Herkes en az bir kez bu ismi duymuştur ve o meşhur fotoğrafını görmüştür. Hakkında bilinenler genel olarak dünyanın en azılı teröristlerinden birisi olduğundan ibarettir. Peki gerçek adıyla Ilich Ramiréz Sanchez veya takma adıyla Carlos neden bu terörist saldırıları düzenledi? Bilgisi olan var mı? Fransız yönetmen Olivier Assayas, Carlos\'u anlatıyor bu üç filmlik mini dizisinde.
İkinci Dünya Savaşı sonrası ikiye bölünmüş dünyada herkesin bir bloğa ait olması gerekiyordu. Latin amerika da marksist düşünceyle çalkalanıyor, geniş halk kitleleri devrim üstüne devrim gerçekleştirerek, iktidarları ele geçiriyorlardı. Devrimcilerin önderi ise bir doktor olan Ernesto Che Guevera\'dan başkası değildi. Venezuela ise devrimi gerçekleştirebilmiş sosyalist bir ülke halindeydi. Komünizm tüm evlerde hissediliyor, herkes gerçekleştirdikleri başarıyla eşitliğin tadını çıkartıyordu. Ilich Ramirez Sanchez de bu evlerden birisinde dünyaya geldi. Aileden gelen komünizm ideası ile Moskova\'da marksist düşüncenin özünü birleştiren Ilich, aldığı diş hekimi diploması ile de üniversiteden mezun oluyordu. Ancak siyasete ilgisi onun insancıl bir devrimci olmasını engelleyecek kadar üst düzeydeydi. Hareket etmenin ve bu hareketin emperyalizme karşı gerçekleştirilmesinin inancındaydı. Bu düşünceyle birlikte, dönemin en güncel sorunu olan İsrail-Filistin meselesine giriş yaptı. Silahlı mücadele kanadında, Avrupa\'da çeşitli eylemler gerçekleştirerek Filistin\'in özgürlüğü için savaşan bu devrimci, eylemlerindeki acımasızlığı ve planlarının kusursuzluğu ile bir anda tüm Avrupa\'nın gözdesi haline geldi. İşte Carlos, tam da bu devrimci teröristin yükselişini ve düşüşünü anlatıyor.
Oldukça zor bir biyografi konusu bu. Çoğu yönetmen, böyle bir riskin altına girmek istemez. Ancak başarılı Fransız yönetmen Olivier Assayas, bu konuyu beyaz perdeye taşımak istemiş ve bunda da oldukça başarılı olduğunu belirtmek gerekiyor. Carlos\'un düşüncelerini ve devrim olgusunu tarafsız bir şekilde aktarmaya çalışırken bir diğer taraftan da Carlos\'un ne kadar azılı ve acımasız bir terörist olduğunun altını çizmeye çalışmak çok titiz bir çalışmada bile oldukça zordur. Ancak bu dengeyi tutturan Assayas, olanı arşiv görüntülerinden vermek yerine canlandırma tekniği ile bunu başarmış görünüyor. Ya terörist sempatizanı gibi gözükeceği bir duruma sokacaktı kendisini ya da gerçekleri biraz çarpıtarak sonuca bağlayacaktı durumu. Ama Assayas her sorunun altından kalkarak ne gerçekleri çarpıtıyor ne de sempatizanlık yapıyor. Sadece tarihin en önemli teröristinin yaşadıklarını başarıyla aktarıyor.
Carlos\'u, Venezuela\'lı aktör Edgar Ramirez canlandırıyor. Daha önce kendisini 2007 yapımı Bourne Ultimatum filminde ve 2008 yapımı Vantage Point filminde de izlemiştik. Carlos üçlemesinde de başarılı bir oyunculuk ortaya koyan aktör, Carlos\'un caniliğini ama davaya bağlılığını çok başarılı bir şekilde aktarmayı başarmış. Edgar Ramirez\'in müthiş performansındaki yardımcıları ise Alexander Scheer ve güzeller güzeli Nora von Waldstatten. Nora\'yı, Carlos\'un sayısız kadınlarından birisi olan Magdalena rolünde izliyoruz. Çarpıcı bir fiziğe ve delici mavi gözlere sahip olan bu alman güzel, soğuk ama tutkulu bir dava kadınını canlandırıyor.
Biyografiler ilginizi çekiyorsa ve özellikle Carlos\'un kim olduğunu gerçekten merak ediyorsanız Olivier Assayas sizlere belgesel tadında bir üçleme hazırlamış. Soluksuz bir şekilde arka arkaya izlemek isteyeceğiniz türden aksiyon sahneleri ve gerilimin olduğu filmde arşiv görüntüleriyle desteklenmiş başarılı bir terörist anlatımı bulacaksınız.