Yönetmen Fatih Akın, 2008’de Cannes’da yarışan Yaşamın Kıyısında filminin çekimleri için Karadeniz’de bulunduğu sırada cennet gibi doğanın içine dev bir çöplük yapıldığını görünce deyim yerindeyse aklını kaçıracak gibi olur ve bu durumu kabullenemeyeceğini fark eder. Hemen yerel yönetimle temasa geçen ünlü yönetmen Trabzon’un Çamburnu köyündeki çöplüğün kaldırılması için ne gerekiyorsa yapılması için yetkililere çağrıda bulunur. Bu çağrısı karşılıksız da kalmaz; zamanın Çevre Bakanı Osman Pepe bir süre sonra Fatih Akın’la görüşür ve “Sen ne uğraşıyorsun bu işlerle, git filmin çek” der. Pepe’nin Akın’a çekmesini tavsiye ettiği film hangisidir tam olarak bilinmiyor, ama Fatih Akın bu sözleri kendine şiar edinir ve Çamburnu’ndaki çöplüğün ve bu çöplüğün kaldırılması için mücadele eden köylülerin belgeselini çekmeye karar verir. İşte bu belgeselin Cannes’daki gösterimi öncesinde Fatih Akın şimdi soruyor: “Ben buradayım, Osman Pepe nerede şimdi?”. Tabii Fatih Akın’ın söyledikleri bununla sınırlı değil. Yönetmen, Yekta Kopan’a verdiği röportajda kişisel dünyasından, belgesel sinemacılığına ve çevre sorunlarına dair gerçekten çok önemli açıklamalarda bulundu.
Fatih Akın Cannes’da yalnız değil bu arada. Yanında Çamburnu beldesinin Belediye Başkanı Hüseyin Alioğlu ve filme çok emeği geçmiş Bünyamin Seyrekbasan da var. Üstelik Akın gerek Alioğlu’nu, gerekse Bünyamin beyi her gittiği yere götürüyor ve onların her yerde seslerini duyurabilmeleri için elinden geleni yapıyor. “Zaten bundan sonraki bütün festivallere de siz gidin” diyor onlara. Yeni filmine başlayacağı için meşgul olacağını bahane ediyor ama bir yandan da onları daha aktif olmaları için teşvik ediyor sanki.
Cennetteki Çöplük ile konuşurken Fatih Akın özellikle Bünyamin beyin ona ne kadar yardımcı olduğunun da altını çizerek yol arkadaşını taltif etmekten geri kalmıyor: “Bünyamin bey aslında fotoğrafçı ve hayatını düğünlerde falan video çekerek kazanıyor. Ama bu cep telefonları ve dijital kameralardan sonra işsiz kalmış. Boş vakti de olduğu için sağolsun bana çok yardım etti. Filmin p’ini onun çektiği görüntülerden oluşturdum” diyor. Gerçekten de filmin afişine baktığımda Bünyamin Seyrekbasan’ın görüntü yönetmeni sıfatıyla yer aldığını görüyor ve içimden “Helal olsun, ikisine de” diyorum. Ama en çok da Fatih Akın’a. Bakmayın, kolay değildir sinema dünyasında bu derece önemsenen bir figürün egolarını bu kadar geriye itip de sözcüsü olduğu davayı öne ıkarması. Hele gece saatlerinde filmin şerefine verilen ve 300 – 400 kişilik bir grubun eğlendiği plaj partisinde kendisini deniz kıyısında Çamburnu sakinleriyle hala çevre sorunlarını konuştuğunu görünce saygım da hayranlığım da bir kat daha artıyor.
Son olarak Fatih Akın’ın yakında yeniden sete çıkacağını ve daha önce “aşk” ve “ölüm” bölümlerini çektiği üçlemesinin son ayağı olan “şeytan”ı çekeceğini belirtelim.
Kaynak:ntvmsnbc