“Wicked”, 263 milyon dolarlık gişe hasılatıyla son zamanların en büyük başarı yakalayan filmlerinden oldu ve yakın zamanlarda vizyona giren “Gladyatör 2”yi geçti. 2023 yılının Barbie ve Oppenheimer karşılaşmasından doğan Barbenheimer’a benzetilen bu mücadelede “Wicked” galip gelmiş görünüyor. Ama “Wicked”ın solladığı tek film “Gladyatör 2” değil. Şimdiye kadar en çok izlenen müzikal film “Grease”ten bile daha çok izlenen “Wicked”, müzikal oyunlar baz alınarak ekrana uyarlanan müzikal filmler arasındaki 46 yıllık bir rekoru kırdı. "Grease", 1978 yılında vizyona girmiş ve 190 milyon dolarlık bir gişe elde etmişti.
Öncelikle müzikal hakkında biraz bilgi verelim. “Wicked” filminin son zamanlarda Disney’in yaptığı “Maleficent” ve “Cruella” gibi kötü karakterlere farklı bir bakış açısıyla bakıp empati kurdurma girişiminden etkilendiğini düşündüyseniz, sizinle hemen bu büyüleyici müzikal filmin tarihini paylaşalım. Wicked da benzer bir motivasyonla yaratılmış olsa da bu “şaşırtmacalı” girişimlerden çok daha önce yapılmış bir yaklaşım. Yaratım sürecine bakarsak müzikal, 1900’de L. Frank Baum tarafından “bir Amerikan peri masalı” olması motivasyonuyla yazılan “Oz Büyücüsü”nün kötü mü kötü Batının Kötü Cadısına yeni bir bakış sunan ve 1995’te yayınlanan Gregory Maguire kitabı “Wicked: The Life and Times of the Wicked Witch of the West”in uyarlaması. Bu kitap, 2003 yılında şarkı sözleri ve besteleri Stephen Schwartz’a, hikâyesi ise Winnie Holzman’a ait bir şekilde müzikalleştiriliyor. Broadway’de büyük bir başarı yakalayan müzikal, 2003 yılında yaptığı Broadway prömiyerinden beri aralıksız sahne alıyor ve 2023 yılı itibariyle Cats müzikalini geçerek en uzun Broadway sahnelenme süresine sahip olan 4. müzikal olarak yerini alıyor. “Wicked”ı geride bırakan üç müzikal ise sırasıyla “The Phantom of the Opera”, “Chicago” ve “The Lion King”.
Bu uzun soluklu müzikalin gişede de bu kadar büyük başarı yakalaması, tabii ki filmin sosyal medyada yarattığı meraka da bağlı. Birbirinden göz alıcı basın turu kıyafetleriyle hem “Oz Büyücüsü”ne hem de Wicked filmine referanslarda bulunan filmin basın ekibi, “Barbie”de görülen basın turuna verilen önemden ders çıkarmış belli ki. Pek çok markayla işbirliği yapan “Wicked” (Wicked makyaj çantası, atıştırmalık, termos vb) filmin pazarlamasına bu kadar yatırım yaparken duygusallığına da dikkat çekmeyi esirgemedi. Burada iş Ariana Grande ve Cynthia Erivo’ya düştü. Karşılarına çıkan her fırsatta filmin onlardaki duygusal yerinin ne kadar büyük olduğu yaşlı gözlerle dile getiren ikili, sosyal medyada viral oldu. İnsanlar bu röportajlar üzerine olayı tiyatronun kendilerindeki duygusal yeriyle özdeşleştirenler ve bu duygusallığın sahte olabileceğinden şüphelenenler olarak ikiye ayrıldı. İki tarafın kendi görüşlerini yansıttığı içerikler, “Wicked”ın pazarlamasına organik bir yardımda bulundu ve filmi merak etmeyeceklerin de ilgisini eninde sonunda çekti. Şimdi gelin filmin kendisini inceleyelim.
