amor ti vieta” eseri de bu albümde müzik ve film tutkunlarının beğenisine sunuluyor.
