Onun filmleri artık yasak değil, rahatsız olan, \'vatan haini\' diyen hala vardır muhakkak ama devlet için \'tehlike\' teşkil etmiyor artık Yılmaz Güney! En azından şimdiki görüntü böyle. Kültür Bakanlığı Güney’in 11 filmini yenileyip DVD’sini hazırladı bile. Ne de olsa iade-i itibar kavramını çok seviyoruz. Ama yasak olsun ya da olmasın farketmez, Güney\'in filmleri; \'Yol\', \'Sürü\', \'Umut\', \'Düşman\', \'Arkadaş\', \'Ağıt\', \'Acı\' gücünden hiçbir şey kaybetmeden Türk sinema tarihinin en tepesinde durmaya devam ediyor.
Ve bugün usta sinemacının ölüm yıldönümü. Yılmaz Güney Vakfı da Güney\'i ölümünün 27. yılında Beyoğlu Sineması\'nda anacak. Anma töreninde Güney’in unutulmaz filmlerinden \'Duvar\' gösterilecek.
1976’da Ankara Kapalı Cezaevinde, çocuklar koğuşunda çıkan ve tüm cezaevine yayılan isyandan derinden etkilenen Güney, isyanın arkasından gönderildiği Kayseri Cezaevinde ‘Soba, Pencere Camı ve İki Ekmek İstiyoruz’ ismiyle bir roman yazmış ve filmi de yurt dışına çıkışında bu roman üzerinden çekmişti.
Tuncel Kurtiz ve Ayşe Emel Mesci dışındaki tüm oyuncuların hayatlarında ilk kez kamera karşısına çıktığı film Fransa’da oldukça zor şartlar altında çekilmişti. Ayrıca filmin ilgi çekici bir diğer özelliği ise Zazaca’nın sinema da ilk kez kullanıldığı film olması.
‘Duvar’ dünya basınında yer bulmuş, önemli eleştirmenler tarafından ‘sert ve gerçekçiliğin doruklarında bir film’ olarak yorumlanmıştı. ‘Duvar’ aynı zamanda Güney’in son filmi olması sebebiyle de önemli bir film.
Önümüzdeki yıl 40’a yakın belediyede sanat etkinlikleri kapsamında, \'Yılmaz Güney Film Kuşağı\' adıyla gösterimler başlayacak.