Portakal'da 'öteki'nin sesi duyulacak
'Mizah, eleştiri ve demokrasi' temasını işleyen 49. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde 'öteki'nin dünyasına ayna tutulacak.
Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali, 'Mizah, Muhalefet ve Demokrasi' ana teması üzerine şekillenecek.
Antalya Büyükşehir Belediyesi & Antalya Kültür Sanat Vakfı (AKSAV) işbirliğiyle 6 – 12 Ekim tarihlerinde gerçekleşecek 49. Altın Portakal’da, festivalin ana temasına uygun özel gösterimler, paneller, sergiler, söyleşiler, konferanslar, atölye çalışmaları ve canlı sokak performanslarıyla “öteki”nin sesi dile getirilecek; “öteki”nin dünyasına ayna tutulacak.
49. Altın Portakal’da, Türk ve dünya sinemasının 90'lı yıllara damgasını vurmuş yapıtları sinemaseverlerle buluşturulacak.
Festival programı kapsamında sinemaseverlerle buluşturulacak özel gösterim filmleri içinde, “mizah, eleştiri ve demokrasi” temasını işleyen; gülümsetirken eleştiren, eleştirirken gülümseten seçkilere yer verilecek.
Demokrasiler hoşgörü rejimleridir!
Mizah’ın tarih boyunca insanlığın eleştirel duruşunun simgesi olduğunu belirten Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Mustafa Akaydın, mizah yoluyla eleştirinin 90’lı yıllara olduğu gibi o yılların Türk sinemasında öne çıkan filmlere de damgasını vurduğunu; bu yılın ana temasının bu nedenle “Mizah, Eleştiri ve Demokrasi” olarak belirlendiğini söyledi.
Mizahın bazen iktidara, bazen haksızlıklara, bazen kötü gidişe protest bir bakış sağladığını belirten Başkan Mustafa Akaydın, gülmece sanatının toplumları oluşturan bireylerin düşünmesini tetikleyen en önemli faktörlerden biri olduğunu söyledi.
“Muhalefet, iktidarın en önemli denetim mekanizmasıdır. Muhalefetin geniş kesimlere yayılmasının başlıca aracı mizahtır. Mizah yoluyla karşı fikirler bir anda kitlelerin ortak sözü haline gelebilmektedir,” diyen Başkan Akaydın, 49. Festivalin ana temasının “demokrasi” alt başlığıyla ilgili de şunları söyledi: “Demokrasi, iktidarı çoğunluğun eğilimine teslim ederken azınlığın, “farklı” olanın, “öteki”nin haklarının korunmasını, güvence altına alınmasını sağlayan sistemdir. Eleştiri ve eleştiriye tahammül onun en önemli güç kaynağıdır. Eleştiriye karşı faşizan bir yaklaşımla yapılan sindirme eylemleri iktidarları diktatörlüğe götürür. Demokrasiler mizaha ve eleştiriye hoşgörü ile bakabilen olgunluk rejimleridir.”
Kaynak:ntvmsnbc.com