ABD\'nin Los Angeles kentinde her yıl tekrarlanan görkemli ödül töreni tüm dünyayı ekran başına kilitledi ve sahiplerini buldu. Ve yine kimileri, ödüller hakkaniyetle dağıtıldı derken kimileri homurdanarak isyan etti. Ve lütfen itiraf edelim; hepimiz kırmızı halıda kim daha şıktı, bu sene nasıl şovlar olacak diye ekran karşısında merak içinde bekledik durduk. Aslında bu küçük altın heykelcik ABD\'nin ve onun tüm dünyadaki gücünün sanat üzerinden yansıması. Beğensekte beğenmesekte ABD sineması yani Holywood, dünyayı peşinden sürüklemeye devam ediyor. Akademi Ödulleri\'de Amerikan filmlerinin en prestijli olanlarının taçlandırıldığı görkemli bir gece işte. Bu bilgilendirici girizgahtan sonra gelelim geceyle ilgili notlara.
Herkesin de bildiği gibi bu sene en iyi film kategorisinde beş yerine on film aday gösterildi. Adaylardaki artis aslında akademinin kabuk değiştirmesinin yansımasıydı. Yaşlı üyelerin yerlerine gençlere bırakmasıyla akademide bir kaç seneden beri daha küçük ve bağımsız adaylar görünür olmaya başladı. Bu sene tavan yapan bu eğilim adaylarda da kendini gösterdi. Bir kaç sene öncesi için düşünülmesi imkansız bazı filmler aday oldular. Örnek mi? Precious ve District 9 düşük bütçeleri ve bağımsıza yakın duran sinemasal yapılarıyla akademideki değişime dikkat çekiyorlardı. Sonucta ödüle uzanamadılar ama aday olmaları bile ilginç bir gelişmeydi. İşin şov kısmı ise bu sene sorunluydu. Ödül töreninde deyim yerindeyse herkes sıkıntıdan patladı. Çok iddialı olmayan filmler ve sürprizsiz ödüllerle gece sönük geçti. Nerde o geçen senenin Hugh Jackman\'lı pırıltılı hali? Ara sıra sahneye çıkan dansçılar bile gecenin sönük yapısını kırmaya yetmiyordu işte. Belki de gecede tek alkışlanması gereken bir nevi günah çıkarma gibi duran korku filmlerinden oluşan kolaj görüntüydü. 13. Cuma\'dan, Drakula\'ya, Elm Sokağında Kabustan, Sapık\'a kadar geçmişten günumüze başarılı korku filmlerinin görüntüleri kendi müzikleriyle ekrana yansıdı ve ayakta alkışlandı. Yıllarca ciddiye alınmayan bu filmlerin bazılarının bir mücevher gibi parladığı, tescillendi ve onlardan özur dilendi. Gecede en çok merak edilense James Cameron\'un büyük bütçeli Avatar\'ının mı yoksa düşük bütçeli Hurt Locker\'ın mı en iyi yönetmen ve en iyi film ödüllerinden birini kapacağıydı. İlk günlerde Avatar\'ın tüm ödülleri silip süpüreceği düşünülürken zaman ilerledikçe ibre Kathryn Bigelow\'a kaydı. Avatar\'ın görkemli ve görsel olarak iyi olduğu kabul edilirken oyunculuk anlamında döküldüğü ve senaryosunun sıradan olduğu fısıtıları etrafa konuşulmaya başladı. Zaten yıllardır bir kadına ödül vermediği için adı kadın düşmanına çıkan akademi jürisi içinde harika bir fırsattı Hurt Locker ve Kathryn Bigelow. Ve pek de sürpriz olmayan oldu ve Dünya Kadınlar gününden bir gün önce Kathryn Bigelow en iyi yönetmen ve en iyi film ödülünü kaptı. Gecenin diğer önemli ödülleri olan en iyi erkek ve en iyi kadın oyuncu ödüllerini ise sürprizsiz bir şekilde Jeffrey Bridges ve Sandra Bullock aldı. Sandra Bullock ve Jeffrey Bridges sıkıcı ve uzun konuşmalarıyla çileden çıkarırken, özellikle Sandra Bullock her sene kadın oyuncuların numaradan yaptığı ağlamaklı konuşma geleneğini bozmadı ve uzunca ağlayarak herkese teşekkür etti. Geceye damgasını vuransa Paranormal Activity filmiyle dalga geçilen bölüm ve Ben Stiller\'in Navi kılığına girerek yaptığı komik konuşmaydı. Tüm bu çabalar ise gecenin sıkıcı havasını kurtaramaya yetmedi. Yıllar sonra bir kadına giden ödüle sevindik sevinmesine ama Jane Campion\'un Piyano\'daki dehası ile bu ilki çoktan gerçekleştirmiş olması gerekirdi be akademi!
Gecenin magazin kısmı olan kim şık rüküş kısmı ise bu sene herkes için talihsizliklerle başladı. Çılgınca yağan yağmur yüzünden sahneye çıkan kadınların büyük bir kısmının saçı başı dağınıktı. Özellikle güzelim kıyafetiyle çalım satan Jennifer Lopez\'in dağılmış saçlarıyla verdiği pozlar gülümsetti. Aynı şekilde saçı dağılmış yıldızlardan bir diğeride güzeller güzeli Penelope Cruz\'du. Gelecek sene rüzgar ve yağmura dikkat diyoruz sayın ünlü ahalisi. Gecenin fiyasko kıyafeti ise tartışmasız bir şekilde Charlize Theron\'dan geldi. Göğüslerini saran tuhaf renkli kumaşı mı yoksa perdeyi andıran kıyafetini mi masaya yatırsak bilemedik doğrusu. En iyi kıyafetse Sandra Bullock ve Merly Streep\'ten geldi. Gecenin en ilginç ve yaratıcı kıyafetiyse Vera Farmiga\'nin ruffles halkalarından oluşmuş gibi duran kırmızı kıyafetiydi. Kıyafet güzel değildi belki ama ilginç ve kendine baktırıyordu işte.
Seneye bu görkemli törende yine buluşmak dileğiyle. Çok yaşa sinema...