Geçtiğimiz birkaç yılda pek çok müzikal film vizyona girdi. Bazıları başarılı Broadway müzikali uyarlamaları olarak isimlerini aklımıza kazısa da bazıları büyük prodüksiyon şirketleri tarafından belli bir formülü izliyormuş hissi verdi. “Wicked” gibi uzun yıllardır gösterimde olan ve pek çok kişinin hayatında özel yer etmiş bir müzikalin uyarlaması ise müzikalseverler için oldukça riskli bir konuydu. 2010 yılından beri filmin uyarlamasının yapılmasının planlaması ve çeşitli sebeplerden dolayı iptal olan prodüksiyon dedikoduları, filme olan beklentiyi giderek arttırdı.
Fakat film, ilk dakikasından itibaren izleyiciye şu sözü veriyor: Bu film, müzikal seven insanlar tarafından yaratılmış bir film.
“Wicked”, müzikal tiyatro âşıkları ve Ariana Grande hayranları tarafından benimsense de filmin, bu iki büyük gruptan çok daha büyük bir kitleye hitap etmeyi hedeflediği belli. Bu yolda korkusuzca ilerleyen “Wicked”, yine bu yıl vizyona giren “Mean Girls” müzikal filminin aksine bir müzikal olduğunu fragmanlarında saklamıyor. Tam tersine, filmin vizyona girmesinden çok önce bilinçli ve bilinçsizce gün yüzüne çıkan kesitlerin filme olan merakı arttırması gibi fragmanı da büyük prodüksiyonu, dramatik sahneleri ve etkileyiciliği yadsınamaz vokal performanslarıyla her türlü izleyiciyi ekrana kilitleyebilecek nitelikte.
Film, kullanabileceği her noktada CGI yerine gerçek dekorlar inşaa ederek prodüksiyona verilen önemi vurguluyor. Bu durum, özellikle büyük ansambl oyunculu sahnelerde büyük bir tiyatro hissi veriyor. Fakat “Wicked” müzikalinin steampunk tarzındaki tasarımı filmin prodüksiyonuna uyarlandığında inşaa edilen tasarımların çoğu animasyon olmasa da animasyon hissi vermiş. Yine geçen yılın çok konuşulan ve set tasarımını baştan inşaa eden Barbie’nin aksine bu taktik filmde -özellikle Zümrüt şehrin gerçeküstücülüğü- büyüleyici bir fark yaratmış gibi gelmedi. Ne olursa olsun filmin set tasarımına bu kadar büyük bir özen gösterilmesi ve filmin açılışındaki Kıtırsoy (Munchkinland) diyarında 9 milyon lale kullanılması gibi detaylar, filmin etkileyiciliğine etkileyicilik katıyor.
Biraz da çok konuşulan oyuncu seçimlerine gelelim. Filmin kadrosu açıklanmadan önce pek çok kadın oyuncu Glinda ve Elphaba rolüne yakıştırılmıştı. Yönetmen Jon M. Chu, geçtiğimiz günlerde film yeterince büyük bir isme sahip olduğu için ismi duyulmamış oyunculara rol vermeyi planlayarak yola çıktığını fakat başroller kusursuz şarkı söyleme becerileri gerektirdiği için sonrasında güçlü bir şarkıcılık geçmişi olan oyunculara döndüklerini açıkladı. Kadro açıklandığında Elphaba’yı Cynthia Erivo’nun canlandıracağı haberi çok büyük tartışmaya sebep olmasa da Ariana Grande’nin Glinda oynayacağı haberi hayranları ikiye bölmüştü. Kimileri Grande’nin kariyerine “13” isimli bir Broadway müzikalinde çocuk oyuncu olarak başladığını hatırlatırken kimileri ise sanatçının artık popstar kimliği ve sesinin fazla baskın olduğunu iddia etti.
Peki sonuç ne oldu?
İki kadın oyuncu da performansları için büyük övgüler aldılar hatta Oscar adayı olma olasılıkları oldukça yüksek görünüyor ki Altın Küre için ikisi de aday gösterildi. Geçtiğimiz üç yılda imajnı tamamen değiştiren ve şarkı söyleyişinden oyunculuk tarzına kadar her şeye yeni baştan başladığını söyleyen Grande, onu en son hatırladığımız müzikal rol “Hairspray Live”dan çok daha başarılı bir performans gösteriyor. Pop yıldızı kimliğinden olabildiğince sıyrılmış gözüken Grande, şarkıların vokallerinde müzikal tiyatroya uygun bir performans gösteriyor. Ariana aynı zamanda komedi oyunculuğundaki başarısıyla öne çıkıyor. 21 yıl içinde pek çok farklı oyuncu tarafından canlandırılan Glinda karakterinde daha önce yapılmamış seçimler yaparak karakteri ilgi çekici tutuyor. Yine de Cynthia gibi oyunculuk yönü de oldukça kuvvetli bir sanatçıyla olan sahnelerinde oyunculuk konusunda kat etmesi gereken yol kendini belli ediyor.
