İki Altın Küre sahibi olan, komedi rollerinin vazgeçilmez aktörü Jim Carrey’nin başrolde olduğu, yaza damgasını vuran aile komedisi Babamın Penguenleri’nde Carrey’nin canlandırdığı Tommy Popper’ın ailesi ile arasındaki buzlar, buzlar diyarından kendine miras gelen 6 penguenin hayatlarına girmesiyle erimeye başlar.
Gerçekten soğutulmuş ve buzla kaplanmış bir sette, canlı Gentoo Penguenleriyle çekilen film, ilk kez 1938’de yayınlanan bir çocuk kitabı klasiği olan ve Türkiye’de Yapı Kredi Yayıncılık tarafından yayınlanan Boyacının Penguenleri’nin modern bir uyarlaması.
New York’ta büyüyen Tommy Popper’ın çocukluğu, işi gereği sürekli uzaklarda olan babasının sesini bile doğru düzgün duyamadan geçer. Yılar sonar Bay Popper olarak anılan Tommy (Jim Carrey), Manhattan’da başarılı bir emlak girişimcisi olmuştur. İki çocuğununn (Madeline Carroll ve Maxwell Perry Cotton) annesi Eşi Amanda (Carla Gugino)’dan dostça ayrılan ve çocuklarını yalnız haftasonları görebilen Bay Popper, ultra modern bir dairede lüks bir yaşam sürmektedir ve çalıştığı prestijli firmanın da ortağı olmak üzeredir. Taa ki rahmetli babası kendisine Antartika’dan paketli bir miras gönderene kadar: içi penguin dolu bir koli.
Buzla dolu kolinin içinde turuncu ayaklı bir penguenle karşılaşan Tommy, penguenin oyuncak değil gerçek olduğunu farketmesiyle geçirdiği şok üzerine, penguenden kurtulmak için elinden geleni yapar. Aramadığı her türlü kuruluş ve hayvanat bahçesiyle de görüşür fakat kimse pengueni almaya meraklı değildir. Pengueni geri göndermek için Antartika’yı araması sonucunda tek elde ettiği de, kapısına gelen yeni 5 adet daha penguin olur.
Kaptan, Gürültücü, Isırgan, Kokuşuk, Sevgili ve Beyinsiz adlı penguenlerle yaşamaya yavaş yavaş alışan Popper’ın hayatı da alt üst olur. Lüks evi, buzlar diyarına dönmüş, işini kaybetme aşamasına gelmiş ve neredeyse hapse düşecek duruma gelmiştir. Fakat penguenler sayesinde ailesinin önemini anlamaya da başlamıştır
Jim Carrey filmle ilgili şöyle diyor; “Ayrıcalıklı ve daha önce izlediğiniz hiç bir filme benzemeyen bir film. Ben de bildiğiniz Jim Carrey’im, biraz çılgın, eğlenceli ve uçlarda. Ailelerin hiç unutmayacağı bir filmde yer almak istedim. Kimi oyuncular çocuklar ve hayvanlarla beraber çekim yapmayı sevmezler ve onların sevimliliği ve masumiyetinin gölgesinde kalmaktan korkarlar ama ben de tam olarak bunu istiyordum.”