Sundance Film Festivali’nde ödül almış bir film daha. Konu çok ilgi çekici. Bunun yanında son yılların belki de en iyi kara mizah filmlerinden birisine imza atmayı başarmış ilk uzun metrajını çeken yönetmen Chris Morris. Kesinlikle es geçilmemesi gereken bir ingiliz komedisi Four Lions.
İngiltere’de yaşayan dört pakistanlı müslümanın cihad mücadelesini anlatıyor film. Pakistanlı olduklarına bakmayın sahip oldukları ingiliz aksanı normal bir ingiliz kadar başarılı. O derece de ingilizler yani. Ama davaları belli, kafirlere karşı zafer kazanmak. Bunun için de intihar bombacısı olmayı seçiyorlar. Ama başlarına bu uğurda gelenler normal insanların başına gelse islamı, dini, cihadı bırakıp kendilerini direkt olarak denize atarlar. Four Lions, her an güldürebilecek yapısı ve altmetninde yer alan bilinçsiz insanları ile çok başarılı bir sistem sorgulaması aynı zamanda. Ancak bu sorgulama, kahkahalar işin içine girdikten sonra pek ortada kalmıyor.
4 karakterin herbiri, birbirinden orijinal, birbirinden saçma. Hepsi biraraya gelince oluşan durum ise feci absürd. Bir beceriksiz lider, bir lider gibi davranmaya çalışan paranoyak-sapık, bir kafası karışık, bir tam idiot. Sırasıyla Omar, Barry, Waj ve Fessal. Özellikle lider gibi davranmaya çalışan Barry, The Dude Lebowski’de John Goodman’nın canlandırdığı nevrotik vaka kadar irite edici ama aynı zamanda bir o kadar da komik. Efsane karakterlere sahip filmin replikleri de bir o kadar efsane. Yine Barry’nin bomba hazırlarken ettiği küfürler buna bir örnek:”Münafıklar! Kafirler! Homoseksüeller! Leonard Cohen!” Leonard Cohen diye bir küfrün olduğu filmin komik olmaması zaten imkansız. Bir de Afganistan’daki kıble tartışması var ki, filmin yaran sahnelerinden bir başkası da oydu. İlk akla gelenler bunlar ancak filmde o kadar çok komik sahne var ki anlatmakla bitmez. Kesinlikle izlenmesi gereken bir film Four Lions. Özlenen İngiliz mizahına sahip bir cihad filmi, düşüncesi bile ilgi çekiyor zaten.
2010 yılında en az dikkat çeken filmlerden birisi Four Lions. Ülkemizde de maalesef vizyona girmedi ve girmeyecek. Ancak bir yerlerden bulunup izlenmesi elzem filmlerden. Filmin sonlarındaki şu cümle bile kara mizahın ne kadar inceden inceye gerçek düzene geçirdiğinin kanıtı adeta: “Rapor açıkça gösteriyor ki, polis doğru adamı vurmuştur. Ama farkındayız ki yanlış adam havaya uçmuştur.” Kafa karışıklığının müthiş bir göstergesi olan bu basın açıklaması filmi tanımlıyor adeta. Yalnız film İngiltere’de gösterime girdikten sonra belirli bir kesim tarafından protesto edildi. Müslümanlara salak muamelesi yapıldığını belirten bu kesim, filmin şiddet olaylarına sebep olacağını da öne sürüyor. Keza Almanya da filmi göstermeme kararı almıştı ancak bu kararlarından döndüler ve film 2011 yılı içerisinde gösterime girecek.
Kurgu olduğu her yerinden belli olan bir filme bakarak tepki göstermek hoşgörüsüzlük olacağı için ve filmde de iddia edildiği gibi müslümanlar salak muamelesi de görmediği için (ortada bir saflık durumu var ancak film içerisinde en saf kişiler ingiliz vatandaşları olarak gösterilmiş.) gösterilen tepkilerin dikkat çekme amacı güttüğü kesin. Farklı bir komedi filmi izlemek istiyorsanız Four Lions’ı her şeye rağmen izleyin.