Ekranda olduğu her an mikro mimiklerle ve gözleriyle pek çok duyguyu izleyiciye geçirebilen Erivo’nun yanında maalesef Grande -çoğu sahnede- duyguyu geçirmekte o kadar başarılı değil. Ama tek başına bakıldığında Grande ilgi çekici ve başarılı bir performansla bu büyük beklentili rolün altından kalkıyor. Erivo ise güçlü vokalleri ile iç içe geçen duygu dolu oyunculuğu, büyük bir kondisyon gerektiren sahnelerde kendi dublörlüğünü yaparken bir yandan canlı söylediği şarkılarla müzikal bir filmde sahip olması gereken her beceriye ve fazlasına sahip görünüyor. Bu noktada ikilinin şarkı performanslarını çekimler sırasında canlı bir şekilde icra ettiğini de not düşelim. Billboard’un haberine göre “Popular,” “What Is This Feeling?” ve “Dancing Through Life” şarkıları canlı kayıtlardan kesitler bulundurmakta.
Filmin seyirci olarak izlemesi en keyifli yerlerinden biri ise büyük koreografili ansambl sahneleri. Sahne müzikallerini ekrana uyarlarken tiyatral ve o an gerçekleşiyormuş gibi hissettiren en büyük unsurlardan biri onlarca müzikal oyuncusunu aynı anda izlemek. Bu göz alıcı ekipte “Wicked”ın Broadway ve West End oyuncularından pek çok isim de bulunuyor.
Tabii film, Elphaba ve Glinda’ya ilk hayat veren oyuncuları da es geçmiyor. Orijinal Elphaba Idina Menzel ve orijinal Glinda Kristin Chenoweth, “One Short Day” şarkısına yazılan yeni “Grimmerie” bölümündeki şovda performans gösteren sanatçılar olarak karşımıza çıkıyor. Wicked’ın bestecisi Stephen Schwartz da sarayın görevlisi olarak kısa bir cameo yapıyor.
Bu kadar büyük bir prodüksiyonun altından kalkan başarılı yönetmen Jon M. Chu’dan da biraz daha bahsetmezsek olmaz. Chu, “Crazy Rich Asians”, “Tepelerde” (In the Heights) ve “Sokak Dansı” (Step Up) gibi başarılı filmlerin ve müzikallerin yönetmeni. Henüz “Wicked”ın sahne müzikalinin ön gösterimlerinde bu müzikali izleyip büyülenen ve bir gün sinema filmini yönetme hayalleri kuran Chu, yıllar boyunca Universal’in film için yönetmen arayışındaki gelişmeleri arayıp sorarak sonunda hayal ettiği konuma ulaşıyor. Öncesinde yaratım süreci sürekli yarım kalan bu proje sonunda Chu’ya gittiğinde o gerekli bütün araştırmaları yapıyor ve “Wicked”ın yaratıcıları ile ayrıntılı toplantılar sonucu filmin her noktasının üzerinden geçiyor. Orijinal materyale olabildiğince sadık kalan film, ekrana uyarlanırken bazı gerekli değişikliklerden geçiyor. Öyle ki müzikal 2 saat 40 dakikayken bu süre sadece “Wicked”in birinci filmine ayrılıyor ve ünlü müzikalin iki kısımda yayınlanmasına karar veriliyor. Filmin ilk kısmı da bugünkü başarısına ulaşıyor.
Yepyeni bir dünyaya adım atmak ve müzikal türünün sinema mecrasıyla birleşiminin en başarılı ve yeni örneklerinden birini görmek için “Wicked”ı izlemenizi kesinlikle tavsiye ediyorum.
Beren Demirci