Hayır 2009 yapımı çok ses getiren District 9\'ın devam filmi değil. Keşke o filmin de devamı gelse. Ancak District 10, bir bakıma D9\'a benzeyen bir uzaylı filmi. Aksiyon filmi değil öncelikle onu belirtmek gerekiyor. Alternatif bir 6 yıllık geçmişe sahip bir senaryosu var Monsters\'ın. Ve kesinlikle dikkat edilmesi gereken başarılı bir yapım.
6 yıl önce Nasa, Güneş Sistemi\'mizde yaşayan canlılar olabileceğine dair deliller elde eder. Hemen bir sonda göndererek o gezegenden örnekler toplatır. Ancak bu uzay sondası dönüş yolculuğunda bir sorunla karşılaşır ve Meksika\'ya düşer. Birkaç ay sonra bölgede farklı anomaliler görünür. Bu anomaliler, dünya dışından sonda ile dünyamıza taşınan canlı organizmalar tarafından gerçekleştirilmektedir. Dünyalı canlılar hastalanır, ölürler ve uzaylı yaratıklar ortaya çıkmaya başlar. Hemen ardından Amerika ve Meksika 200 kilometre karelik bir alanı karantina bölgesi ilan ederek devasa surlar inşa etmeye başlarlar. Bölgede yaşayan halk ise yaratıklar ile birlikte içeriye hapsolmuştur. Uzaylılar o kadar vahşi ve yırtıcıdır ki önlerine çıkan her şeyi yok etmektedirler. Bazıları bir apartman büyüklüğünde olan bu yaratıklar ile insanoğlu büyük bir savaş içine girmiştir. Ancak garip olan, bu savaş sadece karantina bölgesi içerisindedir ve bu bölgenin dışında hayat normal seyrinde, hiçbir şey olmamış gibi devam etmektedir. O kadar ki, çocuklar için hazırlanan çizgifilmlerde normal bir şeymiş gibi uzaylılar ile ilgili hikayeler anlatılmaktadır. Bu çizgifilmlerde aynı zamanda uzaylılara karşı nasıl korunması gerektiği de çocuklara anlatılmaktadır yan ürün olarak. Tıpkı Richie Rich\'in kapitalizmi, Şirinler\'in komünizmi anlatması gibi, bu çizgi filmler de uzaylılarla ilgili sorunları aşılamaktadır çocuklara. Modern dünyanın savaşı, olağandır ve hayatın içinde normal yerini almıştır çoktan. Duvarlardaki sosyalist grafitilerin yerini, uzaylılar ile ilgili grafitiler almıştır. Amerika uzaylılarla savaşırken, yerli halk farkındadır ki uzaylılar sadece roket saldırıları sebebiyle çevreye zarar vermektedirler. Şiddet, şiddeti doğurmaktadır. Karantina bölgesi bu şekilde hayatta kalmaya çabalamaktadır.
Bir fotoğrafçı olan Andrew Kaulder, bölgeden çektiği fotoğraflar ile hayatını devam ettirmeye çalışmaktadır. Bölgenin yakınlarındaki uzaylı faaliyetlerini gözlemleyen ve dokümanlaştıran Kaulder, sorunlarına bir yenisini daha eklemek üzeredir. Çalıştığı dergide daha rahat bir pozisyona geçmeye çalışan Kaulder, bunun için patronun kızını bölgeden uzaklaştırmak zorundadır. Birlikte yolculuk yapmaya başlayan ikili, birbiri ile tamamen zıttırlar ancak birbirlerini bir şekilde tamamlamaktadırlar. Kız, züppe zengin kızı; oğlan ise fakir bir çalışandır. Kızın neden o bölgede olduğu ile ilgili birçok soru var filmde. Bu sorular diyaloglar veya monologlar ile cevaplanmıyor. Ancak dikkatli bir sinema izleyicisi bu sorunun cevabını kızın gözüktüğü 2. sahnede çok rahat bulacaktır. Bir kaçış içinde olduğu gözlemlenen kız, çareyi ülke değiştirmek dışında bir başka şeyde daha bulmuştur. Modern kaçışları aklınıza getirdiğinizde ilk ne gelir? Alışveriş? Saç kestirmek? Taşınmak? Diğerlerine ve kendinize daha fazla zarar verecek kaçışları düşünün. Sigara? Alkol? Kokain? Sürekli burnunu ovalayan bir kız aklınıza ne getirir?
Filmin konusu D9 ile benzer yapıda. Bunda şüphe yok. Ancak işleniş tarzı daha özel ve klasik Hollywood aksiyonları bu filmde mevcut değil. Lakin filmde uzaylı gerilimi oldukça yüksek bir şekilde verilmiş. Bazı sahnelerde bu aksiyon kırıntıları mevcut ve bu sahneler olmasa da film kotarılabilirmiş elbette. Zira konu o kadar başarılı işleniyor ki, kaçış hikayesi herhangi bir aksiyon olmasa bile veriliyor izleyiciye. Ayrıca filmin görüntü yönetimi ve color correction\'ı (filmin renkleri ve boyaması) o kadar başarılı ki kaçışın içerisinde siz de varmışsınız hissi veriliyor. Ve hazır olun, film ile ilgili asıl bomba geliyor: Film ekibi çekimler sırasında sadece bir avuç insan! Üstelik oyuncular dahil. Profesyonel iki oyuncu var filmde. Geri kalan tüm rol alanlar Meksika\'da yaşayan yerli halktan. İki başrol oyuncusu Whitney Able ve Scott McNairy harici tüm oyuncular sıradan vatandaş. Bir diğer bomba da filmin maliyetinin sadece ve sadece 15.000 dolar olması. Post-prodüksiyon bu tutara dahil mi bilinmez ancak bu kadar ucuza bu kadar başarılı bir film yapmak gerçekten çok ama zor bir iştir. Tabi bu kadar ucuza mal olmasındaki sebeplerden birisi hiç kuşkusuz yönetmen Gareth Edwards\'ın görsel efekt uzmanı olmasıdır. Uzaylı görsel efektlerini yönetmenin kendisinin hazırladığı bir filmde bilgisayar animasyonlarının maliyeti oldukça azalmıştır.
Ülkemizde gösterime girmeyecek Monsters filmi, dünya sorunlarına ve duyarsızlığına birçok gönderme yapan başarılı bir uzaylı filmi. D9\'ın bir adım ötesine geçerek sorunları sesli dile getirmekten çekinmeyen senaryosuyla, senenin en başarılı filmlerinden birisi. Farklılaştırma ile sorunlara dikkat çekme amacı taşıyan film, bunda oldukça başarılı olmuş durumda. Ancak belirtmek gerekir ki, uzaylıların insanları katlettiği, bol vahşet içeren, bol aksiyon içeren bir film arıyorsanız; Monsters size göre değil. Uzaylıların da kendilerini koruyabileceği ve aşk yaşayabileceği gerçeğini düşünüyorsanız film sizi oldukça tatmin edecektir.