Bu sene 29. kez arzı endam edecek olan Uluslararası İstanbul Film Festivali, dopdolu içeriğiyle bizleri yine, yeni yeniden salonlara çağırıyor. 200\'ün üzerinde film muhteva eden seçkisiyle biz sinema-severleri mest edecek cinsten bir festival daha kapıya dayandı. Bu hengame ve film bolluğu içinde hangi filme gitsek diyen sinema-severler için bizde bilgi verici ve tanıtıcı bir yazı hazırladık. Kitapçığı alıp heyecanla film seçmenin hoşluğu ayrıdır ama riske girmek istemeyenler için bu listeye bakmakta da fayda var diyor ve festivalin bizce en iyilerini aşağıda tanıtıyoruz.
1- Annemi Öldürdüm:
2009 Cannes Film festivalinin en çok konuşulan fimlerinden biri olan Annemi Öldürdüm Kanada\'nın bu seneki Oscar aday adayıydı. Film tüm ailesinden nefret eden ve ergenlik bunalımı içindeki Hubert\'ın trajikomik öyküsünü açık sözlü ve sürükleyici bir şekilde anlatıyor.
2-Şeylerin Boktanlığı:
Belçika\'nın Oscar adayı olan film, 13 yaşındaki Günther\'in tuhaf insanlarla sarılı çevresini son derece esprili bir dille anlatıyor. Esasen bir büyüme hikayesi anlatan film çılgın bir ergenlik komedisi olarak ta izlenebilir.
3- Hücre 211:
Ülkesi İspanya\'daki tüm ödülleri silip süpürdükten sonra festival vasıtasıyla bize de misafir oluyor Hücre 211. Son derece azılı mahkumlar arasında patlak veren isyanda mahsur kalan gardiyan Juan\'ın hikayesi son derece sürükleyici ve heyecanlı. Aksiyon severim ama filmde iyi olmalı diyen seyirciler kaçırmasın diyoruz.
4-Kozmos:
Türk Sineması\'nda Reha Erdem diyince sanat-sineması sevenler şöyle bir arkasına yaslanıp keyiflenir. İnanılmaz güzellikteki \'\'Hayat Var\'\' filminin ardından fantastik tatlar bırakan, az diyaloglu, altmetni tumturaklı ve tuhaf başyapıt Kozmos sinemada farklı şeyler arayanlara ben burdayım diyor.
5-Gözleri Tamamen Açık:
İsrail\'den gelen tabu kırıcı ve sarsıcı bir aşk filmi. Aşırı dinci yahudi bir grup için de filizlenen gay bir aşk hikayesini anlatan film ilginç konusuyla ilgiyi hakediyor.
6-Köpek Dişi:
Komşumuz Yunanistan\'dan gelen şok edici, tuhaf ve deneysel bir şölen. Sıradan, orta sınıf bir ailenin paralel evrenler içinde geçen tuhaf, çıkışsız ve şiddetli öyküsü her bünyeye göre değil.
7-Tek Başına bir Adam:
Ünlü modacı Tom Ford\'tan şaşırtıcı ölçüde ince, hüzünlü ve zarif bir yalnızlık ağıdı. Sevdiği erkeğin ölümü üzerine depresyona girip intiharı düşünmeye başlayan eşcinsel ingilizce öğretmenin hikayesi adeta bir ünlüler geçidi. Julian Moore ve Colin Firth\'ün performanslarına dikkat...
8-Yabani Otlar:
Fransız sinemasındaki en önemli yönetmenlerden biri olan Alain Resnais\'nin belki de bize giderayak verdiği veda armağını. Bulduğu bir cüzdanı karıştırıp sahibi kadına ulaşan George\'nın romantik macerası hınzır anlar barındıran sevimli bir film.
9-Şişme Bebek:
Japonya\'dan gelen bu tuhaf film tersyüz edil miş bir pinokyo hikayesi aslında. Giderek canlanmaya başlayan Nazomi adlı bir şişme bebeğin hayatı ve aşkı keşfetmesini anlatan film tuhaf olduğu ölçüde hüzünlü, komik ve romantik.
10-Etek Günü:
Fransız Sineması\'nın efsane kadın oyuncularından İsabel Adjani\'ye bir kez daha en iyi kadın oyuncu dalında Cesar kazandıran bu şiddetli film son derece politik anlar barındıran bir yergi. Sürekli arıza çıkaran öğrencilerle dolu sınıfından gına gelmiş orta yaşlı kadın öğretmen aniden cinnet getirerek sınıfını rehin alır. Artık roller değişmiştir ve öğretmen öğrencilerine sıkı bir ders vermeye niyetlidir. Komik, arızalı ve çığır açıcı bir film.