Erkekler için çocukluklarında en fazla oynadıkları oyunlardır dövüş oyunları. Çocukluğumuzun içindeki patlamaya hazır bombanın barutunu bu şekilde attık belki de içimizden. Veya daha da ciddileşip dövüş oyunlarındaki imkansız hareketleri deneyerek bir tarafımızı sakatladık. Hatta ve hatta \"Shoryuken\" yaptık hayallerimizde. Ve bunda da görece başarılı olduk, tabii ki hayalgüçlerimizde. Ancak sinemacılar nedense bunda başarılı olamıyorlar. Street Fighter\'ın değil 3. sınıf, 8. sınıf sinema dekorlarına sahip yapısı hala kabuslara girecek kadar hayalkırıklığı yaşatmıştır dövüş oyunları müptelası insanlar üzerinde. Mortal Kombat da keza aynı şekilde bir hayal kırıklığı yaşatmıştır. Çünkü ne sahneler, ne de senaryo vasatın üstüne çıkamıyor. Dünyanın en çok oynanan oyunlarının filmlerini bu kadar özensiz yapmaya çalışmak için, başarılı olmaya çalışmaktan çok daha fazla çalışmak gerekir bu da bir gerçek. Efsanevi strateji oyunları serisi Red Alert\'in bölüm arası videoları bile bu tür dövüş oyunu film uyarlamalarından güzeldir.
Bu kadar acımasızca eleştirmenin sebebi ise belli: Biz bu dövüşçülerle ringe çıksak onlar acır mı? Tekken\'de de aynı durum söz konusu. Oyunun popüler karakterlerinin anlamsız bir dövüş turnuvasında dövüşmeleri ve onların arasına halkın içinden katılan Jin\'in destansı(!) mücadelesi. Tabii destan tek başına yazılmaz, nasıl oluyorsa güzeller güzeli Christie Monteiro\'yu da yanına alıyor Jin Kazama. Amacı ise annesini öldüren Heihachi Mishima\'yı öldürmek. Bunun içinse tek şansı var, Tekken turnuvasını kazanmak. Vasatın çok daha alt seviyesinde bir konu, sürekli dayak yedikten sonra aklı başına gelen bir Jin, kapalı ortamda çekilmesi sebebiyle daha 5. dakikasında izleyiciye sıkıntı vermeye başlayan ortamı ile Tekken bomboş bir film. İzlenebilecek tek şey ise yönetmen Dwight H. Little\'ın Tekken\'i nasıl gördüğü. Jin\'in eski kız arkadaşı, Christie Monteiro, Nina ve Anna Williams kardeşler. Bu karakterlerin hepsi adeta erotik bir filmden fırlamışçasına kendilerini sergileyen karakterler. Oyunda da kıyafetleri bu şekilde ancak yönetmen, oyundan sadece onları almayı seçmiş. Tıpkı Lara Croft\'un oyundaki hali ile gerçek halinin aynı olması ama oyunun tasarımındaki çekiciliğin filmlerde olmaması, Lara Croft hariç... Tekken filminde de özellikle Christie Monteiro\'yu canlandıran Kelly Overton, güzelliğiyle baş döndürüyor. Filmin akılda kalan tek karakterini ortaya çıkartıyor. Ancak yine de oyuna uyan en başarılı karakter bir başkası: Heihachi Mishima ve onu canlandıran Cary-Hiroyuki Tagawa. Karakteri ile özdeşleşen tek isim o olmuş filmde. Özellikle film bittikten ve \"cast\" bölümü geçtikten sonraki sahnedeki konuşması film hakkındaki ikinci güzel şey.
Eğer gerçekten Tekken hayranıysanız, sürekli Yoshimitsu\'yu dövmekten yorulduysanız ve acaba nasıl fantezilere sahip bir yönetmen Tekken\'i çekti diye merak ediyorsanız bu filmi izleyin. Ancak ufak bir öneri: Kadın karakterler ile ilgili beklentilerinizi olduğu gibi bırakın, diğer tüm beklentilerinizi sıfırlayın.